English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Rizzoli

Rizzoli translate Turkish

578 parallel translation
In heaven, Thou hast formed them luminous, precious and fair. A Rizzoli production
Cennette, onlara ışıl ışıl, değerli ve zarif bir şekil verdiğin için.
Via Rizzoli.
Via Rizzoli.
- Rizzoli's.
- Rizzoli.
- The bookstore.
- Kitabevi. Rizzoli.
Rizzoli's. - I'm sorry.
- Özür dilerim.
You met him at Rizzoli's three months ago and again on the train?
Üç ay önce onunla Rizzoli'de, bugünde trende mi karşılaştınız?
If you need a reference, you can call them at Rizzoli.
Referans isterseniz. Rizzoli'den arayabilirsiniz.
- I went to Rizzoli's.
Rizzoli'ye gittim.
Rizzoli.
Rizzoli.
Hey.
Selam. Ben Dedektif Rizzoli.
Yes, the Rizzoli family vacations there every summer.
Evet, Rizzoli ailesi olarak her yaz tatile oraya gideriz.
Rizzoli's good at this.
Rizzoli bu işte başarılı.
Detective Rizzoli, these are the students from the Elizabeth bishop middle school.
Dedektif Rizzoli. Bunlar Elizabeth Orta Okulu'ndan gelen öğrenciler.
Oh, it's Rizzoli.
Bu Rizzoli.
Tell Rizzoli.
Rizzoli'ye söyle.
We're the Rizzolis.
Biz Rizzoli'leriz.
No, Rizzoli was first on scene with Dr. Isles.
Hayır, olay yerine ilk Rizzoli'yle Doktor Isles vardı.
- Rizzoli's kept a lid on it.
- Rizzoli olayı gizli tutuyor.
Take us with you on the computer, if you can.
Mümkünse bilgisayarı da yanında götür, Rizzoli.
This is officer Frank Rizzoli.
Ben memur Frank Rizzoli.
- We need to talk to Jane.
Jane ile konuşmamız lazım. Rizzoli.
- Rizzoli. - Yeah?
- Efendim?
- Any idea what I'm putting on the line?
Sen ve Rizzoli için neleri göze aldığımı biliyor musun?
Please don't tell Detective Rizzoli I talked.
Ne olur Dedektif Rizzoli'ye konuştuğumu söylemeyin. Bana mermiyi ver evlat.
Tell Rizzoli you can't do it.
Rizzoli'ye beceremediğini söyle.
Come on, Rizzoli.
Hadi Rizzoli.
Come on, Rizzoli.
Hadi Rizzoli!
You could have told me Rizzoli could run her ass off.
Rizzoli'nin çok iyi bir koşucu olduğunu bana söyleyebilirdin.
Rizzoli.
- Rizzoli.
What do we got? Hey, Rizzoli. How you doing?
- Merhaba Rizzoli, nasılsın?
I'm Detective Rizzoli.
Ben Dedektif Rizzoli.
Detective Rizzoli.
Dedektif Rizzoli.
Rizzoli just called.
Az önce Rizzoli aradı.
Rizzoli tracked her down, talked to her.
Rizzoli onu bulup konuşmuş.
You remember my friend, Jane Rizzoli.
Arkadaşım Jane Rizzoli'yi hatırlarsın.
No one can break Jane rizzoli unless you let'em.
Sen izin vermedikçe kimse Jane Rizzoli'yi harap edemez.
Can I talk to you for a second, detective rizzoli?
Özel olarak konuşabilir miyiz Dedektif Rizzoli?
That's strike one, rizzoli.
Birinci ıska Rizzoli.
I mean, frankie belongs at rizzoli and sons, not out on the streets.
Frankie, Rizzoli Oğulları'na ait. Sokaklara değil.
Rizzoli, think.
Rizzoli, düşünsene.
This is detective rizzoli.
Bu Dedektif Rizzoli.
Rizzoli!
Rizzoli!
Strike two, rizzoli.
İkinci ıska Rizzoli.
Hey, they're towing your car, rizzoli.
Arabanı çekiyorlar Rizzoli.
- Take it easy. - Next time, i'm taking it, rizzoli.
Bir dahaki sefere çekerim Rizzoli.
Rizzoli, we've got a third victim.
Rizzoli, üçüncü bir kurbanımız var.
You can't park there, rizzoli.
Oraya park edemezsin Rizzoli.
You got your evidence, rizzoli.
Delilini aldın işte Rizzoli.
Rizzoli, hey.
Rizzoli, selam.
Detective Rizzoli.
Bu da Dedektif Frost.
Rizzoli?
- Rizzoli mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]