English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Rented

Rented translate Turkish

2,504 parallel translation
We rented a villa on St. Esclavage.
St. Esclavage'da bir villa kiraladık.
Jack rented it out to an I.T. company.
Jack bir I.T. firmasına kiraladı.
Plus, you still owe a fortune on that absurd house you rented.
Ayrıca, kiraladığın şu anlamsız ev yüzünden bir sürü borcun var.
Well, he went by a few different names, but only one of them rented an apartment in Boston.
Birkaç isimle dolaşmış. Ama Boston'daki evi bu ismi üstüne yapmış.
Because of you, I got per se to cater, rented crystal.
Senin yüzünden yemek şirketi ile anlaştım kristal avize kiraladım.
So I have rented Bridge on the River Kwai and The Dirty Dozen.
Bridge on the River Kwai *'yi kiraladım. veThe Dirty Dozen *'ı
I rented it for you.
Senin için kiraladım.
The company that leased the chemical plant also rented an estate over in Cutler Bay.
Tesisi kiralayan firma, aynı zamanda Cutler Bay'de bir mülk kiralamış.
He rented an exotic car on the Strip a week ago- - yellow Porsche.
Geçen hafta Strip'den egzotik bir araba kiralamış, sarı bir Porsche.
Yeah, but he never rented this place out, never sold it.
Evet ama burayı hiç kiraya vermemiş, hiç satmamış da.
So Big Dog productions rented the office next door and they're sharing the kitchen with us.
Big Dog Prodüksiyon yanımızdaki ofisi kiraladı.
I wanted to go to school in the city, so my parents rented me this place.
Şehirdeki bir okula gitmek istedim ve onlar da burayı kiraladılar.
Three days ago, you rented a chain saw from Woodland Rentals?
Üç gün önce Woodland Rentals'dan elektrikli testere kiraladınız mı?
rented. Won't be there anymore.
Artık olmayacak.
Long story short, I had to get something very valuable out of someplace very secure, and the front door wasn't an option, so- - so he rented the building next door.
Uzun lafın kısası, çok güvenli bir yerden çok değerli bir şey almak zorundaydım ön kapıdan da almamız mümkün değildi, bu yüzden de - Komşu binayi kiraladı.
I told you not to walk in front of... Babe, I already chose your tuxedo, rented the limo and... Oh, red rose corsage, not a frigging carnation.
sana kameranın önünden geçme demiştim... bebeğim smokinini, kiralık lümuzini ve karanfilsiz kırmızı gül buketini ayarladım
Well, it's being rented for us.
Daha doğrusu bizim için kiralandı.
Uh, hanna rented tootsie, but she left it at home.
Ah, Hanna Tootsie'yi kiraladı ama evde unutmuş.
Elena rented that motel room for you, didn't she? Yeah.
- Elena senin için bir motel odası tutmuştu değil mi?
We went to the Planetarium, we rented bikes...
Gök evine gittik, bisiklet kiraladık...
I'm stuck in my rented apartment, until you buy me out.
Kiralık bir daireye mahkum oldum, evdeki hissemi alman gerek.
He rented land from my brother.
Kardeşimden toprak kiraladı.
No, we rented a car.
Hayır, biz araba kiraladık.
- It's rented.
- Kiralanmış.
Maurel rented a house in the Alpes-Maritimes 2 weeks after he got out.
Maurel, Alpes-Maritimes'ta bir ev kiralamış iki hafta sonraysa evden çıkmış.
- You haven't rented an apartment, yet?
- Henüz bir ev tutmadın, değil mi? - Hayır.
They rented an apartment.
Bir daire tuttular.
Rented a beautiful blonde, to paint his porch.
Porçunu parlatması için bir sarışın kiraladı.
I remember mom showing me where she once rented a room.
Annemin bana, bir süre kaldığı kiralık odayı gösterişini hatırlıyorum.
I rented.
Kiraladım.
You know, the Russian guy that rented me this place told me there was a crawl space up there, but I never even bothered to look.
Evi kiralarken Rus eleman demişti bana yukarıda küçük bir alan var diye, ama bakmaya dahi zahmet etmedim hiç.
They've rented the flat opposite and they're watching from there.
Karşı apartmandan bir daire kiralamışlar ve oradan gözlüyorlar.
Traffic cameras got a hit on a car rented by Samantha Taylor, travelling towards Green Falls, Colorado.
Trafik kameraları, Samantha Taylor'un kiraladığı bir arabayı Green Falls Colorado'ya giderken görüntüledi.
Rented.
Kiraladım.
Yeah, have you, uh, recently rented out any cars with new Mexico plates on them?
Son dönemde hiç New Mexico plâkalı araba kiraya verdiniz mi?
I rented it out just this morning to a... Justin Carson.
Bu sabah Justin Carson adında birine kiraladım.
She rented a room at an inn along my beat.
Benim görev alanımdaki bir pansiyonda bir oda kiralamıştı.
I can't believe you rented this whole cabana.
Bütün çardağı kiraladığına inanamıyorum.
You rented yours?
Kiraladın mı?
I rented us a DVD!
DVD kiraladım!
You rented a big dog.
Bunu hep yapıyorsun.
Well, I knew we needed to talk, so I rented the bar out for the night.
Konuşmamız gerektiğini biliyordum ve bende bu gece için barı kapattım.
You rented out the whole bar?
Bütün barı kapattın mı?
Uh, my buddies rented a suite.
Arkadaşlarım süit kiralamışlardı.
I rented a new store. I will move.
Yeni bir dükkan tuttum Taşı nacağı m.
The man likes stale nachos and rented shoes.
Bayat nacho ve kiralık ayakkabıları seven bir adam.
There is a Ten Pence Avenue rented by a Rodney Johnson.
Rodney Johnson diye biri tarafından kiralanmış Ten Pence Bulvarı var.
The truck was rented with an alias from a party outfitter in Queens.
Araç, bir parti organizasyoncusuna takma bir isim altında Queens'ten kiralanmış.
The company that rented the truck is called Demon Dog Deliveries.
Aracın kiralandığı firmanın adı, "Demon Dog Ulaştırma".
Suddenly, the creditors lose and he rented a safe safety stock in Irbid.
Aniden, sponsorlar gittiler ve o İrbid Bankasında bir güvenli kasa kiraladı.
They rented a motel room.
Bir otel odası kiradılar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]