Reasonably translate Turkish
537 parallel translation
The subject is reasonably fresh, but we'll only get a few seconds of readable data.
Denek oldukça taze ama okunabilir düşüncesinden birkaç saniyelik veri elde edebileceğiz albay.
In a case so serious as his, with a man's life at stake, the court cannot reasonably deny your request.
Böylesine önemli bir davada, insan hayatı mevzu bahis ise mahkeme makul bir neden olmaksızın, talebinizi geri çeviremez.
And being reasonably certain that someone's going to get a punch in the jaw... I'm going to make sure it isn't me. [Woman screams]
Birisi yumruğu yiyecek ama kesin, o ben olmayacağım!
If you can bring yourself to see matters reasonably...
Eğer olaylara mantık çerçevesinde yaklaşacak duruma gelirseniz...
If you'll just be conservative, I mean, live reasonably.
Biraz tutumlu olsan, makul yaşasan.
I'm reasonably sober.
Kafam yerinde.
Let's look at this calmly and reasonably.
Bunu sakin ve mantıklı ele alalım.
However, I'm reasonably certain that, difficult as it may be, we can find the plates even without the missing part of the message.
Bununla birlikte, yeterince eminim ki, güç te olsa, iletinin kayıp parçası olmadan da kalıpları bulabiliriz.
- We are trying to talk reasonably.
- Makul bir şekilde konuşmaya çalışıyoruz.
You seem reasonably dry now.
Artık kurumuşsun.
Reasonably so.
Öyle sayılırdı.
Oh, no.... we're reasonably circumspect.
Hayır.... oldukça ihtiyatlıyız.
And I then repaired to a meadow and took a few hours'sleep while awaiting the hour at which I could reasonably arrive at the house.
Daha sonra, makul bir saate kadar samanlıkta uyuyarak vakit geçirdim.
Pending receipt of further instructions I will try to make you reasonably comfortable in my quarters.
Takip eden emirleri beklerken idare odasında sizi rahat ettirmeye çalışacağım.
It's sort of silly, and totally against nature, but she's reasonably talented.
Tamamen doğaya aykırı, abes bir durum ne var ki epeyce yetenekli.
We'd like to settle this reasonably.
Bu işi uygun bir şekilde halletmek istiyoruz.
- Reasonably normal?
- Yani normal miydi?
She's a beautiful young girl, and you're a reasonably healthy young man.
Çok güzel bir genç kız, siz de sağlıklı bir genç adam sayıIırsınız.
Mr. Koether, the work I did here as your assistant... could be done by a reasonably intelligent child.
Bay Koether, burada yaptığım işi, yani sizin asistanlığınızı orta derecede zekası olan bir çocuk da yapabilirdi.
What future can we reasonably see for him now?
Onun geleceğini nasıl görüyoruz?
I thought they acted quite reasonably.
Bence gayet mantıklı davrandılar.
- Reasonably good to look at? - Very.
- Yüzüne bakılacak güzellikte mi?
Let's get some sleep while it's reasonably cool.
Ortalık uygunken biraz uyuyalım.
I've been on a used-car lot all morning, picking out a reasonably priced car.
Sabahtan beri, elden düşme araba satılan yerde araba seçmeye çalıştım.
It's a reasonably important appointment, as things go these days.
Bu gerçekten çok önemli bir görev. Bugünlerde olanları biliyorsun.
Still feel reasonably fit?
Hâlâ formda hissediyor musun?
A reasonably healthy person would never have experienced what you did last night.
Sa § lllkll biri dllin gece senin ya § adl § :'llnl asla ya § amazdl.
You know me reasonably well, tennyson.
Sen beni oldukça iyi tanırsın, Tennyson.
Sound reasonably.
Doğrusu haklısın. Domatesler için teşekkür ederim.
I'd call that a reasonably altruistic phrase, do you agree, patty?
Bence çok fedakâr bir anlatım tarzı. Ne dersin, Patty? - Şey, ben...
They think that Communism must succeed eventually... if the Soviet Union is left reasonably intact.
Onlara göre Sovyetler Birliği bozulmadan kaldığı sürece... komünizm er ya da geç kazanacaktır.
You seem reasonably happy, and yet...
Mantıken mutlu görünüyorsun, ama bununla beraber...
You just have to make a reasonably good showing. How? You tell me how.
Sadece mantık ölçülerinde güzel bir şov yap.Nasıl.Sen söyle ozaman nasıl?
He's reasonably good-looking.
İyi görünüyor, makul biri.
I'm trying to remain reasonably clean.
Doğal olarak temiz kalmaya çalışıyorum.
Helicopters don't look very elegant either... but they fly reasonably well.
Helikopterler görünüşte uçmak için uygun görünmüyor... fakat pekâlâ düzgün uçabiliyorlar.
Reasonably sure.
- Mantıken eminim.
Haven't you done as much as God can reasonably want?
Tanrı'nın makul oranda istediği kadarını yapmadın mı zaten?
- Is responsible for our dead! Let's not talk about the past. Raimundo, let's try to reach an understanding... reasonably.
Geçmişten bahsetmekten vazgeçsek, şu anki durumu gözden geçirsek güzelce.
Some people - let us say the people who work for Mr Colbert - might reasonably regard you as the person least likely to mourn his passing.
Bazı insanlar, örneğin Bay Colbert için çalışan insanlar onun ölümünden dolayı en az üzülen insanın siz olduğunuzu söyleyebilirler.
I feel reasonably content here.
Burada oldukça hoşnutum.
Reasonably
Hakkımızı aldık.
As you know, the job pays reasonably well.
Bildiğin gibi maaş oldukça iyi.
If we can get across that open ground without attracting the enemy fire... we can take it that the patrol encountered by Trevor's men has withdrawn... and we should be reasonably safe until we've penetrated into the jungle.
Eğer düşman ateşine maruz kalmadan o açık alanı geçebilirsek... bu Trevor'un adamları geri çekilirken onlarla karşılaşılacağı anlamına gelir... ve böylece ormana girene kadar büyük ölçüde güvende olabiliriz.
Reasonably valuable, yes.
Değerli vaktinizi aldığım için özür dilerim. Evet, değerli olduğu bir gerçek.
I'm reasonably certain that before the night the Wildfire Team was mobilized,
Bundan kesinlikle eminim ki, Wildfire timi toplanmadan önce...
It means that he knew her reasonably well.
Onu oldukça iyi tanıyordu demek oluyor.
Can we talk about this reasonably?
Bunu makul bir şekilde konuşabilir miyiz?
Sonny's reasonably good-looking and he's young.
Sonny gayet yakışıklı ve genç.
- Reasonably.
- Oldukça.
Yesterday you spoke reasonably enough.
Gerçi hayli öfkeliydiniz.