English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Ribbon

Ribbon translate Turkish

1,149 parallel translation
forget it ; a blender doesn't need ribbon.
- Boşver kurdeleyi! Bu Blender'a kurdele gerekmez.
It's Red Ribbon's headquarters.
Bu Kızıl Kurdele merkezi.
Goku's going to fight the Red Ribbon Army?
Ne? ! Goku Kızıl Kurdele Ordusu ile savaşmaya mı gidiyor...?
We're storming the Red Ribbon Army!
Kızıl Kurdele Ordusu'na hücum edeceğiz!
T-the Red Ribbon Army? !
K-Kızıl Kurdele Ord...?
♪ Their wings boast an eerie red ribbon!
* Şarkı * Övünçle kanatlanıyor korkunç kızıl kurdele!
Red Ribbon! ♪
Kızıl Kurdele!
Red Ribbon!
Kızıl Kurdele!
Pabst Blue Ribbon!
Pabst Blue Ribbon!
I love to see the brass snap to attention when they see that little ribbon.
O küçük kurdeleyi gördüklerinde subayların hazır ola geçmesine bayılıyorum.
I suspected it because her ribbon burned my flesh.
Şüphelendim çünkü kurdelesi bedenimi yaktı.
The worst problem I have is getting a new typewriter ribbon.
Oradaki en büyük derdim yeni daktilo şeridi bulmak.
Hell, you woke up just in time for the ribbon-cutting ceremony.
Vay canına, kurdele kesme merasimi için tam zamanında uyandın.
The water table is a thin ribbon between the sandy surface layer and the rocks below.
Su seviyesi yüzey katmanı ile... aşağıdaki taşlar arasında ince bir şerit halinde.
Them man-eating dustmops got us roped up tighter than a blue-ribbon bull and all you folks can do is stand here and play kick-the-can with some punk kid!
Adam yiyen toz bezleri bizi.. kapana kıstırmış ve siz burada oturmuş.. birkaç serseriyle ağız dalaşı yapıyorsunuz!
I happen to know it is kept in your mother's room... on the mantelpiece, tied with a blue ribbon.
Anahtarın annenizin odasında şöminenin üstünde... mavi bir kurdeleyle bağlı durduğunu biliyorum.
Take it, go up and attach the blue ribbon to it... and put it in the place of your bedroom key.
Alın, mavi kurdeleyi buna bağlayın ve... odanızın anahtarının durduğu yere koyun.
- Follow me. And I think they'll enjoy attending the ribbon cutting at the Acme Factory.
Acme fabrikasında kurdele kesimi hoşlarına gidecektir.
And by now, she's only wearing a little black negligee... that has a little black ribbon right about here... which when you pull it, it unveils- - Al, Al.
Şu andan itibaren, kız sadece küçük siyah düğmeli... siyah bir gecelik giyecek ve sen onu tam şuradan açtıktan... sonra... - Al, Al!
What's with that ribbon! ?
Bir kızın erkeği görmesi farklı şey!
Our mayor has commissioned a blue-ribbon panel and I quote,
Belediye reisimiz ödül kurulunu atadı ve şöyle konuştu.
I never won a single blue ribbon until the day Jack showed up drunk at spring recital and played
Jack bahar festivaline sarhoş bir şekilde gelip "Clair de Lune" yerine "One O'Clock Jump" ı çalana dek bir tek mavi kurdele bile kazanamamıştım.
Blue ribbon's an interesting touch.
Mavi kurdelelerde ilginç bir dokunuş.
I mean, blue ribbon...
Yani, mavi kurdele...
The son of a bitch has the ribbon right in his hand.
Kurdele pisliğin hala elinde.
He's got the ribbon in his hand.
Elinde de kurdele var işte.
As soon as you feel that ribbon, you start screaming.
Kurdeleyi boynunda hissettiğin an çığlık atmaya başlayacaksın.
Would you lend me your ribbon?
Kurdelenizi verebilir misiniz hanımefendi?
With a big ribbon on his head.
Kafasında kocaman bir kurdele ile.
Naturally, she'd date a guy... who'd stand beside her when she performed her queenly duties... like cutting the ribbon at a new muffler shop or something.
Doğal olarak, çıkacağı adam... yeni bir egzozcunun açılışında kurdele kesmek gibi... kraliçelik görevlerini yaparken ona eşlik edecek biri olmalıydı.
We got plenty of room, and Mom's pumpkin pie has taken a blue ribbon at the Elk Ridge County Fair for ten years.
Bir sürü odamız var hem annenin balkabağı turtası, on yıllığına mavi kurdele ödülü aldı.
She wore a ribbon... and always had white dresses.
Bir kurdele takardı ve hep beyaz elbiseler giyerdi.
Stevie ain't wrapped in a ribbon, but Borelli's sense of self - importance is soothed that this goofball ain't walking the streets no more.
Belki onun parasını çalmadı ama..... Borelli eğer Frankie'ye bir iş verirse, işi halledeceğini vermezse de onun olduğu yerde kolay kolay çalışamayacağını öğrendi.
And he won a ribbon for it.
Ve bir bunun için bir kurdele kazandı.
- Did you win a ribbon, too?
- Sende kurdele kazandın mı?
All day long, cut the ribbon, wave, cut the ribbon, wave.
Bütün gün kurdele kes, el salla kurdele kes, el salla.
Cut the ribbon, wave.
Kurdele kes, el salla.
Here, have some ribbon candy.
işte, biraz kurdela şekeri ye.
Give me the ribbon. Priest comes up...
Bana plastiği ver.
I probably should take the ribbon off the house, right?
Mıhtemelen evin kurdelasını çıkarmalıyım, değil mi?
It's because you scared me, building this house, putting a ribbon around it.
Çünkü beni korkutmuştun. Bu evi yapman, çevresine kocaman bir kurdela yerleştirmen.
This is a blue-ribbon event.
Bu tam madalyalık.
It is time to cut the ceremonial ribbon.
Merasim kurdelesini kesme zamanı geldi.
All of a sudden, I had this image of myself... at the grand opening of a Piggly Wiggly, cutting the ribbon... in a red, white and blue sequined majorette outfit.
Birden bire kendimi Piggly Wiggly'nin büyük açılışında, kırmızı, beyaz ve mavi renklerde eski bando kıyafetleri içerisinde kurdeleyi keserken hayal ettim.
Cut the lantern's ribbon.
Fenerin kurdelasını kes.
I'd gladly share these sweet cookies with you... if only you would help me remove this ribbon.
Şu kurdelayı açmama yardım edersen içindeki kurabiyeleri seninle paylaşmaktan zevk duyarım.
And the blue ribbon goes to whoever you are. You're kidding, right? Who's the mystery winner?
Mavi kurdele sen kimsen artık.
Just slide the ribbon off, and we can see what Santa's brought you.
Sadece kurdeleyi çıkar ve bakalım Noel Baba ne getirmiş.
I'm only waiting for someone to cut the'ribbon'.
Sadece birisinin kurdeleyi kesmesini bekliyorum.
- He's cut the ribbon, sir!
- Şimdi kurdeleyi kesti, efendim!
[ PLAYING "TIE A YELLOW RIBBON'ROUND THE OLD OAK TREE" ] Let's go, Al.
"BU" seksti, Al.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]