Run as fast as you can translate Turkish
138 parallel translation
Here, hold these balloons high in the air, and when I say "run", run as fast as you can and don't let the balloons go.
Bu balonları al ve "koş" dediğim zaman hızla koş ve balonları elinden bırakma.
You can run as fast as you can, they'll catch you.
Ne kadar hızlı koşarsan koş, seni yakalarlar.
You will run as fast as you can.
Olabildiğince hızlı koşacaksınız.
You run as fast as you can.
Koşabildiğin kadar hızlı koş.
Now run as fast as you can to the Dolongs and stay there until the machine until Mike... talks to you
Şimdi Dolongs'a koşabildiğin kadar hızlı koş ve cihaz seninle konuşana dek orada kal. - Yani Mike seninle konuşana dek.
Run as fast as you can!
Koşabildiğin kadar hızlı koş!
I'd give a thousand dollars to be able to run as fast as you can.
Sizin gibi hızlı kaçabilmek için 1000 dolar verirdim.
Run, run as fast as you can You'll not catch me, I'm the Jokerman
Koş, koşabildiğin kadar hızlı koş. Beni yakalayamayacaksın. Ben "Jokerman" im.
"Run, run as fast as you can, you can't catch me, " I'm the Gingerbread Man. "
kadar hızlı koşun, beni yakalayamazsınız.
" Run, run, run as fast as you can.
" Koş, koş, koş, hızlı koş.
Run as fast as you can!
Gidebildiğin kadar hızlı koş!
Run, run, run as fast as you can, you can't catch me.
Koş, koşabildiğin kadar hızlı koş.
Run as fast as you can.
Elinden geldiği kadar hızlı koş.
Run as fast as you can.
Koşabildiğin kadar hızlı koş.
Dash, if anything goes wrong, I want you to run as fast as you can.
Dash, bir sorun olursa tüm hızınla kaç.
Binto Take this. run as fast as you can and stop for no one...
Ventvo... bunu al, mümkün olduğunca hızlı koş ve kimse için durma.
Run as fast as you can, okay?
Kaçabildiğin kadar hızlı kaç, tamam mı?
So when I say go, I want you to run as fast as you can to the goal.
Ne zaman git dersem, gol yapmak için olabildiğince hızlı koşmanı istiyorum.
Run. Run as fast as you can.
Koşabildiğin kadar hızlı koş.
Run as fast as you can, I'm coming to find you.
Koşabildiğiniz kadar hızlı koşun, sizi bulmaya geliyorum.
Just run as fast as you can.
Sadece koşabildiğin kadar hızlı koş.
I need you to run as fast as you can in a zigzag like this, OK?
Oraya doğru böyle zig zag çizerek hızlıca koşmanı istiyorum.
But if you run as fast as you can and stay in one place, how will you ever get anywhere?
Koşabildiğin kadar hızlı koştuğunda yerinde sayıyorsan başka bir yere nasıl gidersin ki?
Run back to the hotel as fast as you can and put it in the lost and found.
Hemen otele dön ve bunu kayıp kutusuna koy.
Meanwhile, run away as fast as you can.
Bu arada sen kaçabildiğin kadar kaç.
Can you run as fast?
Öyle koşabilir misiniz?
Hope you can run your feet as fast as you run your mouth.
Umarım ayağında çenen gibi işliyordur.
When I shout, you run just as fast as you can.
Bağırdığımda, koşabildiğin kadar hızlı koş.
Run after me as fast as you can.
Koşabildiğin kadar hızlı, koş peşimden.
Run, as fast and as far as you can.
Olabildiğince hızlıca ve uzağa kaç.
Can you still run as fast as in the Olympics?
Hâlâ Olimpiyatlar'da koştuğun kadar hızlı koşabiliyor musun?
Please, Rose, just drop the phone and walk over to the door and run outta that place as fast as you can.
Çık oradan. Bırak telefonu! Olabildiğince çabuk kaç oradan!
Then with these here bars, you pry back the grates, and you get out, and you run as far and as fast you can,
Ve bu sopalarla ızgaraları da sökün dışarı çıkın ve olabildiğince hızlı koşun.
Here's my fist, kindly run towards it as fast as you can.
İşte yumruğum, lütfen olabildiğince üzerine doğru koşuver.
Run as fast as you fuckin'can!
Koşabildiğin kadar hızlı koş!
Run for your uncle as fast as you can.
Olabildiğince hızlı amcana koş.
Run there as fast as you can.
Koşabildiğince hızla oraya koş.
Run-run-run, as fast as you can, like a budong...
Olabildiğince hızlı koş, bir budong gibi...
I want you to run that way as fast as you can.
Senden istediğim şu yöne koşabildiğin kadar hızlı koşman.
We've got a big order to fill! It's alive! Run, run, run, as fast you can! Go, baby, go! Lots and lots of flour.
Çok fazla una.
Kenny I want you to run across the street as fast as you can. Run, Kenny!
Hadi, Kenny, koş!
No, seriously. I think you're sweet. Which is probably why you should run away from me as fast as you can.
Hayır, gerçekten, bence çok tatlısın, yani muhtemelen bu yüzden koştura koştura benden kaçmalısın.
All right, when I say "go," I need you to run as fast as you possibly can towards the doors at the far end.
Tamam, sana'Fırla'dediğimde, mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde karşıdaki kapıya gitmeni istiyorum.
Give me the gun and run to your country as fast as you can.
Silahını bana ver ve ülkene doğru olabildiğince hızllı koş
I think you should run fast as you can in those shoes.
O yakkabılarla tabana kuvvet kaçmalısın.
run away as fast as you can.
kaçabildiğin kadar hızlı kaç.
- If you see that man, I want you to run - as fast as you can!
- O adamı görürsen, kaçabildiğin kadar hızlı bir şekilde kaçmanı istiyorum!
I'm just as sick as can be don't let me faint, someone get me a fan someone else run for the medicine man everyone hurry as fast as you can
Olabileceğim kadar hastayım, bayılmama fırsat vermeyin, biri bana getirsin bir fan, birileri de koşsun lütfen getirmeye bana bir doktor adam. Herkes acele etsin, olabildiği kadar hızlı,
Run as fast and as far away from here as you can. You understand me?
Buradan koşabildiğin kadar hızlı uzaklaşmanı istiyorum, anladın mı?
When I tell you to run, Take off as fast as you can.
Koş dediğimde olabildiğince hızlı kaç.
Run away as fast as your legs can take you.
Bacaklarının götürebildiği kadar hızlıca kaç.