Radcliffe translate Turkish
330 parallel translation
Will I see you at the Radcliffe Hunt?
Sizi Radcliffe Hunt'da görebilecek miyim?
Radcliffe!
Radcliffe!
You and Radcliffe were great friends, weren't you, Doctor?
Sen ve Radcliffe iyi arkadaştınız öyle değil mi doktor?
Radcliffe Accident Home.
Radcliffe Laboratuvarı.
And if you do yours and not meddle where you're not wanted, happen Radcliffe pit would get along better.
Ve sizde kendi görevinizi yapın, başkasının işine karışmayın. Radcliffe için daha iyi olur.
But Mr. Cobb gives the orders in Radcliffe pit, and I get'em carried out.
Ama burada Bay Cobb'ın emirleri geçer.
I take orders from Sir Geoffrey Radcliffe.
Sör Geoffrey Radcliffe'den gelen emirleri söylüyorum.
Geoffrey Radcliffe.
Geoffrey Radcliffe.
However, during her senior year at Radcliffe, Lloyd Richards lectured on the drama.
Ama, Radcliffe'deki son yılında, Lloyd Richards drama dersi veriyordu.
I wish I could have gone to Radcliffe, too, but Father wouldn't hear of it.
Ben de Radcliffe'e gitmeyi dilerdim, ama babam bunun sözünü bile duymak istemezdi.
That bitter cynicism is something you've acquired since you left Radcliffe.
Bu keskin alaycılık Radcliffe'den ayrıldıktan sonra edindiğin birşey.
Roger Radcliffe, a musician ofsorts.
Roger Radcliffe, bir tür müzisyen.
- There's a reservation for Dr Radcliffe.
- Dr Radcliffe için rezervasyon olacaktı. - Peki, efendim.
Well, have a good holiday, and Henderson will meet you.
Evet, iyi tatiller, Dr Radcliffe. Henderson sizi Notthingham'da karşılayacak.
Dr Radcliffe, you forgot your camera?
Dr Radcliffe kameranızı mı unuttunuz?
Where's Dr Radcliffe?
Dr Radcliffe nerede?
It's a pity you lost Radcliffe.
Radcliffe'i kaybetmeniz ne yazık.
The killing of Radcliffe's guard has verified our suspicions.
Radcliffe'in korumasının öldürülmesi şüphelerimizi doğruladı.
- 17 with Radcliffe. 17 top men.
- Radcliffe ile 17. 17 üst düzey adam.
But Radcliffe didn't quit.
Ama Radcliffe istifa etmedi.
And I want you to get Radcliffe back.
Ve senden Radcliffe'i geri getirmeni istiyorum.
This department was set up for counterespionage not security grade one surveillance on people like Radcliffe.
Bu bölüm karşı istihbarat için kurulmuştu. Radcliffe gibi güvenlik düzeyi bir ( S1 ) gözetimleri için değil.
This morning our S1, Radcliffe, was lifted and Taylor killed.
Sabah S1'miz, Radcliffe kaçırıldı ve Taylor öldürüldü.
It has been put to me that if we don't get Radcliffe back, this department will be closed down.
Bana bildirilen şu ki, eğer Radcliffe'i geri getiremezsek bu bölüm kapatılacak.
There are only two people in Europe operating on a scale large enough to market Radcliffe.
Avrupa'da Radcliffe'i pazarlayabilecek boyutta çalışan sadece iki kişi var.
Lastly, if Bluejay has Radcliffe, he'll sell to the highest bidder and that's got to be us.
Son olarak, eğer Bluejay'in elinde Radcliffe varsa onu en yüksek teklifi veren satacaktır. ve bu da biz olmalıyız.
I think Radcliffe's in there.
Bence Radcliffe içeride.
If Radcliffe had been here, I'd have been... a hero.
Radcliffe burada olsaydı, Ben de bir... kahraman olurdum.
- And we still have to find Radcliffe.
- Ve biz hala Radcliffe'i bulmak zorundayız.
Tell me, Dalby, how is Radcliffe?
Söylesene, Dalby, Radcliffe nasıl?
Ladies and gentlemen, you've probably all heard something on our scientific bush telegraph about Dr Radcliffe's proto-proton scattering experiments.
Bayanlar ve baylar, Sanırım hepiniz bilimsel telgrafımızdan Dr Radcliffe'ın proto-proton dağıtma deneylerini duydunuz.
It is largely due to Dr Radcliffe that control of the fusion of hydrogen atoms, and all that means in terms of the world's energy resources, is getting appreciably nearer every day.
Büyük oranda Dr Radcliffe sayesinde hidrojen atomlarındaki füzyonun ve buna benzer dünyadaki bütün enerji kaynaklarının kontrolü kayda değer düzeyde her gün daha da yakınlaşıyor.
So it is with great pleasure that I ask Dr Radcliffe to give this symposium his account of the results of his latest work.
Bu nedenle benim için büyük bir zevktir ki Dr Radcliffe'i son çalışmalarının sonuçları sunmak üzere sempozyum vermesi için çağırdım.
Dr Radcliffe, are you all right?
Dr Radcliffe, iyi misiniz?
Have you seen the medical report on Radcliffe?
Radcliffe'ın tıbbı raporunu okudun mu?
I'm going to see Radcliffe.
Radcliffe'i görmeye gideceğim.
We're allowed to use the Radcliffe library.
Radcliffe kütüphanesini kullanmamıza izin var.
Harvard's got five million books, Radcliffe a few thousand.
Harvard'da beş milyon kitap var, Radcliffe'te sadece birkaç bin.
Listen, you Radcliffe bitch.
Dinle, şımarık Radcliffe kızı.
At Radcliffe, every hall is Barrett Hall.
Radcliffe'te her yer Barrett Salonu.
You are a supreme Radcliffe smart-ass.
Radcliffe'li süper bir kızsın.
Where is the old Radcliffe confidence?
Nerede şu Radcliffe'lilerin kendine güveni?
- Back at Radcliffe.
- Radcliffe'te kaldı.
With her background, to get to Radcliffe is...
Öyle bir geçmişe rağmen Radcliffe öğrencisi olmak...
I fail to see how marrying a brilliant Radcliffe girl constitutes rebellion.
Akıllı bir Radcliffe mezunuyla evlenmenin neresi isyankarlık?
I went to Radcliffe, I'm supposed to remember those things.
Radcliffe mezunuyum, böyle şeyleri hatırlamalıyım.
I'm gonna pepper your Radcliffe ass with buckshot if I ever catch you smoking again!
Bir daha seni sigara içerken yakalarsam, o Radcliffe'li kıçına kurşun yağdıracağım!
OK, OK, OK. I mean, I loved it when I was at Radcliffe, but, all right, you outgrow it.
Radcliffe okurken ben de çok beğenirdim ama artık bu düzeyi aşmalıyız.
Where the hell does a little Radcliffe tootsie come off rating Scott Fitzgerald,
Radcliffe'den gelen bu mikrop kadın eleştirme cüretini nereden bulunuyor.Hele Scott Fitzgerald,..
Miss Rensselaer probably went to Radcliffe... and took a course in symbolism.
Bayan Rensselaer muhtemelen Radcliff'e gitmiş ve sembolizm dersi almıştır.
B.A. At Radcliffe?
Radcliffe'te mi ihtisas yaptınız?