Roxie translate Turkish
336 parallel translation
- Roxie, wait.
- Roxie, bekle.
And when you sober up don't come crawling back, because Roxie's had it up to here.
Ve ayıldığında sakın gelipde yalvarma, çünkü Roxienin şurasına geldi.
No, the end of a beautiful friendship. My associate, Ms. Roxie Ames she's decided to take her talents elsewhere.
Hayır, iyi bir dostluğun sona ermesini Ortağım, Bayan Roxie Ames yeteneklerini başka bir yerde kullanmaya karar verdi.
Roxie dresses up the act, and I do need her.
Gösteriyi Roxie hazırlardı, ona ihtiyacım var.
Would you take Roxie's place and help me?
Roxie nin yerine siz bana yardım edermisiniz?
- Of course I am, Roxie.
- Tabii ki sevindim, Roxie.
When Roxie gets out there and gives out with the old personality, we'll come on strong.
Roxie oraya çıkınca eskisi gibi tüm güçlükleri halleder.
- Roxie.
- Roxie.
- Roxie, she's a friend of mine.
- Roxie, o benim bir arkadaşım.
After all the years I carried you in this stale act when you finally luck into a decent booking, you brush Roxie for her.
O bayat numaralarını bunca yıl sırtımda taşıdıktan sonra onun için Roxie yi bir kalemde silip atacaksın, öyle mi? .
- Look, Roxie, we're on in a minute.
- Bak, Roxie, bir dakika içinde başlıyoruz.
Roxie, you're killing me, why?
Roxie, beni sabote mi ediyorsun? Neden?
Because this is little Roxie's big chance, you jerk.
Çünkü bu küçük Roxie için büyük şans, seni pislik.
- What happened to Roxie?
- Roxieye ne oldu?
Who wrote Roxie Hart's diary, huh?
Roxie Hart'ın günlüğünü kim yazdı, huh?
Come on, you know the words, Rocky!
Haydi ama! Sözlerini biliyorsun, Roxie!
- Hi, Roxie.
- Merhaba Roxie!
- Good night, Roxie.
- İyi geceler, Roxie.
I can't afford a psychiatrist.
Psikoloğa verecek param yok Roxie.
Wait- -
Roxie!
You look foxy! Can I ride you?
Roxie, çok seksisin, seni işe götüreyim mi?
Wait!
Roxie! Roxie bekle!
Something happened last night.
Dün gece bir şey oldu Roxie.
She's there. She came to life. She knew who I was.
O da orada Roxie ve canlandı ve kim olduğumu biliyordu, tamam mı?
This is America.
Roxie, burası Amerika.
I'll be keeping my eye on you.
Gözüm senin üstünde olacak, Roxie.
You should have seen it!
Roxie, görmen gerekiyordu.
Jonathan!
- Jonathan! - Merhaba Roxie.
- I'm not taking the job. - What?
- Roxie, işi kabul etmiyorum.
I'm not the same guy I used to be.
Roxie, ben eskiden olduğum kişi değilim.
Bye, Roxie!
Hoşça kal Roxie!
Roxie, I'd never ruin anyone's life.
Roxie, ben kimsenin hayatını mahvetmem.
Roxie, you're not developing a conscience on me, are you?
Roxie, vicdanını dinlemeye başlamadın değil mi?
Roxie, this is Emmy.
Roxie, bu Emmy.
Emmy, Roxie.
Emmy, Roxie.
What is in this for you, Roxie?
Senin çıkarın ne olacak Roxie?
Bye, Roxie.
Hoşça kal Roxie.
Roxie....
- Roxie!
When I get that dummy, I'm gonna tear her hair out!
O mankeni elime geçirirsem tutup saçlarını yolacağım. Roxie.
Roxie.
Roxie Shield.
Roxie Shield.
- Yardımcı olabilir miyim?
- Can I help you? - Roxie Shield.
- Evet, Roxie Shield.
Roxie.
Roxie.
Roxie, you would never understand.
- Roxie, sen bunu asla anlayamazsın.
Roxie, you're fired! You'll never work in this town again!
Roxie, seni kovdum, bir daha bu şehirde çalışamayacaksın!
Roxie, get me Abraham Simpson.
Roxie, bana Abraham Simpson`u bağla.
Just you wait, Roxie dear.
Bekle de gör Taşıl.
It's me, Roxie.
Benim, Roxie.
I gotta get some sleep.
Roxie, uyumam gerek.
Where is she, Roxie?
Nerede o Roxie?
Roxie!
Roxie!