English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Q ] / Quill's

Quill's translate Turkish

107 parallel translation
When your husband's outfit moved there didn't Mr. Quill throw a cocktail party for the officers and their wives?
Kocanızın birliği buraya geldiği zaman... Bay Quill subaylar ve eşleri için bir kokteyl parti vermedi mi?
I write with a goose quill dipped in venom.
Yazılarımı ucu zehre batırılmış bir divit kalemiyle yazarım.
The lieutenant goes to Quill's place and plugs Quill about five times which causes Quill to die of lead poisoning.
Teğmen, Quill'in barına gidip adama beş el ateş etmiş. Quill de kurşun zehirlenmesinden ölmüş.
How long was it before you went to Quill's and killed him?
Ne kadar zaman sonra Quill'in barına gidip onu öldürdünüz?
What's your legal excuse for killing Barney Quill?
Barney Quill'i öldürmek için mazeretin nedir?
What time did you leave for Quill's bar?
Quill'in barına gitmek için saat kaçta çıktın?
I remember going to Quill's bar with a gun.
Elimde silahla... Quill'in barına gidişimi hatırlıyorum.
And I remember Quill's face behind the bar but I don't remember anything else.
Barda duran Quill'in yüzünü de hatırlıyorum... ama başka bir şey hatırlamıyorum. Eve dönüşümü bile.
- That's right. Barney Quill.
- Evet, Barney Quill.
Where were you when Barney Quill was killed?
Barney Quill öldürüldüğü sırada neredeydiniz?
She was Quill's private property.
Quill'in kapatmasıydı.
He said when I shot Quill I was suffering from "dissociative reaction."
Quill'i vurduğum sırada... "tepkisel kişilik bölünmesi" nden mustaripmişim.
It means I had an "irresistible impulse" to shoot Quill.
Yani Quill'i vurmak için "dayanılmaz bir itki" varmış içimde.
Did he say you knew the difference between right and wrong when you shot Quill?
Peki Quill'i vurduğun sırada... doğruyla yanlışı ayırt edebiliyor muymuşsun?
He said, "You better take me, Mr. Lemon, because I just shot Barney Quill."
"Beni tutuklamalısınız Bay Lemon, çünkü demin Barney Quill'i öldürdüm" dedi.
No evidence was introduced to make Barney Quill's appearance relevant but you didn't object to that.
Barney Quill'in halinin davayla ilgili olduğuna dair kanıt yoktu... ama ona itiraz etmediniz.
Were you called to Thunder Bay by Deputy Sheriff Lemon on the night Barney Quill was killed?
Barney Quill'in öldürüldüğü gece, şerif yardımcısı Lemon... - sizi Thunder Bay'e mi çağırmıştı?
He said his wife had had some trouble with Barney Quill and that he'd gone to the tavern and shot Quill.
Karısıyla Barney arasında bir sorun çıktığını... kendisinin de bara gidip Quill'i vurduğunu söyledi.
You testified that Lt. Manion told you that he shot Barney Quill after he had learned that his wife had had some trouble with Quill.
Verdiğiniz ifadeye göre Teğmen Manion, size Barney Quill'i... karısıyla arasında bir sorun çıktığını öğrenince vurduğunu söylemiş.
The core of our defence is that the defendant's temporary insanity was triggered by this so-called trouble with Quill.
Bizim savunmamızın çekirdeği, sanığın geçici deliliğinin... Quill'le aralarında çıkan bu sözde "sorun" dan kaynaklandığıdır.
Tell the court how Lt. Manion described the trouble his wife had with Barney Quill.
Karısıyla Barney Quill arasındaki sorunu Teğmen Manion'un... nasıl nitelendirdiğini söyleyin.
He told us that Quill had raped his wife.
Quill'in karısına tecavüz ettiğini söyledi.
We looked in Barney Quill's car and his room in the hotel.
Barney Quill'in arabasına ve oteldeki odasına da baktık.
Quill hired Mary Pilant up north of Sault Sainte Marie.
Quill, Mary Pilant'ı Sault Sainte Marie'nin kuzeyinde işe almış.
It's been testified that your wife swore to you on a rosary that she'd been raped by Barney Quill.
Mahkemede, karınızın Barney Quill'in ona tecavüz ettiğine dair... haç üzerine yemin ettiği belirtildi.
You testified that the reason you got into Barney Quill's car was that you were afraid to go home alone.
İfadenizde Barney Quill'in arabasına bindiğinizi, çünkü... eve yalnız gitmeye korktuğunuzu belirtmişsiniz.
Was this the first time you had been in Barney Quill's car at night?
Barney Quill'in arabasına geceleyin ilk kez mi biniyordunuz?
Have you formed an opinion as to Frederick Manion's mental and emotional state when he killed Barney Quill?
Frederick Manion'un, Barney Quill'i öldürürken... ruhsal durumunun nasıl olduğuna dair fikir edindiniz mi?
Did you ever talk to Mr. Lodwick about Quill's death?
Quill'in ölümü hakkında Bay Lodwick'le hiç konuştunuz mu?
- In connection with Quill's death?
- Quill'in ölümü hakkında mı?
In the grip of what Mr. Biegler might call "irresistible impulse" you rushed in with the panties wanting to crucify Quill's character?
Bay Biegler'ın "dayanılmaz itki" diyebileceği bir şeyin etkisiyle... elinizde donla gelmenizin nedeni... - Quill'in kişiliğini karalama arzusu muydu?
Miss Pilant, were you Barney Quill's mistress?
Bayan Pilant, Bay Quill'in metresi miydiniz?
We're going to administer Barney Quill's estate.
Barney'nin mülküyle ilgili işlemleri halledeceğiz.
Or whilst one is asleep, to take a quill
Ya da adam uyurken bir kamış alıp...
I came to all this as the second Mrs. Van Hosmere, and I felt like a frozen quill in Queen Mary's behind.
Ben böylelikle ikinci bayan van Hosmere olmuştum ve kendimi çok iyi hissetmedim.
Only that the words are written with a broad-pointed quill pen which has spattered, twice.
Sadece kelimeler geniş uçlu ve iki kere sıçramış olan bir kalemle yazılmış.
- Where's the quill?
Tüy nerede?
He had sworn to write it himself, but the quill fell from his hand.
Onu kendisi yazması için yemin etti, fakat kamışı elinden düştü.
You want a prince's quill?
Bir prens tüyü ister misin?
Mozart's quill.
Mozart'ın tüy kalemi.
The quill is mightier than the s...
Tüy kalem daha kuvvetlidir- -
I've underestimated you, Quill.
Meğer seni hafife almışım, Quill.
I-It's as if my quill is broken, as if the organ of my imagination has dried up, as if the proud tower of my genius has collapsed.
Ben - sanki kamışım kırılmış gibi sanki hayal organım kurumuş, sanki zekamın gururlu kulesi çökmüş. - İlginç.
It began this morning when The Riddler held up Gotham's Golden Quill brunch.
Bilmececi'nin bu sabah Gotham Altın Fuarı'nı bastığı sırada gerçekleşti.
It's Gabrielle and her busy quill.
O Gabrielle ve onun çalışan tüylü kalemi.
Perhaps you should take up the quill.
Belki sen de yazmalısın.
Quill, oil, crutch, garrote, one-eyed, Wedge clapper stump dart, leek, eel, trunk latch, Also it chalupa, radish, cork, quill, cucumber, salami, sausage, black pudding, mast, spyglass, weapon. baby, caterpillar, punch, scalpel, chiquitito pintón and my brother.
... üçün biri, patlıcan, muz, puro, çivi, beton, şey, kamış, balta nargile, kobra, çıkıntı, babatorik, kök, havuç, tıpa, sakallı, saksafon, sosis, ön takım, tek kürek, ufaklık, orta bacak tirbüşon, makineli, küçük kardeşim.
This was Quill's first parting.
Bu Quill'in ilk ayrılığıydı.
Pea the Bear is Qoo's first pal.
Ayı Pea, Quill'in ilk arkadaşıydı.
This was Quill's second parting.
Bu Quill'in ikinci ayrılığıydı.
Quill's new life was at the training center.
Quill'in yeni hayatı eğitim merkeziydi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]