Reserves translate Turkish
774 parallel translation
You must keep some reserves, just in case.
Her ihtimale karşı alternatifler üretmelisin.
I'm a sergeant in the reserves, you know.
Biliyor musunuz, yedek kuvvetlerde çavuşum.
- The enemy has too many reserves there.
Düşmanın orada çok fazla yedek kuvveti var.
And he's got a couple of reserves next door.
Yanda ise iki muhafız bekliyor.
I don't even have my own reserves.
Benim bile yedek gücüm yok.
I don't even have my own reserves.
Ben de bile yedek kuvvet yok.
Give him a division from my reserves.
Yedeklerden bir bölümünü ona verelim.
The Field Marshal sent it, and said he had no reserves of his own.
Mareşal gönderdi ve kendi yedekleri olduğunu söyledi.
I cannot risk my last reserves!
Son yedeklerimizi riske atamayız!
I've got untapped reserves.
El değmemiş kaynaklarım var.
University reserves.
Üniversite takımının yedekleri.
- Get your reserves out and ready to move up. - Right.
- Takviyeleri harekete hazır hale sokun.
- Take enough reserves to hold it.
- Yanına yeterli adam al ve oraya git. - Evet efendim.
It'll take several days before police reserves arrive.
Polis takviyesinin gelmesi bir iki gün alır.
The organised reserves were drawing pay but weren't called up.
Yedek Kuvvetler'e para veriliyor ama göreve çağrılmıyorlardı.
But if you have us scheduled as reserves again in this campaign...
Ama eğer bu operasyonda bizi yine yedeğe alırsanız...
Here are the reserves of the Nazis at war.
Savaşta Nazilerden kalanlar bunlardır.
Any reserves?
İhtiyat var mı?
The guy who usually reserves this spot is out on the links today.
Genelde burayı parselleyen eleman bugün işe gelmedi.
Our reserves.
Yedeğimiz.
The host reserves the right of the first gift.
İlk armağanı vermek ev sahibine düşer.
- You are not in the reserves?
- Siz de yedek kuvvetlerde misiniz?
Kahab, lead the prisoner... to the lodging that the queen reserves for her friends.
Kahab, kraliçenin dostuna... dinlenmesi için eşlik et.
If reserves her / it / them a chair in your grill-pub!
Cehennem restoranında ona da bir sandalye ayır!
Commander Briand-Charmery, major in the reserves.
Komutan Richard Briand-Charmery, ihtiyat birimi şefi.
What about the panzer reserves?
Yedek panzerler ne oldu?
They ran out of their reserves,. the nature and atmosphere being alien and hostile.
Onlar kendi birikimlerinin dışına çıktı,.. .... doğa, atmosfer ve yabancılar düşman oldu.
Call out the reserves.
Yedek kuvvetleri çağırın.
That is why we held back our reserves till you had won the battle for us.
ve siz savaşı bizim için kazanana kadar ek kuvvetlerimizi geriye çekiyoruz.
Your reserves can drive them into the city.
Yedeklerin onları şehre yönlendirebilir.
Call out the reserves, we're going to attack.
Yedekleri çağırın. Atağa geçiyoruz.
All reserves, cavalry, every man available, move out behind Achillas.
Tüm yedekler, süvariler, her kim varsa, Achillas'ın peşine düşsün.
If you'll allow I'll help myself from my own reserves.
İzin verirseniz, kendi zulamdan yararlanacağım.
Got called up in the reserves and sent to Iwo Jima.
Seferberlik emri çıktı ve Iwo Jima'ya sevk edildi.
C, what is the estimate of fuel reserves in the German army?
C, Alman ordusunun tahmini yakıt rezervi nedir?
- They're committing their reserves.
- Yedeklerini harcıyorlar.
Sir, I wouldn't exactly call over 20 years in the Reserves being out of the Navy.
Efendim, 20 yıllık yedek subaylığı donanmanın dışında olmak diye adlandırmam.
That's why I'm giving you my reserves : 300 cavalry plus a howitzer battery.
Harika. Bu yüzden sana yedek kuvvetimi veriyorum : 300 atlı. Ayrıca bir topçu bataryası.
Officer in the Reserves.
Yedek subay. İyi o zaman...
Our reserves are completely exhausted.
Kaynaklarımız tamamen tükenmiş durumda.
Lieutenant Roach has reserves.
Teğmen Roach'ın yedekleri mevcut.
And when our reserves have been changed into gold...
Ve rezervlerimizi altınla değiştirirsek.
I own the fruit fields, the petroleum reserves... the steel companies, the network...
Meyve bahçelerim, petrol rezervlerim çelik fabrikalarım, televizyon kanalım var.
You swindled and cheated this company... of at least twenty percent of the reserves... and right into your own pocket!
Bu şirketin kaynaklarının en az yüzde yirmisini hileyle yok ettin! Ve kendi cebini doldurdun!
Recently, Wayne launched a system whereby the syndicate's annual income, now over $ 10 billion, is being deposited in Swiss banks, causing an intolerable drain on U.S. Gold reserves.
Bu günlerde, Wayne başlattığı bir sistemle sendikasının yıllık geliri vasıtasıyla 10 milyar dolardan fazla parayı İsviçre bankalarına yatırarak Birleşik Devletler altın rezervi üzerinde dayanılmaz açığa neden oluyor.
So it can't have great power reserves.
Sıklıkla. Büyük enerji rezervi olamaz.
It has to be fed, but its reserves could hold out for days.
Beslenmek zorunda. Ama rezervleri günlerce dayanır.
To ward off a phaser attack, it would have to draw more heavily on its reserves.
Bir fazer saldırısını önlemek için, rezervlerinden daha çok enerji çekmek zorunda.
But our reserves are closer.
Ama bizim adamlarımız daha yakında.
Of course, our gold reserves certainly have dwindled recently.
Tabii, altın rezervimiz son zamanlarda azaldı.
They have assigned the energy reserves, giving no rights to the people and has found no opposition, which could confront and overcome it.
Enerji kaynaklarını başkalarına tahsis ederek, halka hiç bir hak tanımadılar ve karşılarında, onları engelleyebilecek bir muhalefet görmediler.