Recognize translate Turkish
12,198 parallel translation
I recognize where that photo was taken.
Bu fotoğrafın nerede çekildiğini hatırladım.
- Do you recognize her?
- Onu tanıyor musun?
Hey, I recognize you.
Seni bir yerden tanıyorum sanırım.
I'd recognize those pistachios anywhere.
O fıstıkları nerede olsa tanırım.
No, I didn't ask you if you recognize it.
Hayir, hatirliyor musun diye sormadim.
I was a youth. What I recognize is you're willing to almost do anything to just know who you are and where you're at.
Gençtim ama kim olduğumu ve nerede olduğumu öğrenmek uğruna her şey yapmaya hazırdım.
I do, however, recognize her value.
Ben ancak onun satış değerinden anlarım.
Don't recognize him?
Tanıdık gelmiyor mu?
Whoa! She didn't recognize you, did she?
- Seni tanımadı, değil mi?
What, you recognize this guy?
- Bu adamı tanıyor musun? - Evet.
You recognize that voice?
Sesi tanıdık geldi mi?
I've been here ten years, and I don't recognize you.
On yıldır buradayım ve seni tanımıyorum.
Do you, uh, recognize any of these people?
Bu adamlardan herhangi birini hatirliyor musunuz?
See anyone you recognize?
Tanıdık biri var mı?
Do you recognize her?
- Onu çıkardınız mı?
We become someone we don't recognize.
Tanımadığımız biri olduk.
Now, I do recognize that this leaves out the possibility of a supermax prison, but... for purposes of this chart, supermax equals death.
Bunun çok korumalı hapis ihtimalini dışarıda bıraktığını biliyorum ama bu grafiğin sonucu : Çok Korumalı Hapis = Ölüm.
I'm not sure, but... maybe if I could see some crime scene photos, I might recognize a signature.
- Pek emin değilim suç mahalli fotoğraflarına bakarsam imzasını tanıyabilirim.
I don't seem to recognize her.
Açıkçası pek çıkaramadım.
She didn't recognize me.
Tanımadı beni.
I have a feeling Tim Wagner isn't the only name we'll recognize.
Onu Oriskany Falls Emniyet Müdürlüğü sormak istiyorum Şüphelilerin kendi orijinal listesi için. Ben bir duygu Tim Wagner var Biz tanımak sadece adı değil.
I'm pretty sure you recognize this.
Bunun tanıdık geldiğine oldukça eminim.
I recognize you from your pictures.
Fotoğraflarından tanıyorum seni.
Do you recognize this mark?
Bu işareti tanıyor musun?
Do you think you could recognize your captors?
Seni esir alan kişileri tanıyabilecek misin?
Do you recognize anyone?
Herhangi birini tanıdın mı?
I almost didn't recognize you.
Az kalsın seni tanımıyordum.
You recognize that thing?
- Hatırladın mı bunu?
Yeah, except I recognize this handwriting.
Tabii, bu el yazısını tanıyor olmamı saymazsak.
Sorry you didn't recognize the number.
Numarayı tanımadığın için uzgunum.
You recognize either of these guys?
- Bunlardan herhangi birini tanıyor musun?
Hey, maybe that's why iPhones never recognize my face as a face.
Belki de bu yüzden iPhone'lar benim yüzümü hiç yüz olarak tanımlamıyorlar.
You recognize that, don't you?
Onun ne olduğunu biliyorsun değil mi?
- Kennebago Lake is in Maine, which does not recognize a right of publicity.
- Kennebago Gölü Maine'de tanıtım hakkı olarak tanınmıyor.
Yeah, I'd recognize him anywhere, he busted his knee last season and ruined his chances at the playoffs.
Evet, onu nerde görsem tanırım. Son sezonda dizinden sakatlandı ve playofflarda oynama şansını kaybetti. Şimdiyse zamanını parti vererek harcıyor.
Dr. Kim, now that you're dressed like that, I don't recognize you.
- Dr. Kim böyle giyinince tanıyamadım seni.
Your expression shows you recognize me.
Beni tanımış gibi görünüyorsun. - Ne vardı?
Sarah Miles'husband says there was a hang-up call from a number he didn't recognize 3 days ago.
Sarah Miles'ın kocası üç gün önce tanımadığı bir numaranın arayıp kapattığını söyledi.
Do you recognize that number?
- Bu numarayı tanıdın mı?
I barely recognize my own wife.
Kendi eşimi zar zor tanıyorum.
These people don't recognize your authority and they don't respect you.
Buradaki insanlar sizi umursamaz, size saygı duymazlar.
I recognize the topography.
Topografiyi hatırlıyorum.
He's the best in the world and everyone will recognize that for sure.
O dünyanın en iyisi ve bunu tüm dünya kabul edecek.
Look, I'm sorry guys, but Whistlin'Willy failed to recognize the influence someone like me has on their business.
Bakın, üzgünüm beyler. Ama Whistlin'Willy, benim gibi birinin işleri üzerindeki etkisini idrak edememişti.
Do you recognize her?
- Tanıyor musunuz?
I'd recognize that man in the dark with my pretty little eyes blindfolded.
Bu adamı karanlıkta gözüm kapalı tanıyabilirim.
I didn't recognize the daughter of a benefactor of the Love House.
Sevgi Evi'ne bağış yapan birinin kızını tanıyamadım.
From a legal standpoint. I recognize three out of the four of you.
- Kanun açısından yani.
Recognize the girl in the photos?
- Fotoğraftaki kız tanıdık geldi mi?
I didn't recognize him in his street clothes.
Sokak kıyafetleri ile tanıyamadım.
So you're telling me you don't recognize this symbol?
- Bu sembolü tanımadığını mı söylüyorsun?