Rojo translate Turkish
85 parallel translation
To see the Rojos?
Rojo'ları görmek için mi?
No, not the Rojos.
Hayır, Rojo'lar için değil.
The Rojos boys, three brothers who sell liquor.
Rojo'lar, içki satan üç kardeştirler.
The Rojos there.
Rojo'lar orada.
Well, the Rojos, especially Ramon.
Şey, Rojo'lar, Özellikle Ramon.
Don Miguel Rojo, I want to talk to you.
Don MigueI Rojo, Sizinle konuşmak istiyorum.
I am Esteban Rojo.
Ben Esteban Rojo.
The Baxters are on one side. The Rojos on the other.
Baxter'lar bir tarafda, Rojo'lar diğer tarafta.
He's gallant, this Rojo.
Bu Rojo centilmen.
With these two soldiers as witnesses against Ramon... the government will be able to rid the town of the Rojos and their whole band.
Bu iki askerin Ramon'a karşı tanıklığı... hükümetin Rojo'ları ve çetesini kasabadan sürmek için yeterli.
Sure, dummies that are very interesting to the Rojos.
Aynen, mankenler Rojo'ların çok ilgisini çekiyor.
I wouldn't want the Rojos to think I was on your side.
Rojo'ların sizin tarafınızda olduğumu bilmelerini istemiyorum.
I've been to talk to the Rojos.
Rojo'larla konuştum.
To the Rojos to look for a job.
Rojo'lara, iş bakmaya.
Don't try. Just get goin before the Rojos get here.
Bunu deneme sadece Rojo'lar buraya varmadan, hemen gidin.
I stole it from the Rojos.
Rojo'lardan çaldım onu.
She's waiting for me at the Casa Rojo, you know, in Acapulco.
Casa Rojo'da, bilirsin, Acapulco'da beni bekliyor.
He's on his way to the Casa Rojo in Acapulco.
Acapulco'da Casa Rojo yolunda.
Yo vivo por Rojo Grande!
Yo vivo por Rojo Grande!
No-jo on the rojo.
Jorge, o kırmızı düğmeye dokunma.
It was all I could do to keep.. .. Willie Rojo from strangling you with his bare hands.
Willie Rojo'yu, seni boğmaması için zor tuttum.
The Rojo family cannot allow him to lose.
Rojo ailesi, onun kaybetmesine izin vermez.
But that's Mr. Chris Rojo.. .. of the sugar Rojos.
Şeker Rojo kardeşlerden, Bay Chris Rojos.
It's red, rojo
Kırmızı, rojo
- Rojo!
- Rojo!
- Rojo?
- Rojo mu?
I'd like to get Huma Rojo's autograph.
Huma Rojo'nun imzasını almak isterdim.
I've got a bouquet for Agrado and Huma Rojo.
Agrado ve Huma Rojo için bir buketim var.
Es el muerte rojo!
Bu kızıl ölüm!
Mixto rojo.
Mixto rojo.
Rojo, turn off the blood expeller.
Rojo, kan çıkarıcısını kapat.
Rojo, we have already scared our friend.
Rojo, şimdiden arkadaşımızı korkuttuk.
It's too early for that I'm sorry, I was talking with Rojo.
Bunun için çok erken... Afedersin, Rojo ile konuşuyordum.
Rojo, will you please calm down.
Rojo, lütfen sakinleşir misin?
Rojo, no, don't do it!
Rojo, hayır, bunu yapma!
Actually, it was Rojo's idea too.
Aslında Rojo'nun fikriydi.
Rojo, you can go ahead now.
Rojo, şimdi başlayabilirsin.
Because Rojo is about to blow your head off!
Çünkü Rojo kafanı patlatmayı düşünüyor!
Taramasalata Rojo.
Taramasalata Rojo. Va bene.
El Dragon Rojo, a Cuban-Chinese restaurant which is neither.
- Kızıl Ejder'e. Kübalı Çin restoranı ama ikisi de olamamış.
- His name is Rojo.
- İsmi Rojo.
See, he already thinks that Rojo's a problem dog.
Zaten Rojo'nun sorunlu bir köpek olduğunu düşünüyor.
Mark's away a lot and Rojo is my protector.
Ama Mark çoğu zaman evden uzakta olur, ve Rojo benim koruyucumdur.
Did Rojo poop inside?
Rojo'yu içerde mi gördün?
Don Miguel Rojo, I want to talk to you.
Don Miguel Rojo, seninle konuşmak istiyorum.
He's gallant, this Rojo.
Bu Rojo tam bir centilmen.
- Rojo.
- Rojo.
Rojo, no visit.
Rojo, ziyaretçi yok.
- Rojo, Zárate, cell block.
- Rojo, Zárate, hücrelerinize.
- Come on, Rojo.
- haydi, Rojo.
I am Esteban Rojo.
Ben Esteban Rojo'yum.