Quavering translate Turkish

[quavering] Oh, how could you?

Ah, nasıl yaparsın?

( QUAVERING ) Well, the power would be... free to escape.

Güç o zaman... kaçabilirdi.

Your rhythm's quavering a bit.

Ritminiz bir parça titreşimli.

[VOICE QUAVERING] Oh.

Oh.

Uhh - [Quavering] More or less.

Şu kudret helvası değil mi?

( quavering ) : He said my mama Would have been ashamed of me.

Annemi utandırdığımı söyledi.

Mr Dunthorne's quavering voice as he makes the announcement.

Mr Dunthorne'un açıklamayı yaparken titreyen sesi.

( QUAVERING ) You must be able to see that.

Bunu görmelisin.

( voice quavering ) : I just need a minute.

Bir dakika müsaade eder misin?

[Quavering] You can't have.

Öldürmüş olamazsın.

( quavering ) :

Dün gece çok büyük bir hata yaptim.