English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Retribution

Retribution translate Turkish

624 parallel translation
If this were my mother, if these words were written for me, any pity I'd have for Derek and his pack would be burned out by a white-hot desire for retribution.
Eğer bu mektup benim olsaydı, annem bunları bana yazmış olsaydı Derek ve sürüsüne olan bütün acıma duygum yok olur ve yerini karşılık vermek alırdı.
There is retribution for all.
Her şeyin cezası vardır.
It's just retribution.
Hak ettiği ceza bu.
Fear of divine retribution.
İlahi cezadan korkunuz getirdi.
I'd prefer you alive to face the retribution that's coming to you but if I have to do it.
Sana verilecek cezayla karşılaşman için hayatta kalmanı yeğlerim tabii eğer yapabilirsem.
The irony of Tajomaru being thrown off his stolen horse, this had to be fateful retribution.
İşin komik tarafı Tajomaru'yu çalınan at üstünden atmıştı, bu ona Tanrı'nın cezası olmalıydı.
Relieving him of some of it would be like divine retribution.
Ondan birazını almak ilahi bir adalet gibiydi.
If no retribution comes, the rabble can only regard it as a token of the king's approval.
Karşılık verilmezse halk bunu kralın onayladığı manasına çekecektir.
Many people would be inclined to seek some sort of retribution.
Birçok insan intikam peşinde koşmayı düşünür.
Everyone says that what happened to me is divine retribution for being disloyal to you
Herkes size sadık olmadığım için başıma gelenlerin ilahi bir ceza olduğunu söylüyor.
The avowed purpose of this tribunal is broader than the visiting of retribution on a few men.
Bu mahkemenin asıl amacı birkaç kişinin hakettiği cezayı almasından çok daha büyüktür.
Retribution for cheating my boss.
Patronum hile için ceza.
Are you afraid of retribution?
Cezadan bu kadar mı korkuyorsun?
I was rescued but became an invalid to me it was living hell but it was also my retribution
Bir şekilde kurtarıldım, Sonra kimlik değiştirip... kendimi yollara attım! Bir daha dövüşmeyeceğime yemin ettim!
If the charges against this king be not proven what terrible retribution may he not bring down upon our heads?
Krala yapılan suçlamalar kanıtlanmazsa bize korkunç cezalar vermez mi?
And if it's possible for one man to make retribution for the torment of so many, It will happen now.
Pek çok kişinin çektiği eziyetin cezasını birinin ödemesi mümkünse eğer bu şimdi olacak.
Biblical retribution.
İncil'de de böyle yazıyor.
- Evil for evil, Harry. Retribution.
- Kötülüğe karşılık kötülük Harry.
If such perfidy can be committed without fear of retribution then how can the rule of law, patriotism, duty the very basis of our society, hope to survive?
Böylesine bir kalleşlik cezasız kalacak olursa toplumumuzun temelini oluşturan hukukun üstünlüğü vatanseverlik, vazife mefhumu nasıl hayatını idame ettirebilir?
The first was retribution - the punishment of people who had launched this war against the world.
İlki cezalandırmaydı. Dünyaya savaş açan insanların cezalandırılması.
We shall mete out justice that is swift and retribution that is final!
Adaletimiz hızlı, intikamımız kesin olacak!
We demand retribution.
Cezasını çekeceksiniz.
What unspeakable crime could have called for such attrocious retribution.
Hangi korkunç suçun cezası bu zalimce ceza olabilir.
Give life to the instruments of my retribution.
Hayata dön ve hak edenleri cezalandırmama yardım et.
This is the retribution of allah.
Allah hak ettiği cezayı verdi.
A time of retribution is here.
Zaman, hak edilen cezanın verilme zamanıdır.
Few things brought such swift and terrible retribution... on a kid as a pair of busted glasses!
Bir çocuğun tez elden okkalı bir ceza yemesi için bir çift kırık gözlük camı biçilmiş kaftandı.
Whatever it may demand, if it's retribution, suffering or even death, We must accept its judgement.
Eğer ölümün acısını tatmak gerekiyorsa fark etmez bunu kabul etmeliyiz.
Destiny and retribution are often interrelated, aren't they?
Kader ve intikam sık sık birbiriyle ilişkili, değil mi?
There's going to be retribution.
Karşılığını bulacak.
Listen, I got a plan... that's going to get you in solid with the love of your life, and at the same time... achieve the grandest form of retribution against the guy who kicked your ass.
Dinle, bir planım var hem hayatının aşkına kavuşmanı sağlayacak, aynı zamanda da kıçına tekmeyi basan heriften görkemli bir intikam almanı sağlayacak.
Freedom, retribution, that's what you want.
Özgürlük ha? Senin istediğin cezanı çekmek.
but if there's any retribution owed then it's to me and to me alone.
Ama hakettiğim bir ceza varsa bu benim cezam ve sadece ben almalıyım.
He brought this retribution on himself.
Bu misillemenin sebebi, yine kendisi.
You seek retribution.
CezalandırıImak istiyorsun.
But who would have thought that he would be so vengeful as to entrust his retribution to his son?
İntikamı için oğlunu kullanacağı hiç aklıma gelmezdi!
And with each act of retribution, the violence would escalate.
Ve her misilleme denemesiyle, şiddet daha da artardı.
It also brings a feeling of justice and retribution to a community.
Topluma, hak edenin cezasını bulduğu bir adalet kanısı verir.
I fear retribution in a biblical proportion.
Kutsal kitap boyutunda bir intikamdan korkuyorum.
Maxwell is taking retribution for his own loss.
Maxwell kendi kaybına karşılık veriyor.
I told the men that we had an informer among us... and that despite any desire they might have to seek retribution... Private Santiago was not to be harmed in anyway.
Adamlarıma aramızda bir muhbirin olduğunu ve intikam alma arzularına rağmen Er Santiago'ya hiçbir şekilde zarar verilmeyeceğini söyledim.
The death of Xiaolou's child... was karmic retribution for your partnership.
Xiaolou'nun çocuğunun ölümü ortaklığınız için kaderin bir cezasıydı.
It's retribution.
Bu ceza.
This is what's called retribution!
İşte ceza denen şey bu!
Karmic retribution!
İlahi ceza!
And as if this wasn't enough retribution for Kelly the next day he and four other inmates took turns pissing into the bitch's ocular cavities.
Ama bu Kelly'i tatmin etmemiş olacak ki ertesi gün o ve dört koğuş arkadaşı, sırayla fahişenin göz boşluklarına işediler.
I announced that the House of Mogh would end the feuding, that there would be no more retribution or revenge.
Mogh Evi'nin kan davasını sona erdirdiğini ilan ettim ne misilleme, ne de intikam olacaktı.
Lured by the prospect of sinful pleasures, he ended up suffering hellish retribution.
Günah zevklerin beklentisiyle cezbedilmek,.. ... onun için acı veren cehennemvari bir cezayla sonuçlanıyordu.
- Since when do the gods listen to you? - Since they've realized that nobody's been better at dealing out divine retribution... than I am.
Kimsenin benden daha iyi ilahi adaleti sağlayamadığını gördüklerinden beri.
We're so ashamed of his life that the rest of art history... will be retribution for Van Gogh's neglect.
Onun yaşamından o kadar utanç duyuyoruz ki sanat tarihinin geri kalanı.. Van Gogh'un görmezden gelinişinin cezası olacak.
And so just retribution has been visited upon the six members of the Good Comrades, whose nefarious plan was unmasked in the nick of time.
Altı Cinayet Klüp Üyesi Tütüncünün ÖIümünden Hüküm Giydi "Ve böylece İyi Yoldaşların altı üyesi " hak ettikleri cezaya çarptırıIdılar,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]