Raims translate Turkish
34 parallel translation
- Hey, Raims.
- Selam, Raims.
Hey, Raims.
Hey, Raims.
I know I've caused you and Raims all kinds of pain, and it...
Sana ve Raims'e bir çok acı yaşattım ve ben...
Raims, what you doing?
Raims, ne yapıyorsun?
I don't have Raims tonight, so I'm gonna work late.
Raims bu akşam yok, geç çıkacağım.
I know I've caused you and Raims all kinds of pain.
Sana ve Raims'e çok acı yaşattığımı biliyorum.
Come on, Raims, this guy, you know, he just lost his wife.
Hadi ama Raims, bu adam karısını yeni kaybetti.
Raims, well, I mean, what does that mean "she saw him"?
Raims, "onu görmüş" derken ne demek istedin?
Raims, she knows something.
Raims, kız bir şeyler biliyor.
Look, Raims, you can't put your life on hold.
Raims, hayatını beklemeye alamazsın.
They don't even know she's dead, Raimes.
Daha öldüğümü bile bilmiyorlar, Raims.
_
İmkansızı dene Raims. Sevgiler, Annen.
I owe this woman, Raims, okay?
Bu kadına borçluyum, Raims tamam mı?
No, Raims, this is my chance to bust Stan, okay?
Hayır Raims, bu Stan'i yakalama şansım, tamam mı?
I will, but listen to me, Raims.
Önleyeceğim ama beni dinle, Raims.
Raims, in the last two years, I mean, your mother's changed.
Raims, son iki yılda annen çok değişti.
You, you can still take Raims after the game, yeah?
Raims'i oyundan sonra alabilirsin.
It was just me and Raims.
Sadece ben ve Raims vardı.
- Hey, I know you're at work, we don't wanna bug you, but Raims just wanted to say good night.
- Selam, iştesin rahatsız etmek istemezdik ama Raims sadece iyi geceler demek istedi.
Hey, Raims.
Raims.
Oh, Raims.
Oh, Raims.
Raims.
Raims.
Aww, Raims, my sweet girl.
Raims, benim tatlı kızım.
I was gonna take Jules and Raims away. Do some of that family bonding you've been meemaw-ing me about.
Jules ve Raims ile biraz uzaklaşmak istiyorum.
- For the ladies.
Buyur, Raims. Hanımlar için.
Look, Raims, every time I close a case,
Dinle, Raims ne zaman bir dava kapansa yıllarca hayalet görürüm.
You did the right thing, Raims.
Sen doğru olanı yaptın, Raims.
Look, Raims, we could sit here and drive ourselves crazy for the rest of our lives.
Bak, Raims burada otururuz ya da tüm yaşamımızı huzursuz geçirebiliriz.
Raims, we got the Nightingale. You... your mom is back.
Raims, Nightingale'i yakaladık ve annen geri döndü.
Hey, and, Raims, put back the spare key.
Raims, yedek anahtarı yerine koy.
Where's Raims?
Raims nerede?
We don't have any evidence, Raims.
Kanıtımız yok, Raims.
Here you go. - Here you go, Raims.
Alın bakalım.