Replica translate Turkish
508 parallel translation
Ladies and gentlemen I don't bring you here to gull you and swindle you, this is the exact replica of those two I just sold before.
Sizi buraya aldatmak ya da dolandırmak için getirtmedik, az önce sattığım iki müzik kutusunun tıpkısı.
The costume, an exact replica of the holiday clothes worn by the Hungarian peasant women.
Giysi, Macar çiftçi kadınların bayramlarda giydikleri giysinin birebir örneği.
And kids, remember you can tell your moms that each and everyone of these genuine, beautiful, great big dolls is an exact replica of your own Baby Jane Hudson.
Çocuklar, unutmayın.. Annelerinize bu sahici, güzel ve büyük oyuncak bebeklerin hepsinin... her birinin, Bebek Jane Hudson'ınınızın.. aynen kopyası olduğunu söyleyebilirsiniz.
" and a giant gold replica of my larynx.
"... ve hançeremin altından dev bir heykeli bulunacaktır.
I must say you're the replica of your father.
Adeta babanın bir kopyası olduğunu söylemeliyim.
- An exact replica of her own room.
- Kendi odasının tam bir kopyası.
Seems your father's making a replica.
Görünüşe göre baban taklidini yapıyor.
I had the androids construct a perfect replica of Stella so that I could gaze upon her and rejoice in her absence.
Onun bir kopyası yapıldı, ona bakabilmem için, ve yokluğundan keyif almam için.
- Which on are you now? The replica or the real one?
- Kopya mısın, gerçek mi?
To do the job of defence, the computer projected a replica of the only image available :
Savunma görevi için bilgisayar eldeki tek görüntünün bir kopyasını üretti -
It projected so much of Losira's personality into the replica that it felt regret, guilt, at killing.
Losira'nın kişiliğini o kadar yansıttı ki öldürürken, pişmanlık, suçluluk hissetti.
Obviously, the Gideons have transported Captain Kirk onto this replica of the Enterprise to so confuse his mind as to make him susceptible to some extraordinary experiment.
Gideonlular, Kaptan'ı Enterprise'ın kopyasına naklettiler. Bu yolla onun aklını karıştırarak, bir deneye uygun hale getirdiler.
I used the steward's services to make a replica in Turkey of those cuff-links I'd seen in the photo.
Hostese fotoğraflarda gördüğüm kol düğmesinin Türkiye'de bir kopyasını yaptırttım.
I'm having lunch tomorrow with an 80-year-old ex-con... who's just carved an entire replica of the Danbury Penitentiary out of soap.
Sabunu yontarak Danbury Hapishanesinin bir kopyasını yapmış 80 yaşındaki eski bir mahkûmla öğle yemeği yiyeceğim.
Now, before the sun comes up we're going to build on this sight an exact replica of the town of Rock Ridge.
Şimdi, güneş doğmadan... buraya, Rock Ridge kasabasının tam bir kopyasını inşa edeceğiz.
It's a replica. a college prize.
Bu bir kopya. Üniversite hediyesiydi.
It's a replica of the statue of him at Pompey Theatre.
Pompay Tiyatrosu'ndaki heykelinin bir kopyası.
This is only a replica, not a very good one.
Bu sadece bir taklit, ve pek de iyi değil.
This is an exact replica of the Rosetta Stone.
Bu Rosetta Taşı'nın tam bir kopyasıydı.
A sentimental replica of a planet long since vanished.
Uzun zaman önce yok olup giden bir gezegenin duygusal bir taklidi.
In addition, a full-size replica of the Liberty Bell has been made from pennies donated by schoolchildren from every state in the Union.
Ayrıca Özgürlük Çanı'nın bozuk paralarla yapılan devasa maketi Birleşik Devletler'deki bütün okul çocukları tarafından inşa edildi.
As a result of a corneal implant, his right eye print is now an exact replica of that of the President of the United States.
Kullanılan korneal implantın sonucu olarak, Sağ göz izi, Amerika Birleşik Devletleri Başkanının tam bir kopyası.
The replica of the P.O.W. camp is ready.
Bu arada, esir kampının kopyası bitti ve seni bekliyor.
Exact replica of the P.O.W. camp.
Esir kampının birebir taklidi.
Most of its survivors committed suicide, or succumbed to gas in the bunkers. THE REPLICA OF THE MONUMENT TO THE GHETTO FIGHTERS
Kurtulanların birçoğu intihar etmiş ya da sığınağa salınan gaza karşı koyamamışlar.
Also, it took time to build a wooden replica of the pyramid.
Ayrıca, o tahta piramit kopyasını da yapmak kolay olmamıştı.
This display contains a replica designed by the Phoenix Foundation.
Bu model Phoenix Merkezi tarafından dizayn edilen bir kopyası.
So I am currently offering these real, genuine copies of a certified replica in the Golden Era Museum.
Bende şu anda altın çağ müzesindeki aslına uygun kopyalarını satıyorum.
Replica!
Aldatmaca!
A REPLICA OF A BATU SPACESHIP!
Bir uzay gemisi maketi!
I've turned it into a replica of your honeymoon suite.
Balayı suitinizin tam bir kopyasını yarattım.
Gregorie had arranged for Mr. Hoffberg to make this paste replica, but I knew that an expert would spot it immediately.
Gregorie, Bay Hoffberg'e bir kopyasını yaptırmıştı. Ama bir uzmanın hemen fark edeceğini biliyordum.
Our replicas of Tholl and Esoqq explored this on Mizar ll and Chalna just as our Picard replica did on the Enterprise.
Mizar Il ve Chalna'daki Tholl ve Esoqq kopyalarımız bunu... aynı Picard kopyasının Atılgan'da yaptığı gibi araştırdı.
The replica was convincing?
İnandırıcı mıydı peki?
If Counselor Troi's supposition is correct a replica of the string projected behind the cluster could induce them to reverse course disrupting the graviton wake long enough for us to escape.
Eğer Danışman Troi'nin tahmini doğruysa sicimin, kümenin arkasında oluşturulan bir kopyası rotalarını ters çevirmelerine sebep olup graviton rüzgarını, kaçmamız için yetecek bir süre için bozabilir.
This is an exact replica of the dress Marilyn Monroe wore in
Bu elbise, Marilyn Monroe'nun şu filmde giydiği elbisenin kopyası,
It's almost an exact replica.
Neredeyse bire bir kopyası.
It's an exact replica of Gotham City.
Bu Gotham Şehri'nin tam bir kopyası.
The process would be either a direct mating, you and I or a donation of vital cells from which we could clone a replica.
Bunun için yapılması gereken işlem ya doğrudan çiftleşmek ya da önemli hücrelerin bağışlanmasıyla klon yaratmak olabilir.
This couch is a replica of the one Coco Chanel had in her Paris atelier.
Bu kanape, CocoChanel'in Paris atelyesindeki kanapenin kopyasıdır.
Homer, this is an exact replica of your workstation.
Homer bu çalışma istasyonunun birebir kopyası.
You search for a replica of yourself and get her here.
Sana benzeyen birini bul ve onu buraya getir.
I told you about his place, didn't I? A replica of a Cairo restaurant.
Kahire'dekine tıpatıp benzeyen o lokantadan size hiç söz etmiş miydim?
This is a replica of the great pyramid of Giza.
Bu Giza'daki Büyük Piramid'in bir kopyası.
A replica of the slingshot David used to slay Goliath.
Davut'un Goliath'ı öldürmek için kullandığı sapanın kopyası.
The beaker was empty, but next to it was an identical beaker that had not been there before, a perfect replica in every way.
Kabı boştu, ama hemen yanında daha önce orada olmayan her yönden kusursuz bir kopyası vardı.
I knew if I could gain access to your ship's computer I could generate a replica of the caves.
Bilgisayara erişebilirsem mağaraların kopyasını yaratabileceğimi biliyordum.
Completely my replica.
Tam benim kopyam.
It's an exact replica, you know except for the gravity net that I installed in the floor.
Döşemeye yerleştirdiğimi yerçekim ağı hariç, tam bir kopyası.
He will drive our replica of James Dean's car.
James Dean'in taklit arabasını o kullanacak.
I sell you a replica.
Size bir taklitini satacağım.