Quilt translate Turkish
295 parallel translation
No, you prefer my satin quilt!
Onun yerine benim saten örtümü kullanmayı tercih edersin tabii!
She needs more than a quilt!
Bir yorgandan fazlasına ihtiyacı var.
Then we'd wind up with a patchwork quilt instead of a marriage.
O zaman bir evlilik yerine yamalı bir bohçamız olur.
In that case, you'd be interested in a crazy quilt. We're raffling it off.
Alacalı yorgan için düzenlediğimiz piyangoyla ilgilenirsiniz sanırım?
I'd hate to see that crazy quilt leaving the parish.
O alacalı yorganın buradan gitmesini hiç istemem.
He has not even taken the quilt to the balcony.
Dışarı çıkmıyor.. Balkona yorgan bile asmadı.
The quilt-maker skipped town last night.
Yorgancı dün gece şehirden kaçtı.
She ruined that quilt-man and bought out the shop.
Bu kadın yorgancıyı mahvetti ve dükkanı ele geçirdi.
I thought, perhaps, you'd like to stitch them together to make a patchwork quilt for the bazaar.
Düşündüm de, belkide, onları dikmek isteyebilirsin ve böylece yorgan olarak pazarda da satabilirsin.
You could help others by making the patchwork quilt for the orphans if you wanted!
Yetimler için yorgan yaparak diğerlerine yardımcı olabilirsin!
- Ooh, quilt.
- Yorgan.
Well, I'll take it to the quilt stand.
Pekala, onu yorgan tezgahına götüreceğim.
WOMAN : A nice homemade patchwork quilt.
Harika bir ev yapımı yorgan.
Tell him how he raised a fire alarm, how he burned a hole in his quilt with a cigarette.
Onun yangın alarmını kaldırdığını söylediler, Nasıl sigara ile yorganı yaktığını!
Leave those torrow, I want to sleep, pave the quilt.
Yarın yerim, şimdi uyumak istiyorum, yatağı hazırla.
Oh, would you like a sweater or something, a quilt?
Bir kazak yada benzeri ister misiniz, battaniye?
It's a patchwork quilt of bandits, warlords, mobs, rape, loot and chaos.
Uyduruk bir haydutlar, diktatörler, gangsterler, yağma ve kaoslar yaması.
But I've got a quilt here I don't really need.
Ama suçluluk duyuyorum, ona pek ihtiyacım yok.
Then you gave me the quilt, which cost 35.
Ve daha sonra 35 tutarındaki yorganı.
And then lie down on the quilt.
Sadece... yorganın üzerine uzanın.
I'm gonna buy us a new quilt.
Yeni bir yorgan alacağım.
He took her in his arms and wrapped her in a warm quilt and carried her off.
Onu kollarına almış sıcak bir battaniyeye sarmış ve uzaklara götürmüş.
Enough to spread you out like a crazy woman's quilt.
Seni deli bir kadının yaptığı örgüye benzetmeye yeter.
I don't see how I can miss now you gave me this quilt.
Bana bu yorganı verince, aslında ne kadar özlemiş olduğumu anladım.
The patchwork quilt on the bed, that's hers.
Yatağın üzerindeki yama işi de ona ait.
Take this quilt upstairs, Beth.
Bu yorganı yukarıya çıkar, Beth.
- It's only a quilt.
- Sadece bir yorgan.
I sold the quilt.
Yorganı sattım.
I was under the quilt and I heard the doctor say to Mama in Russian,
Ben yorganın altındaydım ve doktorun anneme Rusça ne dediğini duydum...
You take the quilt!
Sen yorganı al!
Willa would- - She'd quilt and...
Willa örgü örer ve...
WHERE ALL THE BAREFOOT WOMEN ON THE PRAIRIE GET TOGETHER AND THEY ALL STITCH THIS ONE REALLY INCREDIBLE QUILT, AND NO ONE PATCH IS ANY MORE IMPORTANT
Çayırda tüm yalınayaklı kadınlar birlikte olurlar ve hepsi bu inanılmaz yorganları dikerler, ve hiç kimsenin yaması diğerinin yamasından daha önemli değildir.
- Will you look at this quilt?
Kredi kartı yok.
The history of the American patchwork quilt is at the Women's Institute.
Amerikan bezinin tarihi de Kadınlar Enstitüsünde sergileniyor.
I'm making a memory quilt.
- Sakla. Hatıra yorganı dikeceğim.
Try to keep your stomach warm with a quilt. And sleep well.
Yorganı karnına iyice örtüp uyumaya çalış.
I'll have some clothes brought by tomorrow and your tape cassette thing for your music and a quilt.
Yarın buraya birkaç kıyafet göndereceğim ve müzik dinlemen için kaset çalarını ve bir battaniye.
Looks just like a patchwork quilt, doesn't it?
Aynı yama işi gibi gözüküyor, değil mi?
Look, dear, the quilt that Aunt Carolyn gave us, remember?
Bak, şekerim, Carolyn Hala'nın bize verdiği yorgan, hatırladın mı?
Folks say that the first person to sleep under a friendship quilt... will meet the one they're gonna marry.
Dostluk yorganının altında ilk uyuyan kişi evleneceği kişiyle tanışır derler.
I saw the blood on the quilt.
Yorgandaki kanı gördüm.
Wrap the quilt around you.
Yorganı üzerine sar.
The Bouvier family quilt.
Aile yorganı.
My quilt! Six generations, ruined!
Yorganım altı jenerasyonun yorganı paramparça!
We all loved that quilt.
Hepimiz bu yorganı severdik.
Please. It's not just the quilt. He's nice, but he chews everything.
Lütfen sadece yorgan değil herşeyi çiğniyor.
- Sewing a new quilt.
- Yeni bir yorgan dikiyorum.
This patch commemorates the destruction of the old quilt.
Bu yama eski yorganın nasıl parçalandığını gösteriyor.
That night she cried and knitted... knitted and cried until dawn... until she finished the quilt and it covered her.
O gece ağladı ve ördü... ördü ve ağladı, gün doğana kadar... Ördüğü yorgan bitip onu sarana kadar.
All right. There's an Amish quilt exhibition at the folk art museum.
Pekâlâ, Yöresel Sanatlar Müzesinde bir yorgan sergisi var.
it'll keep you warm at night... no matter where in the world you end up. It's a down quilt. Bye, Gabriella.
Hoşçakal Gabriella.