English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Q ] / Quitting's

Quitting's translate Turkish

393 parallel translation
Quitting school's a big step.
Okulu bırakmak büyük bir adım.
It's a shame you're quitting the DA's office with the Manny Arnold case unsolved.
Manny Arnold olayını çözmeden bölge başsavcılığından çekilmen bir utançtır.
- Who says it's quitting time?
Kim demiş? Ben diyorum.
I say when it's quitting time at Tara.
Tara'da paydos saatini bir tek ben söylerim!
- What's this about you quitting?
- İstifa etmek de neyin nesi?
Macy, you said you were not disturbed about Barrow's quitting.
Macy, Barrow'un işi bırakmasından rahatsız olmadığını söyledin.
What's this I hear about you quitting the show?
Şovu bıraktığın dedikodusu da nedir böyle?
I'm quitting, that's all, as of tonight.
Bu geceden itibaren istifa ediyorum, o kadar
What's everybody quitting for?
Neden herkes bırakıyor?
First I know, Lucy's quitting at about 2 : 00 in the morning.
Lucy'nin gecenin 2'sinde çıktığını hatırlıyorum.
There's talk of you quitting this school, going where there's obedient boys and girls.
Ayrılıp daha uyumlu öğrencilerin olduğu bir okula gidecekmişsiniz.
Streets are jammed down there around quitting'time.
İş çıkışı o tarafta trafik sıkışık olur.
Maybe you could talk him in to quitting, but not me. It's too far gone now.
Belki buradan gitmesi için onunla konuşabilirsin benimle değil.Artık çok geç.
What's this I hear about you quitting Alba and becoming a recording tycoon?
Duyduğuma göre Alba'yı bırakıp plakçılığa soyunuyormuşsun.
Hey, Rog. LaVerne says she's quitting.
Rog, LaVerne işi bırakıyorum diyor.
Dude's quitting.
Dude bırakıyor.
He's quitting.
İşi bırakıyor.
She's quitting.
Ayrılıyor.
You should find something better before quitting.
Daha iyisini bulana kadar çalış bari?
- Gil Ra Im, are you quitting stunting now?
Gil Ra Im, dublör olmayı bırakacak mısın?
Hey, you all, it's quitting time!
Arkadaşlar, kaçma zamanı geldi!
ALL : I get to say when it's quitting time!
Kaçma zamanını ben belirlerim.
GOODY, GERONIMO AND CHUCO : It's quitting time!
Şimdi kaçma zamanı!
Let's just say I'm quitting.
Şuna bırakıyorum desem.
It's quitting time.
İşten ayrılma zamanı.
Quitting your job, letting an old lady die of frostbite, canker sores.
İşini bırakıp, annenin soğuktan titreyerek, ağzındaki yaraların acısıyla ölmesine izin vereceğini.
If the fat boy does that, it means he's quitting the battle of fighter pilots.
Eğer şiiman çocuk bunu yaparsa, bu onun hava savaşından çekildiğini gösterir.
Nobody's quitting.
Kimse ayrılmıyor.
Len, Freddie's quitting.
Freddy bırakıyor.
It's quitting time.
Paydos.
What's up? I'm quitting as of midnight tonight.
- Geceden beri dışarıdayım.
She's quitting her job!
- Bırakacak.
She's quitting.
İşini bırakacak.
All right, it's quitting time at Tara!
Evet beyler, paydos vakti!
Are you quitting on me?
Bırakacak mısın?
It's over. I'm quitting. I'm not gonna work for you anymore.
Senin için çalışmayacağım artık.
No, she's quitting.
Hayır, işi bırakıyor.
Well... Quitting your therapy's not gonna... not gonna feed the children in Ethiopia.
Pekala... senin terapiyi bırakman...
It's quitting time.
Paydos zamanı.
As soon as I get me driver's license, I'm quitting.
Ehliyetimi alır almaz işi bırakacağım.
It's not worth quitting for a dollar.
1 dolar için bırakmaya değmez.
This fucking thing's quitting.
Bu boktan şey tükeniyor.
He's quitting, so help him.
Bırakmaya çalışıyor, O'na yardımcı ol.
You're quitting just because he won't leave his wife?
Karısını terk etmeyeceği için mi işi bırakıyorsun?
No, not just because he won't leave his wife. I'm quitting for a lot of reasons. It's something I have to do.
Sadece karısını terk etmeyeceği için değil, bir sürü nedeni var.
- He's quitting.
- İstifa edecek.
I'm not quitting... if that's what you're driving at.
Eğer söylemeye çalıştığın buysa bırakmıyorum.
- She's quitting.
- İşi bırakıyor.
Lady Catherine, in marrying your nephew I should not consider myself as quitting that sphere.
Leydi Catherine, yeğeninizle evlenmekle kendimi bu çevreyi bırakmış saymayacağım.
She's quitting smoking.
Sigarayı bırakıyor.
I have a friend at Bloomingdale's who's quitting and wants to abuse his discount.
Dinleyin, Bloomingdale'de işten ayrılmak üzere olan bir arkadaşım var. ... bütün indirimini kullanmak istiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]