English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Ruiner

Ruiner translate Turkish

35 parallel translation
The climber of walls, source of annoyance... ruiner of picnics, sticky of foot!
Duvarlara tırmanan, başa bela olan pikniği mahveden, yapışkan ayaklı sinekler!
Destroyer of needles, ruiner of stereos!
Şeytan, pikap iğnelerinin yok edicisi, stereo sistemlerin mahvedicisi!
You are the ruiner of all things good, seriously.
Cidden. Sizler tüm güzel şeylerin berbat edicilerisiniz, cidden.
And the ruiner of events worldwide, title fights, the Super Bowl and the Nixon funeral ladies and gentlemen, the Fan Man!
Ve dünya çapındaki olayları, boks ve ana lig maçlarını, ve Nixon cenazesini mahveden kişi, bayanlar ve baylar, Vantilatör Adam!
You ruined everything, ruiner!
Her şeyi mahvettin, mahvedici!
Because she's a life-ruiner. She ruins people's lives.
- Onun işi hayat mahvetmek.
Yeah, what do you want, birthday-ruiner?
Ne istiyorsun doğum günü bozucu?
Claire, you're such a ruiner.
Claire, çok fenasın.
Inquisitor, ruiner of days, child of the apocalypse.
Engizisyon yargıcı, çağımızın felâketi, kıyametin habercisi çocuk seni.
Hi, ruiner.
Selam, mahvedici.
You're the ruiner of all things good. Seriously.
Sen iyi olan her şeyi mahvedensin.
Yeah. He's a ruiner of lives.
Evet, hayatlarımızı mahvediyor bu yüzden.
Pete is the ruiner of relationships.
Pete tam bir ilişki düşmanı.
Cursed girlfriend-ruiner, be gone.
Kız arkadaşları lanetleyen uğursuz yok ol.
Ugh! Yes, ruiner of explanations.
- Evet, açıklama bozucu seni.
- Ruiner.
- Mahvedici seni.
Did you just call me a ruiner? - Yeah.
- Bana mahvedici mi dedin?
- They called me the "dad ruiner" in high school!
- Lisede bana baba harcayan derlerdi!
I am... a compulsive birthday ruiner. No, it`s okay.
Ben tam doğumgünü katliamıyım
Yeah, which reminds me - why am I still seeing new Top Chefs with that bald salad-ruiner?
Evet, bu bana şeyi hatırlatıyor : "neden hâlâ yeni Top Chefl'eri görüyorum o yavan salata mahvedicisiyle?"
Ruiner.
Oyun bozan.
Look, you are a ruiner.
- Her şeyi berbat ettin.
I am not a ruiner!
- Berbat falan etmedim!
Little vagina-ruiner.
Seni küçük vajina-mahvedici.
I hate to be a stickler here, but isn't it more like ex-girlfriend-mistress-life-ruiner?
Fazla detaycı olmak istemem ama daha ziyade eski kız arkadaş / metres / hayatını mahveden değil mi?
Hey, Jake, I want you to tell my wife that she's probably gonna have to get a second job. I changed your name in my phone to "life ruiner."
Jake, karıma büyük ihtimalle ikinci bir iş bulması gerektiğini söylemeni istiyorum.Telefonumda ismini'hayat mahveden'olarak değiştirdim.
Now you can add "life ruiner" to your list of accomplishments, right under "suicide girl" and "moody slut."
Artık başarı unvanlarına "hayat mahveden" i de ekleyebilirsin "intiharcı kız" ile "suratsız sürtük" ün hemen altına.
I hear you are quite the ruiner of noble married women.
Duyduğuma göre asil ve evli kadınlar ilgini çekiyormuş.
You are a ruiner of Christmas.
Noel bozan.
If you think I'm gonna let you... A ruiner... in here to see another ruiner on the day of Jo's wedding, you got another thing coming.
Jo'nun düğün gününde senin gibi birinin, onun gibi birini görmesine izin vereceğimi sanıyorsan kafayı yemişsin.
Aaah! Well, well, well. If it isn't the state-championship ruiner.
Vay vay vay, eyalet şampiyonluğu mahvedicisi değil mi bu?
You cost us the game, state-championship ruiner!
Sayende oyunu kaybettik eyalet şampiyonluğu mahvedicisi!
This is between me and volleyball state-championship ruiner McGee.
Bu benimle eyalet voleybol şampiyonluğu mahvedicisi McGee arasında.
No, it's a carpet-ruiner.
Hayır, halılarım perişan durumda.
Why are you a life-ruiner?
Neden hayatını mahvettin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]