Rafi translate Turkish
200 parallel translation
You want your son Rafi to be caliph!
Oğlun Rafi'nin halife olmasını istiyorsun!
Rafi will never be caliph!
Rafi asla halife olmayacak!
Rafi, what has happened?
Ne oldu Rafi?
Hurry, Rafi!
Çabuk ol Rafi!
Rafi, Minaton, stay clear!
Rafi, Minaton, çekilin!
Now, Rafi, now!
Hadi şimdi Rafi.
Rafi!
Rafi!
- Rafi, to my friends.
- Arkadaşlarım Rafi der. - Rafi.
- Rafi. - Do you like guns?
- Silahları seviyor musun?
- Always in the way.
- Hep ayak altında. - Rafi!
- Rafi!
- Rafi.
- Rafi!
- Rafi!
Rafi told me you're tough cookies.
Rafi, sağlam çocuklar olduğunuzu söyledi.
I need you to help Rafi and me.
Rafi'yle bana yardım etmeniz lazım.
He can't walk in like that.
Böyle girdiği gibi artistlik yapamaz bu herif Rafi.
Come on Rafi!
Hadi Rafi!
He's Rafi's friend.
Rafi'nin arkadaşı.
He's dating Rafi's cousin.
Rafi'nin kuzeniyle çıkıyor.
He's my cousin Rafi's friend.
Kuzenim Rafi'nin arkadaşı.
And Mohammad Rafi...?
Ben! Ya Muhammed Rafi?
- Rafi, too?
- Rafi'de mi?
On the dance floor, Rafi Domingo.
Dans pistindeki Rafi Domingo.
Your friend Rafi Domingo. Two months overdue.
Dostun Rafi Domingo iki aydır borcunu ödemiyor.
Rafi, two coffees please.
Rafi, iki kahve lütfen.
Thank you, Rafi.
Sağol, Rafi.
Rafi and I met nine years ago.
Rafi ve ben dokuz yıl önce tanıştık.
I mean, Rafi's really good with cars.
Demek istediğim Rafi'nin arabalarla arası iyidir.
I remember Rafi being really good at stealing cars.
Rafi'nin araba çalmakta çok iyi olduğunu hatırlıyorum.
Poor Rafi.
Zavallı Rafi.
That's why I'm proud of Rafi, because he has.
İşte bu yüzden Rafi'yle gurur duyuyorum, çünkü o yüzleşebildi.
I've been getting a lot of visits lately, Rafi.
Son zamanlarda çok fazla ziyaretçim oldu, Rafi.
Rafi, you're still blaming stuff on Poppy?
Rafi, hâlâ babamı mı suçluyorsun?
Let go of my arm, Rafi.
Kolumu bırak, Rafi.
I mean, nine years, Rafi.
Dile kolay, dokuz yıl bu, Rafi.
Oh, Rafi, you're coming alive again.
Oh, Rafi, yeni bir yaşama başlıyorsun.
This is my friend Katherine and this is my friend Rafi.
Bu arkadaşım Katherine ve bu da arkadaşım Rafi.
Hi, I'm here to see Rafi Gardet.
Selam, Rafi Gardet'i görmek için geldim.
- This is Rafi.
- Bu Rafi. - Merhaba.
Who wouldn't want all of you, Rafi?
Kim seni tamamen istemez ki Rafi?
I got roommates, Rafi.
Ev arkadaşlarım var, Rafi.
Rafi...
Rafi...
- You're on the clock, Rafi.
- Zamanın doluyor, Rafi.
Rafi, let me ask you something.
Rafi, sana bir şey sorayım.
We need to talk, Rafi.
Konuşmamız gerek Rafi.
Jesus, Rafi.
Tanrım, Rafi.
Rafi, I'm not arguing with you.
Rafi, seninle tartışmıyorum.
I'll meet you back at Rafi's.
Rafi'nin dairesinde görüşürüz.
Rafi, we were only here just... Long enough to have a beer with your pie-throwing, sociopath friend?
Rafi, biz burada sadece turta atıcısı, sosyopat arkadaşınla bir bira içecek kadar mı buradasın?
Rafi, this is not such a big deal, okay?
Rafi, bu büyütülecek bir şey değil, tamam mı?
Rafi.
Rafi.
Rafi thought I'd like your work and I trust her judgment.
Rafi, eserlerini beğeneceğimi düşündü onun düşüncelerine güvenirim.