Raph translate Turkish

J UST BECAUSE I HAPPEN TO LOOK LIKE SOMEBODY IN A PHOTOG RAPH.

- Nereye getirdiğimi gayet iyi biliyorsun.

Hey, Raph, where you going?

Hey, Raph, nereye?

Hasn't Raph been gone a long time?

Sizce Raph'in gelmesi uzun sürmedi mi?

Man, we could really use Raph right about now.

Adamım, gerçekten Ralph'i şu an korumalıyız.

You're going to be OK, Raph.

İyi olacaksın, Ralph.

Listen, Raph...

Dinle, Ralph...

It's been a long drive, Raph... and before we go out advertising to The Foot that we're back... we could all use a few hours'sleep.

Uzun bir yolculuktu, Raph... Ayak'ı aramaya başlamadan önce... birkaç saat uyumalıyız.

Raph, just leave it.

Raph, bırak şimdi.

- Raph!

- Raph!

Raph's in trouble.

Raph'in başı belada.

- It's Raph.

- Raphael.

Look, it's Raph!

Bakın, bu Raph!

Yeah, a little too Raph.

Evet, biraz fazla Raph.

- Come on, Raph.

- Haydi, Raph.

Thanks, Raph.

Teşekkürler Raph.

Raph, now!

Raph, şimdi!

- Raph, get on my back.

- Raph, arkama geç.

Oh, Raph, come on.

Oh, Raph, hadi.

What's going on, Raph?

Neyin var, Raph?

OK, where's Raph?

Tamam, Raph nerde?

Hey, Raph, how'd your brain implant go, good?

Hey, Raph, beyinsel patlamalar nasıl gidiyor?

Not necessarily, Raph.

Tam olarak değil, Raph.

Raph?

Raph?

Turtles don't migrate, Raph.

Kaplumbağalar göç etmez, Raph.

Raph, give it a rest, will you?

Raph, biraz ara verir misin?

Raph!

Raph!

Raph, give me the scepter.

Raph, asayı bana ver.

Looks like me, but it's got Raph's beak.

Bana benziyor, ama Raph'in ağzı.

Hurry, Raph.

Acele et, Raph.

Me and Raph are going to be staying.

Ben ve Raph burada kalacağız.

What's Raph doing?

Ralph neler yapıyor?

You may have everyone else fooled, but you haven't fooled me, Raph.

Herkesi kandırmış olabilirsin ama beni asla kandıramazsın, Ralph.

Good talk, Raph.

Muhabbetine doyulmuyor, Ralph.

- Raph, wait.

Bir sarmaşık kap.

Raph.

Raph!

Okay, so this is my fault now, huh, Raph?

Peki, yani bu benim hatam mıydı, Raph?

What's this all about, Raph?

Tüm bunlar ne demek oluyor, Ralph?

I gotta hand it to you, Raph you sure know how to show a lady a good time.

Hakkını vermeliyim, Raph bir bayanla nasıl iyi vakit geçirileceğini biliyorsun.

Cowabunga Carl Party Services. Cowabunga, dude. Raph's hurt.

Kavabanga parti hizmetleri, Kavabanga, ahbap.

- What happened to Raph?

- Ralph'e ne oldu?

Would it help if I told you that those statues you collected for Winters were shooting these things at me and Raph?

Bana ve Ralph'e saldırıp elimdeki şu şeyi bize fırlatanların, Winters denen herife götürdüğün heykeller olduğunu söylesem bir yararı olur mu?

Hey, Raph. Don't do it, man.

Hey Raph, bunu yapma dostum.

Why do we need Raph, anyway?

Raph'e neden ihtiyacımız olsun ki?

Don't do this, Raph.

Bunu yapma Ralph.

Raph, what do we do?

İsrafil, ne yapacağız?

Raph, what did you do?

- Ne yaptın peki?

YOU ARE THAT MAN I N- - IN THE PHOTOG RAPH, AREN'T YOU?

Bana hakikati söyle.

- Right, Raph.

- Doğrusu Raph, bu biraz zor.

- Raph?

- Raph?

What's going on, Raph?

Neler oluyor, Raph?

Oh, hey, Raph.

Selam, Raph.