Rampage translate Turkish
399 parallel translation
You'll have me in there on the rampage with my poor heart.
Bu uğursuzlukları yaşattığınız için bir gün beni de oraya yollayacaksınız.
If this rampage of respectability persists, we'll have to get you a bullet-proof girdle.
Kibar aleminin bu çılgınlığı devam ederse, kurşun geçirmez korse giymen gerekecek.
The happiness boys are on a rampage.
Aynasızlar istim üstünde.
On the rampage!
Rampaya!
Chief Dull Knife is on a rampage again.
Sef Kör Biçak tekrar saldiriya geçmis.
She's on a rampage.
Çok öfkeli.
- which started him off on a rampage.
Bu da saldırması için ona fırsat verdi.
On the rampage as ever, I see.
Her zamanki gibi formunuzdasınız.
- Yes. Dortmun's on the rampage.
Dortmun'un yine heyheyleri üzerinde.
She went on a real rampage.
Etrafı kan gölüne çevirmiş!
Gunfighter's gone on a rampage.
Silahşör etrafa saldırdı.
Look at her, charging like a bull elephant on a rampage.
Şuna bak, saldırıya geçmiş bir fil gibi geliyor.
He apparently went on a rampage.
Görünüşe göre oldukça saldırgan biri.
The mountain bandits are on the rampage
Dağ eşkiyaları çok kızgınlar.
Chris, De Toro's on the rampage.
- Chris, bize yardım getirecektin.
The Germans were on the rampage everywhere.
Almanlar her yerde çıldırmış gibiydi.
Male Narrator : ACROSS THE LENGTH AND BREADTH OF THE NATION, THE TOMATOES CONTINUE ON THEIR RAMPAGE OF WANTON DESTRUCTION,
Ülke boyunca Domatesler ilerlemeye devam ediyor.
Enough rampage!
yeter bu kadar tantana!
Machines apparently operating themselves... are under the direction of an agency we don't understand... are going on a homicidal rampage.
Görünüşe göre makineler, bizim anlayamadığımız bir şey aracılığıyla, kendilerini kontrol ediyorlar ve bu olay cinayet işleme safhasına geliyor.
You're just in time. Dr Death is on the rampage.
Tam zamanında geldin.
Instead, you went on the warpath, on a rampage.
Bunun yerine savaş başlattınız.
He's got a good start, and Rampage is a tough one to ride.
İyi bir çıkış yaptı, Rampage'e binmek de çok zordur hani.
Incredible as it seems, ladies and gentlemen after their bizarre, bloodcurdling rampage of destruction these strange creatures now appear to be mounting what seems to be a musical number.
İnanılmaz görünse de baylar bayanlar garip, tüyler ürpertici, yıkıcı saldırılarından sonra bu garip yaratıklar şu anda müzikal bir gösteri yapıyorlar.
Towanda will go on the rampage.
Saldırgan Towanda!
There's a killer on a rampage threatening your husband!
Kocanı tehdit eden, çılgına dönmüş bir kadın vardı!
You stopped the Trickster's rampage.
- Anilar.
Doctor, can you tell us what caused that man to go on a rampage?
Adamın o hale gelmesine ne sebep olmuş olabilir?
That's your excuse for going on a kill-crazy rampage?
Yaptığın katliam için bu bir özür mü?
Either that, or you'II go on a rampage with a hunting rifle.
Ya da av tüfeğiyle etrafta dolaşacaksın.
- The mayor's on a rampage about this vigilante.
- Vali bu İntikamcı yüzünden deliye döndü.
A rampage that ended with a trip to the hospital for the famed TV comic.
Ünlü televizyon komedyeninin bu çılgınlığı hastanede sona erdi.
My husband is on a murderous rampage.
Kocam bizi doğramaya çalışıyor.
We can't help their cause by appearing to be on a rampage.
Saga sola saldirmamiz onlarin isine gelir.
Panic is gripping Springfield as giant advertising mascots rampage through the city.
Reklam maskotları şehri yakıp yıkarken şehirde panik havası hüküm sürüyor.
No, she's still on a rampage.
Hayır. Hâlâ cinleri tepesinde.
He kidnaps you, your mother sends nature on a rampage...,... and all you can think of is... sexy?
Seni kaçırdı, annenin doğayı mahvetmesine yol açtı ve sen onun seksi olduğunu mu düşünüyorsun?
Donnelly's brother took a campaign van on a rampage.
Donelynin kardeşi bir kamyonu harap etti.
Tank, he's on the rampage.
Tank sinirden kudurmuş durumda.
Patients, medical staff, visitors... no one was spared in this rampage through Fairwater Sanatorium.
Hastalar, görevliler, ziyaretçiler. Fairwater sanatoryumundaki kimse bu olaydan kaçamadı..
It's not going to stop his next rampage.
Bir sonraki yıkımını durdurmaz ki.
Also in tonight. A blind Vietnam veteran accompanied by his guide-dog went on a rampage today at a West Side Social Services office.
Yeni haberimiz... köpeğiyle birlikte gezen kör bir Vietnam gazisi... bugün Batı Yakasındaki Sosyal Hizmetler Bürosunu birbirine kattı.
is he on the rampage again?
Yine mi ortaya çıkmış?
In related news, billionaire Lex Luthor was again rigorously grilled by the D.A.'s office over his allege connection to the Joker's rampage.
Bir diğer haberimiz ise, milyarder Lex Luthor'un Joker'in yol açtığı yıkımla bağlantılı olduğunun iddia edilmesi üzerine bölge savcılığı tarafından titiz bir şekilde sorgulanmasıydı.
Dr. Greene's on a rampage about that.
Dr. Greene bu konuda çok ciddi.
Your rampage was not about the loss of your friend.
Öfkelenmen arkadaşının ölümünden dolayı değildi.
I am not telling you to go on a shooting rampage.
Sana git kafalarini patlat demedim.
Not everyone then went on a rampage Exploiting the opposite sex.
Ama kimse karşı cinsi sömürerek intikam almaya kalkmadı.
After the attack on Pop, Joey was on a rampage.
Babama saldirdiklarindan sonra, Joey kafayi siyirdi.
Officials here at the conservancy are saying... they don't know what caused the animal's rampage.
Kurumdaki memurlara göre hayvanın kudurmasının sebebi tam olarak bilinmiyor.
You're on a rampage, Kung Lao seems to be out of his mind, and Siro...
Sen sersefilsin, Kung Lao aklını kaçırmış gibi, ve Siro...
But now he has the incident he requires to go on a rampage ofconquest. Perhaps.
Belki öyle.