Quench translate Turkish
200 parallel translation
If I quench thee, thou flaming minister, I can again thy former light restore should I repent me.
"Ey alev taşıyıcısı, seni söndürür ve sonradan pişman olursam, " Senin eski ışığını tekrar canlandırabilirim.
If I quench thee, thou flaming minister,
" Ey alev taşıyıcısı, seni söndürürsem...
That a man should have such a great big thirst like I have... and only water to quench it with.
Tanrım! Benim kadar susayan biri için bu suyun gerçekten büyük önemi var. Bu su şimdi bana içki gibi gelecek.
What hath quench'd them hath given me fire.
Onları söndüren, ateş verdi bana.
She has to be willing to understand our thirst and to quench it
Susuzluğumuzu anlamaya istekli olmalı ve bunu gidermeli.
Take them into the pump room and quench it.
tulumbaya götür ve susuzluklarını gider.
I don't seem to be able to quench my thirst.
Susuzluğum kesilecek gibi görünmüyor.
It's said "He who have drunk of the Nile water... can never quench his thirst in other lands."
Onların Nil'in sularından içtiklerini duydum, asla bizim dışımızda kimse bunu yapamaz.
You said you forgot to quench the coals!
Kömürleri soğutmayı unuttuğunu söyledin!
Is Temüjin so wanting for a woman that he will quench his fire with ice?
Timuçin'in istediği bir kadınsa eğer, önce onun kalbini kazanması gerekiyor.
Love is something so strong, so real, that it's as impossible to quench it... as it is for a man to take his own life.
Aşk o kadar kuvvetli ve gerçek bir şey ki, bu açlığı gidermek, kendi hayatını almak gibi imkansız bir şey.
Does it take the whole Nile to quench your thirst?
Susuzluğunu bastırmak için koca Nil mi gerekiyor?
We'll quench their thirst with a sleeping potion mixed in sake.
Onlara uyku ilacı karıştırılmış sake verip susuzluklarını dindireceğiz.
Let me quench your thirst!
İzin verin susuzluğunuzu dindireyim!
Ring the bell, close the book, quench the candle.
Çanı çal, kitabı kapat, mumu söndür.
A little something to quench my thirst, please.
İçecek bir şeyler almak için sizden yardım istiyorum.
He will not break a bruised reed or quench a smouldering wick until the time comes when he crowns his judgement with victory.
Ezilmiş bir kamışı bile kırmayacak, tüten fitili söndürmeyecek. Adaleti zafere ulaştırıncaya dek. "
- Quench the candle.
- Ateşi söndür.
It would be good to quench our thirst.
Bu susuzluğumuzu giderecekti.
For I have Pisa left, and am to Padua come... as he that leaves a shallow plash to plunge him in the deep... and with satiety, seeks to quench his thirst.
Tıpkı sığda su içemeyip Kana kana su içmek için, Derin suya dalan adam gibi.
My time as a man has become a distant memory... a time when I had no need of blood to quench this unbearable thirst.
İnsan olduğum zamanlar belli belirsiz bir hatıra oldu. Bu dayanılmaz susuzluğumu gidermek için kana hiç ihtiyaç duymadığım bir dönemdi. Beni böyle yapacak ne oldu?
We won't be tempted to quench our thirst on others.
Daha az acı çekmek için. Susuzluğumuzu başkalarından gidermek için onlara uymayacağız.
We are here to feed your souls with prayers and to quench your thirst at the fountain of truth.
Kardeşlerim! Bugün ruhlarınızı dualarla beslemek için ve susuzluğunuzu, gerçeklik pınarından gidermek için buradayız.
" Robert, quench my thirst.
" Robert, susuzluğumu gider.
Yeah, this'll quench your thirst.
Evet, susatıcı bir hikaye.
I will satisfy my desire and quench my thirst.
Arzumu tatmin edeceğim ve susuzluğumu gidereceğim.
It will quench your thirst.
O senin susuzluğunu giderecek.
Quench it.
Durdurun onu.
Niggers don't put enough toddy to wet the glass or quench the thirst.
Zenciler susuzluğu giderecek kadar içki koymuyorlar.
Yes. The same Laila, for whose love, I've been craving since ages. Then Tabrej will quench his thirst with your blood.
Evet aynı leylaya olan aşkım gibi uzun zamandır onun özlemi içindeydim tabrej bunu duyarsa o özlemini toptan kesecek vucudunda kafan olmadan.
"To quench this fire on our breaths"
"bu ateş nefeslerimizi kesecek"
I am burning... quench my fire with oil
Yanıyorum... Dök ateşe yağ daha fazla
I am burning... quench my fire with oil
Yanıyorum... Dök ateşe yağ daha fazla.
Even a great storm cannot always quench a forest fire.
Muazzam bir fırtına bile her zaman bir orman yangınını söndüremez.
These people were in such a state because they'd been traveling so long, that their only thought was to quench their thirst.
İnsanlar kötü bir durumdaydı çünkü çok uzun bir yolculuk yapmışlardı ve tek düşünceleri susuzluklarını gidermekti.
Quench that thirst for revenge?
İntikam duygusunu yatıştırır mı?
To quench your royal fire
Ateşinizi söndürebilecek biri.
This wouldn't quench your thirst. It would make it worse.
Bu susuzluğunuzu gidermez.
How about a magnetic quench?
Manyetik bastırmaya ne dersiniz?
In an empty basin two old women kept throwing water as if to quench the basin's thirst.
Boş bir havuzda iki yaşlı kadın havuzun susuzluğunu dindiriyormuşçasına birbirlerine su atıyordu.
One night I had a dream... in an empty basin two old women kept throwing water as if to quench the basin's thirst.
Bir gece bir rüya gördüm... Boş bir havuzda iki yaşlı kadın havuzun susuzluğunu dindiriyormuşçasına birbirlerine su atıyordu.
kept throwing water as if to quench the basin's thirst.
havuzun susuzluğunu dindiriyormuşçasına birbirlerine su atıyordu.
Rain, quench their thirst for violence.
Yağmur, şiddete olan susuzluklarını gider şunların.
A wall of rain to quench the flames!
Alevleri söndürmek için yağmur yağsın!
And maybe it was to quench those tears forever that I took such revenge.
Belki de bu gözyaşlarını sonsuza kadar dindirmek için böyle bir intikam aldım.
I will put my foot so far up your ass, the water on my knee will quench your thirst.
Kıçına tekmemi öyle bir sokarım ki dizimin suyuyla, susuzluğunu gideririm.
Taste her and quench the hunger.
Tat ve açlığını bastır.
Believe me, my Regent it will take the blood of many rebels to quench the thirst of my revenge.
İnan bana naibim,... intikam susuzluğumu gidermem pek çok isyancının kanına mal olacak.
Quench me, babe.
Ateşimi söndür bebek.
- Perhaps some brew to quench your thirst?
- Belki birileri susuzluğunumu giderecek?
Quench my thirst with gasoline...
Susuzluğumu benzinle dindiriyorum.