Royal translate Turkish
6,954 parallel translation
This is that driver Chuttan who took the royal carriage to the mountains.
Bu, kraliyet arabasını dağdan atan sürücü.
We've made arrangements for your stay at the royal guest house but before that you'll have lunch with the Prince at the palace.
Kraliyet dairesinde kalmanız için tüm düzenlemeler yapıldı. Ama daha öncesinde sarayda Prensle yemek yemeniz gerekiyor.
They were called the Royal Fairies.
Onlara, Kraliyet Perileri diyorlardı.
From one royal fairy to the other... a gift of love.
Bir Kraliyet Perisinden bir diğerine hediye. Sevgilerle.
I wasn't sleeping I was thinking these royal men wear such tight clothes.
- Uyumuyordum, düşünüyordum. Kraliyet adamları dar tayt giyiyorlar...
The royal honour is now in your hands Prem Dilwale!
Kraliyet onuru şu anda senin ellerinde, Prem Dilwale!
Bapu, let the pride of the royal family stay in the royal family.
Bapu, Kraliyet ailesinin onurunu Kraliyet ailesine bırak.
Whoever dies, one will end up in the royal cemetery and the other will be royally escorted to jail.
Biri ölünce, biri kraliyet mezarlığına diğeri de hapishaneye gidecek.
Dilwale, you've broken many traditions you made the royal guests play football you told everyone that I used to bathe naked in the lake!
Dilwale, birçok geleneği hiçe saydın. Kraliyet ailesine futbol oynattın. Herkese benim göle çıplak girdiğimi söyledin.
While taking care of the royal family, I didn't get any time...
Kraliyet ailesine göz-kulak olacağım diye kendime vaktim olmadı.
Prem Bhaiya, Grandma from the royal family is here...
Prem Bhaiya, Kraliyet ailesinden büyükanne geldi.
The royal family of Pritampur is joyfully celebrating unique festivities all because of you!
Pritampur kraliyet ailesiyle eşi benzeri görülmemiş bir kutlama içinde. Hepsi senin sayende.
You've given us this gift and there is a tradition in our royal families we give a gift in exchange of a gift!
Bize bu hediyeyi sen verdin. Ve kraliyet geleneklerimize göre hediye karşılığı hediye veririz.
The Princess belongs to the royal family.
Prenses, Kraliyet ailesine ait.
If the royal family is what's separating us then you'll have to include us in your family today.
Eğer bizi ayıran kraliyet ailesiyse o zaman sen de artık kraliyet ailesine dahil oluyorsun.
Actually, I went to one of those salons of his, the ones that half the Royal Society attend but most deny.
Aslına bakarsanız salon toplantılarından birine gittim. Saray çevrelerinin yarısının katıldığı ama inkar ettiği toplantıları diyorum.
The purple robe of royal office.
Kraliyet makamının mor cüppesi.
I give you a royal threat to Caesar Tiberius.
Caesar Tiberius için size, krallık tehdidi veriyorum.
It's kind of a playful take on a Kir Royal.
- Bu da Kir Royal kokteyli.
Being of royal blood, we could not kill him.
Kraliyet kanı taşıdığı için onu öldüremedik.
I've made camp at Port Royal, Tortuga, Kingston.
Port Royal, Tortuga ve Kingston'da kamp kurmuşluğum oldu.
Sofoyan was good friends with the royal family.
Sofoyan, kraliyet ailesinin çok yakın bir dostuydu.
Four years'neonatal at Royal London.
Royal London'da dört yıl yeni doğan bölümü.
Your dad was a royal pain in my ass, but he was a great brother, and I loved him.
Baban tam bir baş belasıydı ama harika bir kardeşti. Ve onu severdim.
I thought you'd just get to Port Royal and board a ship and never look back.
Port Royal'e gider bir gemi kaçırırsın ve arkana bakmazsın diye düşünüyordum.
Royal Marines, a full company of them.
Kraliyet Askerleri, tüm bölük.
I'm a great admirer of your work, having seen you perform at the Royal Theater in Philadelphia.
Philadelphia'daki Royal Theater'da performansınızı izledikten sonra yaptığınız işe hayran kaldım.
His uncle's master of hounds with the Delhi Royal Hunt.
- Amcası Delhi Kraliyet Avcılığı'ndaki av köpeklerinin uzmanı.
Coach Royal, I'm Casey Addison from the Daily Texan.
Koç Royal, Ben Daily Texan'dan Casey Addison.
Well, they want you and Bobby to fly to Austin this weekend to meet Coach Royal.
Senin ve Bobby'nin bu hafta sonu Austin'e uçup Koç Royal ile buluşmanızı istiyorlar.
Coach Royal, he, uh... he offered me a full scholarship.
Koç Royal... Bana tam burs teklif etti.
Coach Royal believing in me makes me think anything is possible.
Koç Royal bana inanıyor her şeyin mümkün olduğuna inanmamı sağlıyor.
Coach Royal wants to see you in his office.
Koç Royal seni ofisinde görmek istiyor.
Coach Royal is on the hot seat.
Koç Royal koltuğunda rahat değil.
I don't know what Coach Royal was thinking with this offense.
Koç Royal'ın bu hücumla ne yapacağını bilmiyorum.
Well, I hope we end up together as happy as you and Mrs. Royal.
Umarım biz de, siz ve Bayan Royal gibi mutlu bir şekilde sonlandırabiliriz.
And despite the bitter rivalry, coaches Darrell Royal and Frank Broyles are good friends.
Ve bu acı rekabete rağmen... Koçlar, Darrell Royal ve Frank Broyles iyi birer dostlar.
- Coach Royal rolling the dice on this one. - Down! Set!
Koç Royal bu defa zar atıyor.
Darrell Royal, the riverboat gambler, wins that bet.
Darrell Royal, nehir gemisi kumarbazı, kumarı kazandı.
Oh, this is gonna be Coach Royal's biggest call of the game, if not the season.
Bu Koç Royal'ın en önemli kararı olacak.
Coach Royal gambling it all on that play.
Koç Royal bu oyunda hep kumar oynuyor.
And that's why Coach Royal went for two.
Koç Royal bu yüzden iki sayıya gitti.
Coach Royal, you have a phone call in the vestibule.
Koç Royal bir telefonunuz var.
I work for the Royal Thai police force just like you.
Kraliyet Tay polis gücü için ı iş sadece senden hoşlanıyorum.
Royal sovereign FS44P.
Kraliyet hükümdarı FS44P.
He'll go to Royal Hotel sauna after the climbing's done.
Yarın tırmanış bittikten sonra Royal Otel'in saunasına gidecek.
Ben should be the Royal Archduke Sultan Emperor of All Inhabitable Lands on Earth!
Ben yeryüzü ve altı sakinlerinin Kraliyet Arşidük Sultan İmparatoru olmalı!
♪ The royal wedding day ♪
Kraliyet düğünü *
Your Majesty, it is a most distinguishing honor to stand in your royal presence once more.
Majesteleri bir kez daha muazzam huzurunuzda durmak en ayrıcalıklı onurdur.
There is a valuable piece of royal property on a ship bound for New York. It is concealed inside a waxwork.
New York bağlantılı bir gemide Kraliyet mülkünün değerli bir parçası var ve bir mumyanın içine gizlenmiş durumda.
If I accepted that post, I'd no longer be a royal officer.
Bu tayini kabul edersem artık kraliyete ait bir görevli olmam.