English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Q ] / Quayle

Quayle translate Turkish

151 parallel translation
We have had assurances like this from you in the past, Quayle, particularly where they concern MacGyver.
Senden bu tür garantileri geçmişte de aldık Quayle, özellikle MacGyver'la ilgili olanlarını.
We know that dreary story, Quayle.
- O iç karartıcı hikayeyi biliyoruz, Quayle.
Then let that memory be your inspiration, Quayle.
Öyleyse bırak da hafızan ilham kaynağın olsun, Quayle.
What he means, Quayle, is this is your chance for redemption.
Demek istediği, Quayle, bu senin kurtulman için bir şans.
- Better get started, Quayle.
En iyisi işe koyul, Quayle.
Used the name Quayle.
Quayle ismini kullanıyor.
Your people weren't too happy with you, huh, Quayle?
Sizinkiler senden pek memnun değiller galiba Quayle?
- So is Quayle. His gears don't mesh.
- Quayle'de öyle.
You always did like to talk, didn't you, Quayle?
Sen her zaman konuşmayı sevmişindir, değil mi, Quayle?
Always had to say how great you were, didn't you, Quayle?
Her zaman ne kadar iyi olduğunu söyleyip dururdun, değil mi Quayle?
You certainly are talented, Quayle.
Sen de gerçekten iş var.
Quayle, take your bows, gent.
Quayle... Başlarınızı eğin beyler.
Quayle was listening on a radio frequency, so I figured by using every electronic gadget around, I could heterodyne his frequency, give the man an earful of static.
Quayle bizi bir radyo frekansından dinliyordu, böylece bende etraftaki her bir elektronik aleti kullanarak sinyalini karıştırabilirim.Böylece parazitten başka bir şey duyamaz.
Quayle's gonna get nothing but white noise.
Quayle cızırtıdan başka bir şey duyamayacak.
If I can get to it without Quayle watching...
- Eğer Quayle beni görmeden ona ulaşabilirsem.
Well, I guess it's my turn to go out and distract Quayle.
Sanırım şimdi dışarı çıkıp Quayle'i şaşırtma sırası bende.
Quayle was a thorough kind of guy, so it figured he had all the windows and doors either booby-trapped or covered by the guns outside.
Quayle çok dikkatli birisiydi, yani bütün kapılar ve pencereler ya bubi tuzaklı yada dışardan silahlarla korunuyor olmalıydı.
Well, Quayle, I really didn't expect all this to be happening.
Şey Quayle, bütün bunların olacağını beklemiyordum.
I'm telling you, Quayle, I'm scared.
Sana söylüyorum, Quayle, korkuyorum.
Quayle, well, he's gotten clear.
Quayle! Sanırım kaçtı.
If I get away, Quayle gets away.
Eğer kaçarsam, Quayle de kaçar.
Quayle's got the house rigged electronically from the main power line, which is probably in the basement.
Quayle evi elektronik olarak donatmış. Ana güç hattı muhtemelen bodrumdadır.
Now, if we can cut or control that power line, Quayle goes deaf, dumb and blind.
Şimdi, eğer o elektrik hattını keser yada kontrol edebilirsek, Quayle sağır, dilsiz ve kör olur.
Now, you wanna tell me if Quayle hired you locally, or were you assigned to him?
Şimdi Quayle seni buradan mı tuttu yoksa onun yanında mı görevlendirildin?
- Help me catch Quayle.
Bana Quayle'i yakalamam için yardım et.
Trade Quayle for your brother.
- Quayle'i kardeşinle değişiriz.
Well, I think we should start by forcing Quayle out of his electronic fortress.
Şey, sanırım bizim yapmamız gereken Quayle'i saklandığı yerden çıkartmak.
The back stairs where Quayle can't see or hear us.
Arka merdivenlerde Quayle bizi ne görebilir ne de duyabilir.
MacGyver, I know where Quayle is.
MacGyver! Quayle'in nerede olduğunu biliyorum.
It'll let us know when Quayle's on the way.
Quayle gelirken bizi haberdar eder.
And what makes you so sure Quayle's gonna leave his control room?
Ve Quayle'in odasından çıkacağından nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?
Well, I traced all the heavy wiring into Quayle's fortress. - So?
Peki, Quayle'in odasına giden bütün kabloları buldum.
If Quayle comes in here, he's gotta walk forward only one way.
Quayle buraya geldiğinde, gidebileceği tek bir yön olacak.
So you're making a periscope so we can see Quayle, right?
Quayle'i görebileciğimiz bir periskop yapıyorsun, öyle mi?
Out in clear sight now. Quayle!
Şimdi tam görüş alanımdasın.
We're on the same side, right, Quayle?
- Biz aynı taraftayız, değil mi Quayle?
Yes, I think we've plugged the leak. Quayle.
Evet sanırım açığı kapattık.
That's right.
Quayle. Bu doğru.
Dan Quayle is all three, all three, stupid, full of shit, and fucking nuts.
Dan Quayle ( ABD 44. Başkan Yardımcısı ) bunların üçü. Bunların üçü beyinsiz bok beyinli ve kafadan kontak.
Have you taken a good look at that Marilyn Quayle?
Hiç Marilyn Quayle'e iyice baktınız mı?
Today in Washington, President Quayle successfully concluded peace treaty negotiations with England.
Washington'da bugün,... Başkan Quayle İngiltere ile olan barış anlaşmasını başarıyla sonuçlandırdı.
President Quayle attributed the swift success of Operation Tropical Storm... to innovative combat technology and the support of the American people.
Başkan Quayle, Tropikal Kasırga Operasyonunda kazanılan hızlı başarıyı,... yeni savaş teknolojilisi ve Amerikan halkının desteğine dayandırıyor.
I could have been playing Nintendo with Dan Quayle in the war room.
Savaş odasında Dan Qauyle'la ile Nintendo oynayabilirdim.
Remember Quayle when Bentsen gave him the Kennedy line?
Bentsen desteğini Kennedy'ye verdiğinde Quayle'in surat ifadesini hatırlıyor musun?
somehow people don't see how profoundly contemptuous that is of democracy. The solemn moment is near. But first, the swearing-in of Dan Quayle.
Özellikle yabancı yardım, savaş ve yeni dünya düzeninden bahsederken insanlar eğer BM yeni dünya düzeninde bu kadar ciddiyse neden kimsenin Doğu Timor'a yardım etmediğini merak ediyor.
Little Quayle boy.
Küçük Quayle *.
You're Dan Quayle!
Sen Dan Quayle'sın!
Brilliance, Quayle.
Harikasın Quayle.
Quayle doesn't.
Quayle yapmıyor.
- Quayle.
- Quayle!
Gosh, Quayle, and all this time I thought you were just scum.
Ben.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]