Researching translate Turkish
709 parallel translation
How long will you be researching?
Araştırman ne kadar sürer?
Again with Lelia, he began researching and planning.
Lelia ile tekrar araştırmaya ve planlamaya başladı.
The science of paleontology is concerned with researching extinct species, through which they map geological history.
-... soyu tükenmiş canlıların kalıntılarını inceleyen palaeontolojistler vardır.
One can spend too much of one's life locked in stuffy rooms seeking out obscure truths. Searching, researching until one is too old to enjoy life.
Bir insan havasız odalarda, anlaşılması güç gerçekleri... araştırarak ve arayarak... hayattan zevk alamayacak kadar... yaşlanana dek bir ömür tüketebilir.
He will, if you order it. We must have a doctor researching this.
Doğrular, eğer emredersen.
The specialist said there was this Swiss clinic, where they cured you free because they were researching.
Doktor, araştırma yaptıkları için bedava tedavi eden bir İsviçre kliniğinden söz etti.
Professor, you've spent many years researching into things.
Profesör, araştırmaya yıllarınızı verdiniz.
Oh, you wanted to do some researching tonight?
Bu akşam araştırma mı yapmak istiyordun?
The somewhat sad atmosphere was perfect for researching a lost world.
Hüzünlü bir atmosfer kayıp bir dünyayı araştırmak için çok uygundu.
We're researching marriage
Evlilik hakkında araştırma yapıyoruz.
You see, Jim was researching a complete and factual exposé... of all West Coast organized crime.
Görüyorsun, Jim bütün Batı Kıyısı örgütlü suçların tam ve gerçek bir araştırmasını yapıyordu.
Maybe not right away, but we're researching full time now.
Belki hemen değil. Ama tam zamanlı çalışıyoruz şu an.
I first met them while I was researching for the deadly affair of the Druce Diamond.
Onlarla ilk defa Druce Diamond'ın ölümcül olayını araştırırken tanıştım.
- You've been researching something...
- Bir şeyleri araştırdığını söylüyordun...
This book was written by an American professor. He spent ten years researching Southeast Asian spells.
Bu kitap Amerikalı bir profesörün araştırması 10 yılını Güney-doğu Asya büyülerini incelemekle geçirdi
I'm researching the new edition.
Ben yeni baskısı için araştırma yapıyorum.
And there he was, researching suicide.
Sonra da intiharla noktala.
Researching...
Araştırma yapmak istiyorum.
What a busy bee you've been researching exactly where I was born... and when.
Gerçekten çok çalışmışsın. Nerede ve tam olarak ne zaman... doğduğumu bile araştırmışsın.
He's, uh, working on an animated children's film... – researching a screenplay, and he writes articles.
Çocuklar için bir çizgi film üzerinde çalışıyordu. Araştırmaları hakkında makaleler yazıyordu. - FIN için mi?
I spent two years in Russia, two years in China, researching it. - Two years in Russia, two in China?
Bu araştırma için iki yılımı Rusya'da iki yılımı da Çin'de harcadım.
He wanted the Foundation's help on a story he was researching.
Araştırmasıyla ilgili bir hikaye için Vakfın yardımını istedi.
Your father tells me you've been researching things here.
Baban burada bazı araştırmalar yaptığından bahsetti.
What were you researching? Death.
- Araştırmanız ne üzerineydi?
- Yes, I'm researching an article on Zorin.
- Zorin'le ilgili araştırma yapıyorum.
Looks like somebody did a pretty good job at researching this stuff.
Biri bu ıvır zıvırı araştırırken iyi iş çıkarmış anlaşılan.
She's researching an article about you.
Hakkında bir makale yazacakmış.
There's such a thing as researching something to death.
Bir şeyi öylesine araştırmak zorunda değiliz.
I know Data's been researching Dr Soong's background.
Data'nın Dr Soong'un geçmişini araştırdığını biliyorum.
When I was researching these maps, I discovered that in the'50s and'60s that this entire area, from the edge of Ron Bell's property line to the town limits, was a toxic waste dump.
Ben haritalar içinde 40 - 50 yıl önceki haritaları buldum. Bütün bu alan, kullanım alanı sınırı içinde. Ron Bell'in evi şehir sınırları içindeki toksik atık bertaraf alanına yakın.
There is a certain amount of enjoyment but I'm researching...
Belirli seviyede eğlence var, ama ben burada bir araştırma yaparak...
She was in the chemistry lab researching the...
Kimya laboratuarında...
Listen, I found some memos when I was researching the Von Hoffenstein deal that I don't think I was supposed to find.
Dinle, Von Hoffenstein anlaşmasını ararken bulacağımı hiç tahmin etmediğim bazı ödeme kayıtları buldum.
Claire is researching artic fosils that insect is one of her later discoveries.
Claire kutupsal fosilleri araştırıyor, bu böcek de son keşiflerinden biriydi.
What are you researching?
- Ne araştıracaksın?
Oh, I thought you might be researching your defence... against D.U.l. and reckless endangerment.
Oh, bende senin kendi savunman üzerine çalıştığını sandım... Bilirsin, D.U.I ( alkollü araba kullanmak ) ve gereksiz tehlike yaratmak.
The only other group researching Al on this coast is Karl Rossum's team at Cybertron.
Bu yakadaki diğer tek yapay zeka araştırması yapan grup Karl Rossum'un Cybertron'daki ekini.
She spent the last 3 years researching the project so I've finally decided to go with her approach.
Son 3 yılını projeyi araştırarak geçirdi ve sonunda onun yaklaşımıyla hareket etmeye karar verdim.
He said something about researching the past activities of Barnes's gang.
Barnes'in çetesinin geçmiş olaylarını araştırmakla ilgili bir şeyler söyledi.
That doesn't sound like someone who's been researching state-of-the-art technology.
Bunlar senin gibi bir uzay teknoloji araştırmacısından duyulacak sözler değil.
Captain Janeway intends to continue researching the virus.
Kaptan Janeway, virüs üzerinde araştırmalara devam edecek.
All day I've been researching an article on sexual intimacy.
tüm gün masa başında, seksüel samimiyetle ilgili yazım hakkında çalıştım.
Is it from the endless hours of reading and studying and researching that this person supposedly blew out their eyeballs?
Acaba gözlük taktığında o kişinin, sonsuz saatler boyunca araştırma yapıp daha sonra gözlerinin fırladığını mı düşünüyoruz?
In researching this procedure, I found no other reference to this phenomenon.
Bu prosedürü araştırdığımda, bu fenomende başka bir referans bulamadım.
- Researching dark matter.
- Kara madde araştırmaları.
He's a physicist, researching quarks, gluons...
Adam bir fizikçi. Kuarkları, gluonları, kara maddeyi araştırıyor.
I've been researching the topic of my paper... the women poets and how they balanced work and tamily.
Ödevim için konu arıyordum. Şairler, kadın şairler ve işle aileyi nasıl ayırdıkları. Ayırmamışlar!
Drax has been extensively researching esoteric volumes.
Drax batıni ciltleri geniş çapta araştırıyormuş.
Well, the fuel that he's researching is methane gas.
Araştırdığı yakıt metan gazıymış.
- You weren't here until six researching it. - No.
- Sen gece yarısından sabah altıya kadar burada araştırma yapmadın.
Researching a case for precedent.
Ne anlama geliyor bu?