Rsvp translate Turkish
271 parallel translation
RSVP. - You even have to ask?
Lütfen "Cevap Verin" yazılı.
- There's still the RSVP.
- Cevap vermemiz gerekiyor.
No RSVP required.
Yanıt vermeniz gerekmez.
There's a bunch of invitations to be RSVP'd.
Cevaplanması gereken bir tomar davetiye var.
Good afternoon, ladies and gentlemen and welcome to the annual RSVP Talent Show.
İyi günler bayanlar ve baylar. Her yıl tekrarlanan LCV Yetenek Gösterisine hoşgeldiniz.
And if one of these creatures ever approach you on the street, you are to silently repeat to yourself the four "B's" you learned here at RSVP.
Eğer bu yaratıklardan biri sokakta size yaklaşırsa burada, LCV'de öğrendiğiniz dört ilkeyi içinizden tekrarlayın.
twelve rounds of boxing for the WBA WBC WPA RSVP
Bayanlar ve baylar! 12 roundluk boks karşılaşması WBA WBC WPA RSVP
May we RSVP in the resoundingly negative?
Kesinlikle gitmeyeceğinize dair bir cevap göndereyim mi?
I said RSVP because it was a sit-down dinner.
Davete cevap istedim çünkü yemekli partiydi.
But people came that, like, did not RSVP. So, I was like totally bugging.
Fakat cevap vermeyen insanlar geldi ve zor durumda kaldım.
And in conclusion, may I please remind you that it does not say "RSVP" on the Statue of Liberty.
Özgürlük Heykeli'nde davete cevap verin yazmadığını hatırlatmaya gerek var mı?
Dr. Albright has already RSVP'd.
Bir saniye, beleş piliç mi?
Well, judging from my RSVP list, there should be quite a few available women.
Listeye göre, epeyce bayan olacak.
Uh, Lieutenant Tuvok, you neglected to RSVP.
Ah, Binbaşı Tuvok, RSVP'yi savsakladınız.
- It's that damn RSVP card.
- Sorun şu lanet düğüne katılım kartı.
So it that your RSVP?
Senin "Lütfen Cevap Verin" in bu mu?
By the way, i got a late rsvp from jim narotsky.
Bu arada, Jim Narotsky'den geç bir cevap aldım.
- I'm officially Rsvp-ing - no.
- Buradakilerle yetinmeye razıyım.
- Oh, is this like an RSVP thing?
- Sosyeteye mahsus bir şey mi bu?
You RSVP'd and told me to save the date.
Törene katılacağını haber verdin ve bana o tarihi boşalt dedin.
Did you RSVP for them?
Geleceğini düğün sahibine bildirdin mi?
Ooh, I'm gonna RSVP right now.
Hemen cevap gönderiyorum.
We still haven't gotten an RSVP from your dad.
Chandler, babanın gelip gelmeyeceğini hala öğrenemedik.
A mistake is when you forget to RSVP to a dinner party.
Akşam yemeği için rezervasyon yaptırmayı unutmaktır.
YOU FORGOT TO RSVP.
RSVP'i unuttunuz. ( kıs. Répondez s ´ il vous plaît.
Four people who RSVP'd "no" just arrived with dates
Davet için "hayır" yanıtı veren dört kişi az önce flörtleriyle geldiler.
But everyone's invited and RSVP'd.
Ama herkes davet edildi.
And do you realize how many people... still have not RSVP'd?
Hala kaç kişi kesin cevap vermedi biliyor musun?
- Oakes. You didn't RSVP.
0akes, RSVP yapmamışsın.
Speaking of inspiration, it's the 60th anniversary of the Battle of Guadalcanal, and they're having a reunion for local veterans, so I RSVP'd for you.
İlhamdan bahsetmişken Guadalcanal Muharebesi'nin 60. Yıldönümü ve yerel gazilerle biraraya gelme günü düzenliyorlar, senin için de rezerve yaptım.
Michel, how is the RSVP list coming?
Michel, RSVP ( davetli ) listesi nasıl gidiyor?
I RSVP'd over a month ago.
Bir ay önce yer ayırtmıştım.
Why do you think my RSVP list is only a fifth of the size of last year's?
Sence RSVP listemin, geçen yıllara oranla beşte bir büyüklüğünde olmasının nedeni ne?
Whether or not you're joining us for Friday night dinner. And since you pretend to be ignorant of the concept of the RSVP... even though it was taught to you as a child...
Cuma gecesi yemeğe gelip gelmeyeceğin.
I'm gonna snag the RSVP.
Ben davete gideceğim.
Wondering why Sykes hasn't RSVP'd for the retirement dinner.
Sykes'ın emeklilik yemeği için neden geri aramadığını merak etmiş.
That's nine years. And he never RSVP'd once.
Dokuz yıl oldu ve bir kez bile kabul etmedi.
By the way, it was very nice of you to RSVP for my uncle Leo's testimonial.
Bu arada, Leo amcam için RSVP'deki tanıklığın çok ince bir davranış.
No, it's just a bunch of those RSVP things you wanted
- Futbol için istediğin davetiyeler.
I RSVP'd.
Geleceğim demiştim.
I have 187 people who RSVP'd "yes" for a 125-seat wedding.
125 kişilik düğün için 187 evet cevabı aldım.
My God! And I also noticed you RSVP'd, plus one.
Ve davetiyeyi artı bir işaretlemişsin.
I need to send in the rsvp and...
Cevabını göndermem lazımdı...
You're fired. Grandma, has mom RSVP'ed?
- Büyükanne, annem LCV yaptı mı?
Well, that's just wrong. When an invitations says "RSVP," you RSVP.
Davetiyede LCV yazıyorsa bunu yaparsın.
I'm looking, looking. They did not RSVP, but they're expecting a table.
Bakıyorum, geleceklerini belirtmemişler.
And she showed up with no warning, no RSVP, no donation to the cause that I know of.
- Hiç uyarmadan, LCV'siz geldi. Bildiğim kadarıyla bu amaca bağış da yapmadı.
I wish I didn't Rsvp.
Aynı annem gibi konuşuyorsun.
RSVP at your earliest convenience.
" En yakın zamanda yanıt verin. Not :
- I knew you would like it. - You have to RSVP to a C - section.
- Sezeryana davet edildin.
- We RSVP'd when we were dating.
Seninle çıkarken düğüne geleceğimi söylemiştim.