Run it again translate Turkish
305 parallel translation
I'll tell you if we want to run it again.
Bekleyin. Tekrar oynatmak istersek söyleriz.
You are evil. - Fine. Let's run it again.
- Güzel.Tekrar edelim
Run it again.
Başa sar.
I'll run it again for you.
Sana tekrar göstereceğim.
I've tried putting a dummy load in the system and run it again and see if there's any changes.
Sisteme suni bir yük bağladım ve tekrar teste bağladım, bakalım bir değişim olacak mı?
Run it again.
Tekrar çalıştır.
Run it again.
Tekrar oynat.
- You finished, or run it again?
- Bitti mi, baştan mı alacaksın?
No, I do not want to run it again, thank you.
Hayır, baştan almak istemiyorum.
Run it again.
Geri alsana.
- Run it again.
- Bir daha göster.
Okay, let's run it again. Paul.
Tamam, tekrar gözden geçirelim, Paul!
Let's run it again, Sally.
Tekrar baştan alalım, Sally.
Run it again.
Bir daha.
Could you run it again?
Tekrar oynatabilir misin?
We'll run it again.
Yeniden koşu oyunu.
Run it again for me, will you?
Bir daha dinletir misin?
All right, run it again.
Tamam. Tekrar başlat.
Yeah, but my battery is run down, it won't start up again.
Evet, ama aküsü azaldı, tekrar çalışmaz ki.
Tell those ranchers north of the Picketwire that hired you that me, Link Appleyard, run you out of town, and I'll do it again if you ever come back!
Seni tutan, Picketwire'in kuzeyindeki çiftçilere ben, Link Appleyard'ın, seni kasabadan kovduğunu söyle, ve geri gelirseniz bunu yine yaparım!
All right, I'll run it through again.
Tamam, bir daha çalacağım.
Let me run it again.
Tekrar göstermeme izin ver.
- I can run it through again, but I'll come up with the same thing.
- Tekrarlayabilirim. Fakat yine aynı sonucu alırım.
I've run through it over and over again.
Tekrar tekrar denedim zaten.
With any luck, our scanners will be able to locate a secondary fuel source before we run out of it again.
Şansımız varsa tekrar tükenmeden önce tarayıcılarımız ikinci bir yakıt kaynağı saptayacaktır.
It's that city slicker again, who's giving the champ a run for his money.
İşte yine, şampiyonumuza meydan okuyan o büyük şehir çocuğu.
It's important that I never run into him again!
Onunla karşılaşmasam iyi olur.
It's much better for both of us in the long run if we just split up right now and never see each other again.
Eğer şimdi bırakırsak ve birbirimizi bir daha görmezsek uzun vadede ikimiz için çok daha iyi olur.
You've run Daddy's company into the ground, Howard... and I believe these people here can bring it back to where it belongs again.
Babamın şirketini neredeyse batırıyordun, Howard... ve ben bu insanların onu tekrar layık olduğu yere getireceğine inanıyorum.
I'll run it for you again in slow motion.
Sizin için yavaş çekimde yine göstereceğim.
Righto, let's run through it again.
Righto, bir kez daha anlat.
We'll just run through it again.
Tekrar kontrol edelim.
Let me run it by you again, Operator.
Santral, bakın size tekrar söylüyorum.
We've worked day and night to get it back in order and now it will run again.
Günlerce, gecelerce onu hazır hale getirmek için uğraştık... ve şimdi tekrar faaliyete girecek.
Would you run it by me again?
Tekrar eder misin?
It's run out again.
Su yine kesiliyor.
- It will never run again.
- Asla çalışmaz.
Yeah. When it happens they can never get that dog to run again.
Evet. oldugunda o kopegi bir daha kosturamazlar.
I promise, I'd never run away again or chew on their shoes, or pass wind and watch as they blame it on the boy.
Söz veriyorum bir daha kaçmayacağım veya ayakkabılarını çiğnemeyeceğim veya osurup, çocuğu suçlamalarını izlemeyeceğim.
If nothing turns up, run it through again.
Eğer bir şey çıkmazsa, tekrar inceleyin.
Never again pay for a service that would be cheap, if it weren't run by profiteering gluttons.
Bir daha gorüşme için para ödemeyin ucuz olacak, Eğer açgözlülerce kullanılmazlarsa
That means somebody could run through that tube... and have 30 seconds before it flames again.
Yani birisi bu sürede içeri koşabilir ve tekrar yanmadan 30 saniyesi olur.
Repeat it again. Run Arjun!
Yine tekrarla.
You wanna run that by us again in English, Mr. Bones? It's mine!
Bunu bize anlayabileceğimiz bir dilde tekrar etmek ister misiniz, Bay Bones?
Good, now you've sworn it. You can never run away from me again.
- Artık kaçamazsın.
It's a big world, G. We're bound to run into you again.
Bu büyük bir dünya G. Sana tekrar rastlayacağız.
I'm-I'm... so sorry to make you run through it again, uh, for my official report to the, uh, to the F.C.C.
Ben, ben... Tekrarlayacağınız için üzgünüm. Bu.
I'd throw it at you again, but I'm afraid Murdie'd run me.
Seni yine düşürebilirim ama Murdie'nin üzerime atlamasından korkuyorum.
It's a milk run, and since you're on the water again....
Her zamanki gezilerden. Tekrar denize çıktığına göre.
Just run it through again.
Bir daha deneyin.
It was believed to have... never run out of coins. Every time it was empty, it filled up again.
Hiçbir zaman paraları yoktu ama, her zaman bir yerden para geliyordu.
run it 71
again 7789
against 107
against all odds 43
against my better judgment 31
against the wall 112
against me 47
against you 50
again and again and again 16
against who 36
again 7789
against 107
against all odds 43
against my better judgment 31
against the wall 112
against me 47
against you 50
again and again and again 16
against who 36