Quiet on the set translate Turkish
49 parallel translation
Quiet on the set!
Sette sessizlik istiyorum.
Quiet on the set!
Sette sessizlik!
Quiet on the set.
Sette sessizlik!
Quiet on the set.
Sette herkes sussun.
Quiet on the set. Roll, please.
- Başla, lütfen.
Quiet on the set!
Sette sessiz olalım!
- Quiet on the set.
- Sette sessizlik.
Quiet on the set.
Sette sessizlik.
Quiet on the set.
Sessizlik!
Quiet on the set.
Sette sessiz olun.
Quiet on the set, please.
Sette sessizlik, lütfen.
Quiet on the set, please.
Sette sessizlik lütfen.
Quiet on the set, everyone.
Setteki herkes sussun! Susun! Film başlıyor!
Quiet on the set!
Sette sessiz olun!
- Quiet on the set.
- Sette sessizlik lütfen.
Quiet on the set.
Sette sesizlik lütfen!
OK. Quiet on the set!
Tamam, sette sessizlik.
Quiet on the set, please.
Sette sessizlik lütfen
Quiet on the set.
Sette sessizlik lütfen.
Quiet on the set.
Sessizlik.
Hello? Quiet on the set.
Sette sessizlik.
I need quiet on the set, please.
Sette sessizlik istiyorum, lütfen.
All right, quiet on the set, everybody. Ready on camera three. Have still store two buffered and ready.
Tamam herkes sessiz olsun 3 numaralı kamera hazır ol hala zaman var.
Can we get some quiet on the set?
Sette biraz sessizlik sağlayabilir miyiz?
MAN 1 : Quiet on the set. This is heavy.
- Sette sessizlik.
- Quiet on the set!
- Sessizlik!
Quiet on the set!
Sessizlik!
Okay, quiet on the set! Action.
Motor.
Uh, all right, quiet on the set, please.
Tamam. Sette sessizlik lütfen.
- Quiet on the set!
- Sessiz olun!
The neighbors said he was a quiet young man, often seen pushing the children on the swing set.
Komşuların dediğine göre... Sık sık çocukları salıncakta sallayan sessiz bir gençti.
Whereon Old Norway, overcome with joy gives him 3000 crowns in annual fee and his commission to employ those soldiers so levied as before,'gainst the Polack with an entreaty herein further shown that it might please you to give quiet pass through your dominions for his enterprise on such regards of safety and allowance as therein are set down.
Buna öyle sevindi ki yaşlı Norveç kralı yılda üç bin altın bağlayıp yeğenine Polonya'ya karşı kullanılmasını istedi... size karşı toplanmış askerlerin. Şu getirdiğimiz mektuplar da bu sefer sırasında güvenlik içinde toprağınızdan geçirtmek istiyor ordularını. Bütün istekleri yazılı şu kağıtta.
Quiet on the set.
- Sette sessizlik!
But promise me, set Majnu free in quiet exile today The stones of this city lie tired on the ground
Ama bırakın onu şehir dışına gidip yaşasın.
- Quiet on the fucking set, dude.
Çekim sırasında sessiz ol.
Quiet on the set.
Sette sessiz ol.