English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Root beer

Root beer translate Turkish

424 parallel translation
And there's root beer and Coca-Cola.
Kök birası ve kola da var.
Didn't you bring nothing but root beer and Coca-Cola?
Kök birası ve koladan başka bir şey getirmedin mi?
- Then Daddy buys us burgers and root beer.
- Sonra, babam bize burger ve kök birası alır.
We'll open up a case of root beer, light the candles, then Frankovitch and his ukulele.
Bir kasa bira açarız, mumları yakarız sonra gitarıyla bizim Frankovitch.
- Got any cold root beer?
- Soğuk biranız var mı?
Mister, you don't want your root beer?
Bayım, biranızı içmeyecek misiniz?
I don't remember, but we topped it off with champagne and root beer.
Ne içtin? Hatırlamıyorum, ama şampanya ve şerbet ile karıştırdık.
Looks like I just come in for a root beer.
Bir bira içecek kadar zamanım var galiba.
- Root beer?
- Kök birası mı?
- Root beer.
- Alkolsüz Bira.
- Root beer and what?
- Alkolsüz bira ve ne?
Ma'am, can I have a root beer?
Bayan, bir gazoz alabilir miyim?
- There's some root beer inside...
- İçerde biraz kök birası var...
I got some root beer.
Karışık meyveli gazoz var.
Somehow, I don't feel like a root beer... tonight.
Nedense, canım karışık meyveli gazoz istemiyor bu gece.
Bring me in some root beer when you come!
Gelirken bana biraz kök birası getir!
- I'll have a root beer.
- Ben de kök birası alayım.
- A root beer?
Kök birası mı?
Let us get you some root beer.
Alkolsüz bira alalım.
I gotta get Mr. Pretty his root beer, or he'll have a conniption!
Bay Pretty'e alkolsüz birasını götürmem lazım, yoksa öfkelenir!
Root beer.
Bitki özü sodası.
Gimme a grape or an orange, and none of that stinkin'root beer!
Bana greyfrut veya portakal ver, asla o kokmuş kök birasından değil!
Its not diet, and they only had Root Beer!
O diyet kola değil.Sadece kök birası vardı.
- Who wanted root beer?
- Kim bira istedi?
Root beer.
- Kök birası.
You got any low-cal root beer?
- Diyet biranız var mı?
How come you didn't get some breakfast stuff like Twinkies, and Pez, and root beer?
İnsan biraz da kahvaltıIık bir şeyler alır. Hazır çörek, şeker, gazoz falan.
Yeah, 7UP and root beer, iced tea and water.
Gazoz, b. Ira, buzlu çay ve su. - Öyle mi?
[Coughs] root beer's fine.
Alkolsüz bira iyidir.
You know i hate root beer.
Alkolsüz biradan nefret ettiğimi biliyorsun.
It used to be root beer.
Değiştirmişsin, kök şerbeti içerdin.
You got any soda, man... like some root beer or something?
Alkolsüz bira falan... türünden içeceğin var mı, dostum?
Root beer.
Alkolsüz bira.
You got any root beer?
Alkolsüz biran var mı?
We ain't got no root beer, either.
Alkolsüz biramız da yok.
You can have the rest of my root beer.
Kök birası sende kalabilir.
Root beer?
- Kök gazozu ister misin?
You know, Maggie, this root beer is really good.
Bu gazoz çok güzel Maggie.
Root beer with three fingers of gin.
- İyi fikir. Üç parmak cinli gazoz.
One root beer.
Al bakalım.
I hate root beer.
Kök birasından nefret ederim.
I kinda just blurted it out over a root beer float.
Gazoz içerken söyleyiverdim.
Root beer float, that sounds good.
Gazoz mu? Kulağa hoş geliyor.
Uh, a diet root beer?
Diyet kök birası.
An orange. A root beer.
Portakal, Sprite.
Root beer?
Biramız var.
It's called root beer.
Kök birası deniyor.
Somehow or other, I can't figure myself getting excited about a root - beer float.
Şöyle ya da böyle, kök biranın beni heyecanlandıracağını düşünemiyorum.
I cried. How'bout that low-cal root beer?
Diyet biraya ne oldu?
- Root beer.
- Kök birası.
Root beer.
Bira.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]