Rocked translate Turkish
673 parallel translation
The region was periodically rocked by earthquakes.
Bölge periyodik olarak depremler tarafından sarsılıyordu.
And, gentlemen, there's the hand that rocked the cradle.
Ve beyler, işte o beşiği sallayan el de burada.
The ancient world, the world before grace, rocked her in its cradle.
Eski dünya, Iütuftan önceki dünya,... onu beşiğinde salladı.
St. Bartholomew is an old church a conservative church a church that doesn't need to have its boat rocked.
St. BarthoIomew eski bir kiIise... ... tutucu bir kiIise... ... skandaIa karısmak istemeyen bir kiIise.
So I did as she said and crept inside her womb, and I slept there so soundly and peacefully, rocked to sleep as if in a cradle.
Böylece onun dediği gibi yaptım ve usulca rahmine sokulup,.. ... sanki bir beşikteymişim gibi orada huzur içinde, horul horul uyudum.
One that rocked Fall River, Massachusetts and the entire country... late in the last century.
Geçen yüzyılın sonunda Fall River'i, Massachusetts'i ve tüm ülkeyi sarsan bir cinayet.
I done rocked him clean off this place.
Onu buradan taşla kovaladım.
I rocked him in the second, and I figured I had him from then on.
İkinci rauntta onu sarsmıştım, o zaman kazanacağıma inandım.
I rocked her to sleep in my arms last night.
Dün gece kollarımda sallayarak uyuttum onu.
Friend Lei, your skills have rocked the martial world
Seni tanıyorum,'Lei Li'sin, kendine şöhret arıyorsun değil mi?
Who rocked you in her arms?
Seni kollarında kim salladı?
And Edvard Munch famous overnight as the centre of a storm that has rocked the German art world to its very foundations,
Ve Edvard Munch Alman sanatının temellerinden sarsıldığı dalgalanmanın merkezi olarak bir anda meşhur oldu.
Is it because I rocked the boat?
Gemiyi ben batırdığım için mi?
And the whole Earth reeled and it rocked and rolled a little.
Sonra tüm dünya döndü, sarsıldı ve biraz yuvarlandı.
Are you the famous swordsman who once rocked the entire underworld?
Siz bir keresinde tüm yeraltı... dünyasını sarşmış olan o ünlü silahşör müsünüz?
Why, it rocked when it was first made.
Yapıldığı zaman da böyleydi.
- Rocked La Motta to his heels.
- La Motta kötü durumda.
50,000 years ago, mankind faced its first major threat of extinction, a devastation rocked by nature :
50,000 yıl önce, insanoğlu ilk kez gerçek bir yıkımla karşı karşıya kaldı, bu yıkım doğa tarafından meydana geldi :
I knew a man who rocked a empty rocking chair.
Boş sallanan sandalye sallayan bir adam tanırdım.
When I rocked the boat, I must have got water in the engine.
Botu sallarken sanırım motora biraz su kaçırttım.
I like sitting in a car that's being rocked back and forth by grown men yelling "Hubba Hubba, my name is Bubba!"
"Hubba Hubba benim adım Bubba" diye bağıran yetişkin erkekler tarafından öne arkaya sallanan bir arabada oturmaktan hoşlandım.
Our own State Department was rocked not only by the revelation.. .. but from the highly unusual persistence of the State Press Corps.
Dışişleri Bakanlığımız yalnızca bu haberlerle sarsılmadı aynı zamanda ulusal basının ısrarcı tutumundan da etkilendi.
She likes to be rocked to sleep.
Uyurken sallanmayı seviyor.
Because an idiot rocked the foundations.
Çünkü aptalın biri temeli salladı.
But your callous indifference and utter disregard for everything that is good and decent has rocked the very foundation upon which our society is built.
Fakat olaylar karşısında ki bu nasır tutmuş duygularınız,... anlatılamaz kayıtsızlığınız.., bu toplumu oluşturan..,... değer yargıları ile kesinlikle örtüşmemektedir.
Something has to give and when it does, we are rocked by an earthquake.
Gerilimin boşalması lazım ve boşaldığında meydana gelen bir depremle sallanırız.
Love grows, rocked in my soul as I fret And that cruel child too it for...
Aşkın kalbimin beşiğinde yatan bir çocuk gönlünü, arzusuna etmiş bir...
You're about to get rocked by some cool, mellow fellows from Brooklyn.
Şimdi trenden inip apar topar buraya gelen dostlarımız karşınızda.
I was rocked.
Yıkıldım. Gerçekten.
I want my children to listen to people who fucking ROCKED!
Ben çocuklarımın rock dinlemesini istiyorum!
The city is rocked again by the mysterious bomber.
Şehir yine gizemli bombacıyla sarsıldı.
TV ANNOUNCER : Today the downtown area was rocked by another outbreak of violence.
Bugün şehir merkezi, bir başka şiddet patlamasıyla sarsıldı.
The 50s were boring, the 60s rocked, and the 70s obviously sucked. Maybe the 80s will be radical.
50'liler can sıkıcıymış, 60'lılarda swing dansı varmış, 70'liler gerçekten kötüymüş, belki 80'liler, aşırı olacak.
" Where the old shoe rocked the fishermen three
" Eski ayakkabıda sallanırken üç kafadar balıkçı
Come on, Adam, let's get f rocked.
Haydi Adam, giyineIim.
Did his time, went back, rocked the place.
İçerde yatıp çıktıktan sonra ortalığı sallamıştı.
Under the shadow of the moon, the treasure ship rocked and floated gently down Tama River.
Ayın gölgesinin altında hazine gemisi sallanıp, Tama Nehri'nden aşağı yavaşça süzülmeye başladı.
Madame de la Fontaine had just rocked the fashion world by taking her husband's symbolically vacant seat in the front row, wearing what fashion observers could only speculate to be a vintage Dior dress, we think.
Madam de la Fontaine kocasının sembolik olarak boşalan yerine oturmuştu. Üzerinde moda takipçilerinin klasik bir Dior diyebilecekleri bir elbise var.
Mr. Lullaby should have rocked you
Mr. Lullaby seni ezecekti...
They couldn't control him. So they packed him up in a rocked and shift him off the space.
Onu kontrol edemediler ve onu bir rokete bindirerek uzaya fırlattılar.
All across the nation, major student protests against the U.S. invasion of Cambodia rocked college campuses.
Bütün uluslarda protestocu gençler Amerikanın Kamboçyayı istilasını protesto ediyorlar. kolej kampüselerinde.
I was asleep when the station was rocked by an explosion.
Yatakta uyurken istasyon bir patlama ile sarsıldı.
When I rocked your world?
Bana deli gibi aşık oluşunu?
And a bottle while she's getting rocked.
Ve beşiğini sallarken biberonu.
- You rocked. - Thanks.
Çok iyiydi.
The tape's just a little precaution in case any of you... are rocked by the sudden impulse to squeal like a pig.
İçinizden birinin... domuz gibi ciyaklamasını önlemek için.
Read to him, I rocked him.
Kitap okudum, salladım.
♪ Sleep as you're rocked ♪ ♪ By the stream ♪
Su seni sallamasıyla uyu
This is Lew Landers, WDHB's Action Central News at the site of Dorry's Tavern or what used to be Dorry's Tavern, in Kingston Falls where officials blame mass hysteria for the escalating series of unexplained accidents, fires and explosions that rocked this once-peaceful town on Christmas Eve.
Ben Lew Landers, WDHB Olay Merkezi Haberleri. Dorry'nin Barı önündeyim. Ya da Dorry'nin Barı'ndan geriye kalanın önünde.
That cradle will not be rocked by me.
Yapma, hiçbir şey söylemem.
It all began with a scream over 9-1-1 and ended in a bloodbath that has rocked the town of Woodsboro all played out here in this peaceful farmhouse far from the crimes and the sirens of the larger cities that its residents had fled.
Bütün bunlar bir korku filmine benziyor. Hikaye yardım hattına gelen bir çığlıkla başladı. Woodsboro kasabasını kana bulayan cinayetlerle sürdü.