English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Ravishing

Ravishing translate Turkish

295 parallel translation
Ravishing.
Enfes.
Give us the giddiness Give us the caress Of a ravishing mistress!
Büyüleyici bir bayanın sersemliğini onun sevgisini verin bize!
- Ravishing.
- Büyüleyici.
I saw you dancing with this ravishing creature.
Seni, bu büyüleyici yaratıkla dans ederken gördüm.
You look ravishing.
Büyüleyici görünüyorsunuz.
- He's married a ravishing little woman from points East.
Doğulu güzel küçük bir kızla evlendi.
She was ravishing.
Büyüleyici biriydi.
And now, my noble sirs, do I have your final bid... for this ravishing vision of loveliness?
Şimdi asil beylerim, bu büyüleyici güzellik için son bahislerinizi alabilir miyim?
It's a pity because you have a ravishing voice. Really?
Üzgünüm zira insanı etkileyen bir sesiniz var.
Ravishing, intoxicating, adorable.
- Bitirici, sarhoş edici, cezp edici.
- You look ravishing.
- Harikasın. Yeni elbise mi?
Ravishing as usual, Miss MaIotte.
Çok güzelsiniz yine, bayan Malotte.
Ravishing as usual, Miss MaIotte.
Yine harika, bayan Malotte.
- All right, you're ravishing.
- Pekala, çok alımlısın.
She's ravishing, incredibly ravishing.
Büyüleyici, tek kelimeyle büyüleyici.
It's lovely. Simply ravishing!
Gerçekten büyüleyici!
with Tarquin's ravishing strides, towards his design moves like a ghost.
Hırsız Tarquinius'un sinsi ve uzun adımlarıyla ilerliyor hedefine doğru, bir hortlak gibi.
Ravishing.
Süper.
How ravishing you look.
Ne kadar hoş görünüyorsunuz.
. Ravishing!
Myriame, hayatım, harika olmuş.
You're ravishing
Büyüleyici görünüyorsunuz.
You're ravishing and...
Büyüleyicisin ve...
Ravishing.
Olağanüstü.
You are ravishing!
Çok güzelsin!
Ravishing!
Büyüleyici!
- Ravishing!
- Büyüleyici!
- Ravishing.
- Çok güzel.
Ravishing.
Büyüleyici.
She's ravishing.
Büyüleyici.
Ravishing.
Aklı baştan alma da.
My dear Cecilia, you are looking simply ravishing.
Sevgili Cecilia, tek kelimeyle büyüleyici görünüyorsunuz.
You look ravishing!
Büyüleyici görünüyorsun!
A girl as ravishing as you has left him for another.
Senin gibi cana yakın bir kız başka biri için onu terk etmiş.
The most beautiful, the most gorgeous, ravishing woman in the whole world.
Dünyanın en güzel, en muhteşem, en büyüleyici kadını.
How is the most ravishing woman on 62nd Street?
Sokak'ın en büyüleyici kadını nasılmış bakalım?
I knew you'd be ravishing in grey.
Griler içinde büyüleyici görüneceğini biliyordum.
- You look absolutely ravishing.
- Kesinlikle baş döndürücüsün.
You look absolutely ravishing.
Kesinlikle nefes kesicisin.
Sandra! You grow more ravishing...
Sandra, gittikçe daha da büyüleyici oluyorsun.
You look positively ravishing in that face.
Bu kıyafetle harika görünüyorsunuz.
Yeah, I've never seen you look more ravishing than you are at the moment.
Evet, seni şimdikinden daha çekici görmemiştim.
Ravishing. That's English.
Büyüleyici.
You look ravishing.
Kışkırtıcı görünüyorsun.
He was ravishing.
Beni mest etti.
- She's charming, ravishing...
- Sevimli ve güzel, değil mi?
And what is the name of your ravishing wife?
Peki baş döndürücü eşinizin adı ne?
There's not a court in the land who would convict... with a ravishing beauty like you for a witness.
Bu ülkede sizin gibi büyüleyici bir güzelliğin... tanıklığıyla, onu mahkum edecek mahkeme yoktur.
- Doesn't she look ravishing in white?
Beyazlar içinde büyüleyici değil mi?
As for the decor, it is discreet without being elegant... the seating comfortable, and the atmosphere intimate... whilst the lighting subtly enhances... even the most ravishing companion.
Dekorunun tarzı yok ama mütevazi. Sandalyeler rahat, ortam sıcak. Aydınlatma, yanınızdaki en göz alıcı misafirinizi bile daha da güzel gösteriyor.
And what is the name of your... ravishing wife?
Nefes kesici eşinizin adı nedir acaba?
Oh, Tish, you ravishing creature.
Tish, sen insanın aklını başından alan birisin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]