Roughly translate Turkish
1,293 parallel translation
Based on how long it took the ship to get from Taonas to Earth, I'm estimating our trip to Othala will take roughly ten days.
Taonas'tan Dünya'ya ne kadar sürede vardığımıza dayanarak tahminlerime göre, bizim Othala'ya yolculuğumuz on gün sürecek.
They're capable of hibernating for hundreds of years, but 10,000 years ago was roughly the dawn of human civilisation.
Asırlar boyunca uyuyabiliyorlar... ama bir düşünsene. 10000 yıl önce kabaca insan medeniyetinin başlangıcıydı.
Either way you go, you need an amount of refined 235 roughly equivalent to the size of my fist...
İki şekilde de, rafine edilmiş 235'e ihtiyacınız var yaklaşık olarak benim yumruğuma eşit büyüklükte.
Looks like they're roughly two and a half ri away.
Görünüşe göre buraya geliyorlar.
And roughly ten percent of people had to be a five. And those people were supposed to be fired.
Çalışanların % 10 ` u beş alıyordu ve bunların kovulması gerekiyordu.
There were plenty of places for farming to spread. And crucially many of those places were to the east and west of the fertile Crescent... at roughly the same line of latitude.
Burada tarımın yayılabileceği birçok yer vardı... ve en önemlisi bu yerlerin çoğu hemen hemen... aynı enlemde sahip, Bereketli Hilal'in... doğusundaki ve batısındaki yerlerdi.
Bear in mind that most of the cattle are being placed in a truck for the first time in their lives and are likely to be frightened, especially if they have been handled hastily or roughly by the men loading the trucks.
Unutmayın ki bu sığırların çoğu hayatlarında ilk defa bir kamyona bindiriliyorlar, dolayısıyla korkmaları çok normal, özellikle kamyona bindirilirken kötü muameleye maruz kalmışlarsa.
There's a passage in the Surangama Sutra which roughly translated means :
Surangama Sutra'da bir pasaj vardır, kabaca anlamı şöyledir ;
Usually a roughly constructed prototype works as a starting point, but in this case- - We could add a long-line corset for her?
Genellikle gelişigüzel tasarlanmış bir prototip bir başlangıç noktasıdır, ama bu durumda...
He cost us, by my calculations, roughly $ 352,000.
Bize, hesaplarıma göre, aşağı yukarı 352.000 dolara patladı.
It's right to respond roughly to such treatment.
Böyle bir davranışa, acımasızca karşılık vermek hakkınızdır.
And roughly ten percent of people had to be a five.
Çalışanların % 10 u beş alıyordu ve.
You must remember roughly.
Biraz da olsa aklındadır.
Yes, roughly.
Evet, kabaca.
Tells where a piece was made and roughly when.
Nerede ve aşağı yukarı ne zaman yapıldığını gösterir.
Roughly about that.
Kabaca o kadar.
Roughly 9.85.
Hiç...
In this case, we're looking for body masses roughly congruent with Charlie, Sean and David
Bu durumda, Charlie, Sean ve David'in vücut tiplerine kabaca uyan vücutlara bakıyoruz.
$ 8,000 in 1958 translates to roughly $ 64,000.
1958'in 8.000 doları kabaca günümüz 64.000 dolarına denk.
- And, Corporal... before you joined the National Guard... you were roughly $ 6, OOO in debt. - And the government gave you a hefty signing bonus... which you used to pay off that debt. - Yes.
- Ve Onbaşı, Ulusal Güvenliğe katılmadan önce, yaklaşık 6000 $ borcunuz vardı.
Roughly 25,000 in cash, money bands from five different sports books, some assorted trash and junk, and these.
Kabaca 25.000 Dolar nakit, para destelerini saran kağıtlar beş farklı spor kitabından gelmiş, bazıları, ıh, çeşitli çöp ve kırpıntılar, ve bunlar.
That's roughly two days after the bodies ended up in the trunk.
Yani kabaca ateşlendiğinden 2 gün sonra vücudu erimeye başladı.
No, we haven't yet, but... They should be contacting us in roughly four hours.
Hayır, henüz değil ama yaklaşık 4 saat içinde kurmamız gerek.
Vertical deflection down to the cab is roughly 60 degrees.
Ama saçmaların taksiciye gelmesi için aşağı doğru yaklaşık 60 derece sapması gerek
So time of death roughly 1 : 00 a.m.
Öyleyse ölüm saati kabaca 1 : 00 a. m.
So, given the ambient temperature, her T.O.D.'s roughly thirty-six to forty hours ago.
Çevre sıcaklığıyla aynı, ölüm zamanı kabaca 36 ila 40 saat önce olmuş.
Roughly, yeah.
Kabaca evet.
The killer would have roughly six hours to dump the body before lividity was fixed.
Katil bu izler oluşana dek 6 saat boyunca onu başka yere taşıyabilr.
Given that we know the ratio of DNP to ANP in the samples, calculating the rate of decomposition tells us that the source of DNP is roughly
Farz edelim ki, örneklerin içindeki DNP-ANP oranını biliyoruz, ayrışma oranını hesaplayarak DNP kaynağının kabaca... 25 yıllık olduğunu söyleyebiliriz.
His heart rate goes up roughly a mile in.
Kalp ritmi yaklaşık 1,5 km boyunca yükseliyor.
And a couple more turns, into a downhill at roughly mile 1.8.
Birkaç dönüş daha, .. yaklaşık 3km yokuş aşağı gidiyor.
- That would roughly be embarrassing. - That is not true.
- Utanç verici olan bu.
Considering she left before we even ordered food, I'd say, roughly, yes.
Sipariş bile vermeden gittiğine göre, güçlükle öyleydi diyebilirim.
Of course, you want to meet somebody roughly your own age.
Tabi, kabaca senin yaşlarında birisiyle tanışmak istiyorsun.
I'm no historian, but... that date roughly tracks with the era of the weapon's design.
Tarihçi değilim ama bu tarih kabaca... silahın tasarlandığı zamanı işaret ediyor.
After the minibar expense, the Montecito just profited roughly - $ 51 off your "high roller."
Minibarı da katarsak, senin "savurgan adam" ından kabaca 51 dolar kazanmış olduk.
Another, Kate will position in the jungle roughly two kilometers in.
Biri burada, sahilde. Diğeri, Kate'de, ormanın yaklaşık 2 km içinde yerini alacak.
Well, let's see, uh, last year Tony spilled his coffee, and, uh, he warmed up to him about, I don't know, an hour ago, so roughly, eight to ten months.
Geçen yıI Tony onun kahvesini döktüğünde bir saat kadar önce yumuşadı. Yani aşağı yukarı 10 ay sürer.
Roughly two, maybe three hours.
Aşağı yukarı iki üç saat. İnanılmaz bir şey.
Roughly half a mile.
Aşağı yukarı yarım mil.
That's roughly my percentage of hitting.
Gelme yüzdesi kabaca buydu.
But like you, he wound up with roughly even spacing.
Ve sizin gibi sonuçta eşit aralıklar bırakma yoluna gitti.
We knew roughly where'd they'd try to hit the next shipment, and I knew they'd have an escape plan.
Aşağı yukarı, hangi sevkiyatı düşündükleri ve bir kaçış planlarının olacağını biliyordum.
Say, roughly $ 2 million per annum. Say, roughly $ 2 million per annum.
Kabaca hesaplarsak yıllık 2 milyon dolar kadar.
He'll be leading a task force designed to learn everything we can... about the roughly 50 gangs who operate on our turf.
Mahallemizde faaliyeti olan yaklaşık 50 çete hakkında öğrenebileceğimiz herşeyi öğrenebilmek için oluşturulmuş bulunan özel kuvvete Vic mackey komuta edecek.
They are roughly our size.
Onlar bizim kalıbımızda.
Negroplasty takes about seven hours and costs roughly three thousand dollars.
Negro-Plastik ameliyatı 7 saat kadar sürer ve kabaca 3000 $ tutar.
Your return window will be roughly 16 seconds, once on the surface.
Geri dönüş yüzeye vardıktan 16 saniye sonra başlayacak.
A normal Human brain, you or I say, should show roughly five to ten percent coverage.
Senin, benim gibi sıradan bir beyinde yüzde beş ile 10'luk alanı kaplar.
The scans indicate his advancement has plateaued at roughly 80 % of potential brain activity.
Taramalara göre beynindeki hareketlilik yüzde 80'de durdu.
Roughly.
Çoğu öyle.