English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Q ] / Quizzing

Quizzing translate Turkish

33 parallel translation
He was quizzing me about steamships out of Hong Kong.
Hong Kong'tan giden gemilerle ilgili sorular sordu.
- Tom is quizzing him.
- Tom sorgulayacak.
Vaughn's been quizzing me about Julia.
JACK : Vaughn beni Julia hakkında sorgulayıp duruyor.
Nineteen hours ago, when we were quizzing.
19 saat önce, sorguya çekildiğimiz zaman.
I'll be quizzing you too, hotshot.
Soru soracağım, anında.
Quizzing me about Rousseau.
Bana Rousseau'yla ilgili sorular sordu.
I'm not quizzing you. You didn't do anything, right?
Seni test etmiyorum.Hiç bir şey yapmadın, değil mi?
She would be studying and quizzing herself, and all I can think about is- - is the poor guy.
Araştırıp çalışır ve kendi kendine test yapardı, ama benim tek düşünebildiğim zavallı adam.
Speaking of which, you could have come to my defense just a little when she was quizzing me back there.
Laf arasında kız filmle ilgili sorular sorduğunda bana arka çıkabilirdiniz.
Plus I've had Owen in here quizzing me.
- Ve Owen içeride beni sorguya çekti.
And now she's quizzing her about her dad?
Şimdi de onu babası hakkında mı sorguluyor?
I'm not quizzing my daughter.
Kızımı sorguya çekem.
Okay, the counselors at Advancement House, they were quizzing me about my mother and my father, right?
Sosyal yardımlaşma derneğindeki danışmanlar bana annem ve babamla ilgili sorular soruyorlar.
Not now. You're quizzing me.
Bana sınav yapıyorsun.
This explains why she's been snooping around the courtyard quizzing me about Syd's art.
Bu, avluda görünüp bana Sydney'nin resimlerini sormasını açıklar.
Uh, mr. Daniels Was just quizzing me for the test tomorrow.
Ah, Sayın Daniels bana quizzing oldu test yarın için.
I'm not quizzing you.
Sınav falan yapmıyorum.
Let's start the meeting by reading the minutes from last week's meeting where we read the minutes from the previous meeting, and Rachel spent the hour quizzing Quinn about the nature of her relationship with Finn.
Toplantıya geçen toplantının notlarını okuyarak başlayalım ki o zaman da geçen toplantının notlarını okumuşuz ve Rachel Quinn'i Fin'le olan ilişkisi hakkında bir saat sorguya çekmiş.
Dorota's been quizzing me all day.
Dorota tüm gün beni sınav yaptı.
Are you really quizzing me?
Beni sınavdan mı geçiriyorsun?
Why are you quizzing me on things that don't matter?
Neden beni artık anlamı olmayan şeylerden test ediyorsun?
So keep quizzing me.
Sormaya devam et.
- Jabbar, keep quizzing me.
- Jabbar, devam et. - Neden?
You quizzing us?
Bizi test mi ediyorsun?
I am not quizzing you right now.
Şu an sizi test edemem.
- Stop quizzing me.
Beni sınava çekmeyi bırak.
Are you quizzing me?
Beni teste mi tabii tutuyorsun?
I can safely say that, while individually we are decent, combined, we're the Power Rangers of quizzing.
Şunu diyebilirim ki : ayrı ayrı baktığımızda nezih ve karışığız. Sınavların Power Rangers takımıyız.
~ I think I'm done quizzing. ~ What?
- Evet. - Ben yarışmadan sıkıldım.
Stop quizzing me!
Sorguya çekme beni!
Don't start quizzing me.
Hiç bana bakmayın.
Stop quizzing me, I'm going to a party. All right.
- Soru sormayı bırak, partiye gidiyorum.
- Is he quizzing me?
- Beni test mi ediyor?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]