English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Restraining order

Restraining order translate Turkish

1,093 parallel translation
You could get a restraining order.
Yaklaşmama emri alabilirsin.
My father's filing a restraining order on her?
Babamın ona men emri çıkaracağını söyledim mi?
It's a temporary restraining order.
- Bu ne? - Bir geçici men emri.
You gonna let a little restraining order stop you?
- Şimdi bu men emri mi seni durduracak yani?
that would result in a restraining order.
Bir men emrine neden olabilecek hiçbir şey yapmak istememiştim.
Michael, you are violating the restraining order.
- Michael, men emrine karşı geliyorsun.
A man with a pistol should be so worried about violating his restraining order!
Silahlı bir adam men emrini mi kafaya takacakmış yani.
Or when she applies the restraining order.
Veya kız kendine hakim olmanı isterken ki.
Maybe due to the restraining order?
Mahkemenin uzak durma kararından mı?
Biscuit, need I remind you that you were the only kid in elementary school with a restraining order?
Biscuit, sana ilkokulda sınırlama emri olan tek çocuk olduğunu hatırlatmama gerek var mı?
Christophe had gotten her a restraining order.
Christophe engelleyici bir emir vermişti.
Maybe I had a red-hot restraining order in my mitts.
Belki de elimde bir mahkeme emriyle geliyordum.
That's a romantic restraining order!
Mahkeme kararı için fazla romantik.
That's 13 times too many, according to the restraining order.
13 çok fazla. Men kararını ihlal etmiş.
Until they file for that restraining order.
Uzaklaştırma emri çıkarttırana kadar evet.
After he hit me enough times, I got a restraining order.
Bana yeterince vurduktan sonra, yasaklar koyardı.
I've drafted the request for a temporary restraining order.
Geçici yasaklama emri için dilekçe verdim.
Your Honor, the People are seeking a temporary restraining order based on new evidence linking Matthew Brodus to an open homicide.
İDAMDAN 1 GÜN ÖNCE İddia makamı, Matthew Brodus'un açık bir cinayet davasıyla olan bağlarının ışığında, geçici bir yasaklama emri talep ediyor.
He had a restraining order against him at one time, which apparently he honored.
Önceden ona karşı bir yasaklama emri olmuş, ve görünen o ki o da buna uymuş.
Adrian, I love my job, but if I have to get a restraining order, I will.
Adrian, işimi seviyorum, ama yaklaşmama emri almam gerekiyorsa da, alırım.
- I want my name Wite-outed on that restraining order, put Lamar's name on there.
- Adımın o men emrinden silinip Lamar'ınkinin yazılmasını istiyorum.
The restraining order says, "No, no."
Yasaklama emri, "Hayır, hayır." diyor.
Tomorrow I'll have a restraining order preventing you from moving into Smallville... until every case against you is settled.
Aleyhinizdeki davalar sonuçlanana dek Smallville'de çalışmanızı engelleyecek bir karar çıkartacağım.
It's a restraining order giving the Kents custody until the situation can be reviewed.
Bu olay incelenene kadar vesayeti Kentlere veren bir zapt tutanağı.
- She co-signed the restraining order.
- Zapt tutanağını imzaladı.
I will get a restraining order.
Uzaklaştırma emri çıkartacağım.
His first hickey his first fender-bender and, if he truly is your kid his first restraining order from Britney Spears
Ne yapıyorsun? Hayır, sabahlık olmasın. Hayır, boyunluk olmasın.
They're trying to get a restraining order against me.
Hakkımda bir sınırlama emri çıkarmaya çalışıyorlar.
- The restraining order,
- Sınırlama kuralını.
I know about the restraining order, Red,
Sınırlama kuralını biliyorum, Red.
I got a restraining order saying you can't get within 1 00 feet of this guy.
Ona, 30 m'den fazla yaklaşamayacağını yazan bir mahkeme kararı var.
Do you think you could hook a brother up with another restraining order?
Zenci kardeşine bir uzak durma emri daha çıkartabilir misin acaba?
Okay? And you and I both know you are in direct violation of a legal binding restraining order.
İkimiz de biliyoruz ki, yasal ve bağlayıcı bir mahkeme emrini ihlal ediyorsun.
As for Dr. Rydell's safety, I'm issuing a restraining order.
Dr. Rydell'in güvenliği için kısıtlama emri çıkartıyorum.
A restraining order.
Ya da başka bir şey yapacağım.
They gave me a restraining order.
Bana uzak durma cezası verdiler.
Oh, it's a sad but familiar tale of loss and disappointment, probation, and a restraining order.
Oh, bu üzücü ama bilinen bir kaybetme ve yıkılma, şartlı tahliye edilme ve zaptedilme hikayesi.
How come she gets off with probation and a restraining order...
O nasıl oluyor da kefaletle... ve bir takım sınırlamalarla serbest bırakılıyor.
She should get a separation and a restraining order.
Boşanma ve korunma emri almalısın.
So, he violated his restraining order.
- Yani yaklaşmama emrini ihlâl etmiş.
So, I guess Cindy was compiling evidence until she could get a restraining order.
Cindy, yaklaşmama kararı çıkartmak için delil biriktiriyordu herhâlde.
No, you just ignored a temporary restraining order and you shot her.
Sadece mahkeme emrine karşı gelip onu vurdun.
You're gonna have to file a restraining order against Nanette Babcock.
Nanette Babcock hakkında bir mahkeme emri çıkartmalısın.
I'm putting out a restraining order.
Sonra da mahkeme emri çıkartacağım.
We need to put out a restraining order.
Karar çıkarttırmamız gerek.
Filing a restraining order means involving us with the police.
Mahkeme kararı çıkartmak işin içine polisi de katmaktır.
- One more step and she signs a restraining order.
- Zapt tutanağı imzalıyor.
That's all good and well. But we are still filing... a temporary restraining order against Officer Sofer.
Bu çok nazikçe ama yine de Memur Sofer'a karşı geçici zapt tutanağı hazırlayacağız.
I wanted to tell you that... your restraining order to keep me out of the Kawatche caves has been rejected.
Beni Kawatche mağaralarından uzak tutmak için hazırladığın zapt tutanağı geri çevrildi.
Restraining order says you can't come within 500 feet of me, Kent.
Zapt tutanağına göre bana 150 metreden fazla yakın olamazsın Kent.
That's a restraining order.
Bu men emri.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]