English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Ritz

Ritz translate Turkish

508 parallel translation
Cut the ritz!
Bırak şimdi hava atmayı.
Hey, Ritz.
Hey, Ritz.
Renée's giving it to me at the Ritz.
Renée ile Ritz'de yiyeceğiz.
All you have to do is go to the Waldorf Ritz Hotel with me,
Tek yapman gereken, benimle beraber Waldorf Ritz Oteli'ne gelip... bir kaç insana görünmen.
May I inquire just why you would want... to show me to people at the Waldorf Ritz?
Peki beni Waldorf Ritz'deki insanlara... göstermek isteyişinizin sebebini sorabilir miyim?
We met last night at the Waldorf Ritz.
Dün gece Waldorf Ritz'de tanışmıştık.
I asked you to go to the Waldorf Ritz Hotel with me, and I'm a little bit hazy as to just what happened after that.
Waldorf Ritz Otel'ine gelmeni söylemiştim. Kafam ondan sonrasını hatırlamak için fazlasıyla bulanık.
Couldn't do better at the Ritz.
Ritz'de bile böylesi yoktur.
I can picture myself explaining our exit from the Ritz Plaza to Mr. Peabody.
Kendimi oradan çıkışımızı Bay Paebody'e açıklarken hayal edebiliyorum.
- Let's go to the Ritz and catch him.
- Otele dönüp çıkmadan onu yakalayalım.
You thought of coming here instead of the Ritz or some place that might not feel quite like home.
Ev gibi rahat bir yer olmasada Ritz yerine burayı düşündün.
Exactly like the Ritz.
Tıpkı Ritz'deki gibi.
It's not the Ritz, but it's where we all stay when our show's in town.
Gösterişli değil ama bizim revü geldiğinde hep burada kalırız.
Looks like the Ritz to me.
Bana Ritz oteli gibi geldi.
I would have opened a fancy store on Fifth Avenue...
Beşinci caddede lüks bir dükkan açıp Ritz'de yaşardık.
We could have lived at the Ritz, Charlie would be wearing a monocle...
Charlie de tek cam gözlük takardı.
Mr. Brown these days is more likely to be found in the Ritz.
Bay Brand'ı bu günlerde Ritz'de bulmanız daha olası.
RESTAURANT NEEDS PIANO PLAYER INQUIRE AT THE RITZ HOTEL
Piyanist aranıyor. Başvuru : RITZ OTEL
- It isn't The Ritz.
- Ritz Oteli sayılmaz.
The Escudero Ritz.
Escudero Ritz oteli hizmetinizde.
- This ain't the Ritz.
- Burası Ritz değil.
So now you're living in the Ritz!
Ritz'de mi kalıyorsun?
He was picked up in King Shahdov's suite at the Ritz.
Kral Shahdov'un Ritz'deki odasında bulundu.
Rupert Macabee, son of the schoolteachers charged with contempt of congress, was picked up at the Ritz where he's been hiding since his disappearance.
Kongre'ye hakaretten itham edilen Macabee'lerin oğlu Rupert, bugün Ritz'de yakalandı. Kaybolduğundan beri orada kaldığı açıklandı.
I had been working the nightwatch on the Place Vendôme outside the Ritz Hotel.
Ritz Oteli'nin yakınındaki..... Plaza Vendôme'da gece nöbeti tutuyordum.
While Monsieur X was attending a business conference in London she was conferring nightly in Suite 14 of the Ritz.
Çünkü Mösyö X, bir iş toplantısı için Londra'dayken..... hanımefendi geceyi, Ritz'in 14 numaralı odasında geçirdi.
They are having supper every night in his suite at the Ritz.
Her akşam Ritz'deki odada yemeklerini yiyorlar.
The Ritz?
Ritz mi?
Everybody knows us at the Ritz.
Herkes Ritz'e gidiyor.
I want to speak to the Hotel Ritz.
Ritz Oteli'yle görüşecektim.
Hello, Ritz?
Alo, Ritz?
There's a man and a woman in the Hotel Ritz, Suite 14.
Ritz Otel'inde bir erkek ve kadın var. 14 numarada.
"Man and woman, Suite 14, Hotel Ritz." What is the crime?
"Kadınla erkek, 14 numara, Ritz Oteli." Suç nedir, peki?
I understand. "Hotel Ritz, Suite 14, man and woman, woman is married."
Anlıyorum. "Ritz'de, 14 numara, kadınla erkek, kadın evli."
But on the way, could we stop at the Ritz?
Giderken Ritz'de durur muyuz?
The Ritz!
Ritz mi?
This is the Ritz, isn't it?
Burası Ritz, değil mi?
A madman running around the Ritz with a loaded gun.
Ritz'in etrafında silahlı, çılgın bir adam dolaşıyor.
In my suite at the Ritz.
Ritz'deki odamda.
Then maybe I'd better check at the Ritz once in a while if I'm in the neighborhood.
Ben de ara sıra Ritz'e bakarım. Fırsat bulursam.
She registered at the Ritz Hotel in Montreal.
Monreal'de Ritz Otel'e kayır yaptırdı.
But he's most anxious that you invite him to the room at the Ritz for Nicky.
Ritz'de Nicky'nin odasına davet etmeni çok istiyor.
I understand you'll watch the procession from the Ritz.
Töreni Ritz'den izleyecekmişsiniz.
- The car to take the king to the Ritz?
- Kralı Ritz'e götürecek araba?
I've arranged a meeting at the Ritz hotel, with a rich American.
Görüşmeyi ben ayarladım. Ritz otelinde zengin bir Amerikalıyla buluşacağız.
Now, I can come to the Ritz.
Şimdi Ritz oteline gelebilirim.
sewers run under the best cities, some lead to the fanciest plumbing at the Ritz.
Lağımlar görmezden gelinmemeli.. En güzel şehirlerin altında akarlar. Bazıları da Ritz'inki gibi süslü tesisatlara kadar uzanır.
Hotel Ritz, room 18.
Ritz oteli, 18 numaralı oda.
No, don't. - They found her at the Hotel Ritz, half-naked on the bed, drugged. Tell me what happened!
Hayır, söyle bana, neler oluyor?
At the Seminole-Ritz in Miami.
Miami'de, Seminole-Ritz'de.
They're at the Ritz.
Ritz'deler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]