English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Rapunzel

Rapunzel translate Turkish

244 parallel translation
And then the prince said, "Rapunzel, Rapunzel, let down your hair."
Ve prens demiş ki : "Rapunzel, Rapunzel, saçlarını aç."
Come on, Rapunzel.
Gel. Bundan sonra karanlıkta yapacağız.
Rapunzel,...
Rapunzel,...
Fucking Rapunzel, right?
Lânet olası Rapunzel.
Rapunzel.
Rapunzel.
You kept me prisoner up here like Rapunzel!
Rapunzel gibi beni hapis tuttun beni burada!
- I read her'Rapunzel'. ( It's a fairy tale wrote by the Brothers Grimm. It tells a story about a girl with tower-long hair. )
Ona Rapunzel'i okudum.
Rapunzel, reach your hand out again.
Rapunzel elini uzat.
"And rapunzel left her plastic bubble And died." The end.
Rapunzel ona plastik kabarcığını bırakmış ve ölmüş.
Careful, Rapunzel.
Dikkat et, Rapunzel.
RapunzeI, RapunzeI, Iet down your hair.
Rapunzel, Rapunzel, saçını aşağı sarkıt.
You're supposed to roll them, Rapunzel, and carrying isn't rolling, is it?
Onları sürmen gerekiyor, Rapunzel. Taşımak sürmek değildir.
A FAIRY TALE. RAPUNZEL TRAPPED IN THE TOWER,
Rapunzel kulede hapsedilmiştir.
Homey, you put Rapunzel to shame.
Dostum, sen Rapunzel'i utandırırsın.
Gonna go from Rapunzel to Elvira.
Rapunzel'den Elvira'ya döneceksin.
( clears throat ) Rapunzel, Rapunzel, with hair so fine.
Rapunzel, Rapunzel, güzel saçlarınla.
Go, Rapunzel, go.
Git, Rapunzel, git.
... beautiful Rapunzel.
... güzel Rapunzel.
Rapunzel...
Rapunzel,
There's Rapunzel... single-handedly keeping the kingdom's shampoo industry in the black.
Bu Rapunzel. Tek başına, krallığın şampuan endüstrisinin belini kırıyor.
- What about making Rapunzel go bald?
- Peki Rapunzel'i kel bırakmaya?
Rapunzel, Rapunzel, let down your hair!
Rapunzel, Rapunzel, hadi uzat saçını!
Rapunzel, Rapunzel, let down your hair.
Rapunzel, Rapunzel, saçlarını sarkıt.
It's Princess Rapunzel.
Prenses Rapunzel.
Thanks, Rapunzel.
Teşekkürler, Rapunzel.
Give me a break. "Rapunzel, Rapunzel let down thy golden extensions!"
Orada dur bakalım. "Rapunzel, Rapunzel altın sarısı saçlarını uzat bana!"
Rapunzel, wait!
- Rapunzel, bekle!
Rapunzel, how could you?
- Rapunzel, bunu nasıl yaparsın?
Rapunzel was afraid of the prince.
Rapunzel prensten çok korkmuştu.
Now that the prince saw Rapunzel, she looked even lovelier than he had thought.
Prens Rapunzel'e baktı düşündüğünden daha da sevimliydi.
"He's wonderful," thought Rapunzel. "I think I'm in love."
"Mükemmel birisi" diye geçirdi aklından Rapunzel. "Galiba aşık oluyorum."
Rapunzel is Danish and doesn't talk Swedish.
Rapunzel Danimarka'lı, İsveç aksanıyla konuşmaz.
Think you have to take off your panties in order to play Rapunzel?
İç çamaşırlarını çıkararak rolü kapacağını mı düşünüyorsun?
If you're a good lay and I remember you, you get to play Rapunzel next time.
Güzel domalmışsan, seni hatırlarım bir dahaki sefere Rapunzel'i oynarsın.
But this is the last time I'm doing this, Rapunzel.
Ama bunu son kez yapıyorum, Rapunzel.
Look here, Rapunzel.
Bak hele bak, Rapunzel.
Rapunzel. Rapunzel.
Rapunzel.
Imagine how hard the prince wanted to fuck Rapunzel..... after he'd waited so long for her.
Uzun süren beklemeden sonra prensin, Rapunzel'le ne kadar çok sevişmek istediğini hayal et.
I caught that Rapunzel slag trying to nick cards out of my wallet.
Rapunzel orospusunu cüzdanımdan kartlarımı çalmaya çalışırken yakaladım.
" Rapunzel had splendid long hair.
" Rapunzel'in fevkalade uzun saçları varmış.
Your daughter has something called trichobezoar or the more colloquial Rapunzel Syndrome.
Kızınızda trikobezoar diye tabir edilen durum yaşanıyor. Ya da daha çok bilinen adıyla rapunzel sendromu.
I was going to put a little rapunzel tower on it right there, remember.
Şuraya onun için küçük bir rapunzel kalesi yapmıştım.
Oh, rapunzel, rapunzel, let down your gorgeous hair extensions!
Oh, rapunzel, rapunzel, muhteşem saçların aşağıya kadar uzamış!
This is the story of a girl named, Rapunzel.
Şimdi anlatacaklarım Rapunzel adındaki bir kızın hikâyesidir.
That's Rapunzel.
Rapunzel işte bu kız.
- I'm going to ask her.
- Ona soracağım. - Rapunzel!
- RAPUNZEL! Let down your hair.
Saçlarını aşağıya sal.
Rapunzel, I'm not getting any younger down here.
Rapunzel, burada kendi kendine gençleşemem.
Rapunzel!
Rapunzel!
- What's up, Rapunzel?
- Ne var ne yok Rapunzel?
Oh, Rapunzel.
Rapunzel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]