Rogar translate Turkish
89 parallel translation
had to rogar and implore, why today if noise is nobody makes the case.
Birisinin sizin gibiler için bir şeyler yapması gerekiyor.
Through the manhole, across the roof. All right
Rogar kapağından, çatıya geçin.
You didn't fall in a manhole!
Sen rogar deliğine düşmedin.
- When you were talking about Roger that was killing me.
- Sen, Rogar'dan bahsettiğinde bu beni öldürüyor.
It's like a pancake, but it is the size of a manhole cover.
Tıpkı pankek gibi Ama rogar kapağı büyüklüğünde. : )
City workers found her when they opened the manhole to check the line.
İşçiler, hatları kontrol etmek için rogar kapağını açınca bulmuşlar.
You know the, uh... the big manhole cover by the front door?
Sen... ön kapının oradaki rögar kapağının yerini biliyor musun?
I didn't know what to do, so at 2 in the morning, I got her downstairs, and I opened the drain outside the front door, and I put her body down the drain.
Gerçekten bilemedim, gece 2 gibi onu aşağı kata indirdim... kapını hemen dışındaki rögar kapağını açtım... onu kanalizasyona attım.
It's a manhole, is it?
Kapının önündeki rögar değil mi?
Well, the city's been rehabbing manholes with fiberglass liners.
Evet, şehrin tüm rögar kapakları fiberglasslarla iyileştiriliyordu.
I have a manhole round the back that needs to be looked at, come on.
Arkada bakılması gereken bir rögar var, gel hadi.
You could lift up a manhole cover :
Sanki rögar kapağını açıp :
Filling in an old well.
Şuradaki rögarı dolduruyorum.
Do you think we can get to the subway if we climb through that manhole?
Şu rögar kapağından girsek metroya çıkar mıyız sence?
We thought you were up to no good at this satanic manhole cover.
Aksi halde, şeytanın bu rögar kapağının başında kötü bir şeyler planladığını düşünebilirdik.
Yes, but this particular man is emptying untreated waste into a storm drain.
Evet, ama bu adam belli ki bir rögar içindeki atıkları boşaltıyor.
Then they went into an apartment, so we opened a manhole cover.
Sonra bir daireye girdiler, biz de rögar kapağını açtık.
I wanted to pummel you with a manhole cover.
Seni rögar kapağıyla dövmek istedim.
Police claims the explosion was due to... a leak in natural gas pipes below a manhole.
Polis patlamanın rögar kapağı altındaki doğal gaz borularındaki sızıntıdan kaynaklandığını açıkladı.
Real...
Woodley Park'taki bir rögar.
Of course they do. Stop it. Stop what?
Bağlantın rögarın nerede olduğunu söylemişti?
He pries open the manhole cover with a crowbar, then cuts the lock, breaking into a fill cap.
Rögar kapağını levyeyle kaldırdı, kilidi kesip yakıt kapağını açtı.
That manhole up there, we ought to close it.
Şurada bir rögar kapağı var onu kapatmalıyız.
Letting your own pops fall blindly into a manhole.
Kendi babanı göz göre göre rögar kapağına bırakmak. Ne?
There's one way out of the sewer, but the manhole cover's closed and a station wagon's parked on it.
Bu lağımdan çıkmanın tek bir yolu var ama rögar kapağı kapalı, üstünde de steyşın araba var.
Move the station wagon and open the manhole cover below the drainpipe by the cobbler shop and meet me there at 10 : 00 A. M. sharp.
Ayakkabı tamircisinin yanındaki yağmur oluğunun dibindeki steyşın arabayı çekin ve rögar kapağını açın ve bugün saat tam 10'da benimle orada buluşun.
But aren't manholes too heavy to lift?
Ama rögar kapaklarını kaldırmak zor değil mi?
The manhole on the stage is a dummy.
Sahnedeki rögar kapağı sahte.
If you open the manhole on the stage the police would surely open fire.
Öyle göz göre göre rögar kapağını açarsan polis de kesin ateş eder.
Chief, my brother fell in the storm drain!
Şerif, kardeşim rögarın içine düştü!
The welding on this manhole cover, it's been removed. That's how he got in.
Rögar kapağındaki kaynak sökülmüş.
Manhole!
Rögar! Açın şunu.
I've been round the side of the building, sir, and I've lifted a manhole cover.
Binanın etrafını dolaştım efendim ve bir rögar kapağı buldum.
A manhole cover?
Rögar kapağı mı?
He's obsessed with that manhole in the middle of the street.
Yoldaki rögar kapağına kafayı takmış durumda.
I think this storm drain has sewer access.
Galiba bu rögarın kanalizasyona bağlantısı var.
- Guy threw a manhole cover at me.
Adam bana rögar kapağı fırlattı, tamam mı?
They found her in a storm drain near the gas works.
Havagazı fabrikasına yakın bir rögarın içinde bulmuşlar.
They found her in the storm drain near the gas works.
Havagazı fabrikasına yakın bir rögarın içinde bulmuşlar.
Please, faulty elevators, exploding man hole covers, jealous husbands.
Yapma lütfen. Bozuk asansörler, patlayan rögar kapakları kıskanç kocalar. Adli tabiplerin cenneti burası.
The shark has a mouth on it the size of a manhole.
Rögar kapağı kadar ağzı var.
A storm drain in Woodley Park.
Woodley Park'taki bir rögar.
Did your contact say where the storm drain was?
Bağlantın rögarın nerede olduğunu söylemişti?
Oh no. The storm drain?
Olamaz, rögar çukuru mu?
I used to put my brothers down these storm drains all the time.
Kardeşlerimi hep rögar çukurlarına koyardım ben.
Yeah, I'm telling you, these storm drains were like a second home to us.
Bu rögar çukurları âdeta bizim ikinci evimiz gibiydi.
You know what? I didn't put him down the storm drain.
- Onu rögar çukuruna koyan ben değilim.
You know how it is.
Bir saniyeliğine arkanızı dönersiniz ve bizden cevap almadan çocuk, kendini rögar çukuruna atıyor. Nasıl olduğunu siz de bilirsiniz.
Okay, did you see the smile on Daniel's face when they pulled him out of that storm drain?
Daniel'ı o rögar çukurundan çıkardıklarında, suratındaki gülümsemeyi gördün mü?
Aw, sewer apples.
Rögar kapakları aşkına.
I'm looking at three manholes maybe 6 feet apart.
2'şer metre arayla bulunan 3 rögar kapağına bakıyorum.