Russel translate Turkish
469 parallel translation
Russel E. Davis Commissioner for Indian Affairs. "
Russel E. Davis Kızılderili Bürosu Meclis Üyesi. "
" Russell!
" Russel!
"The president has ordered Project Sky Hook rebuilt..." ... and the space exploration program continued under the direction of Dr. Russell A. Marvin.
" Başkan, Gök Kancası ve uzay programının Dr. Russel Marvin yönetiminde devam etmesini emretti.
I was just thinking about Russell and that turkey.
Aklımdan Russel ve hindi geçiyordu.
Miss Russel.
Bayan Russel.
- Russell Square underground.
- Russel Meydanı Metrosu.
How about that Bill Russel on the Celtic, Nineteen sixty-nine?
Bilmem anlatabildim mi? Meselâ 1969'da Celtic'li Bill Russell?
Um... Would you have him call Walter Russell, at the seismology institute?
Sismoloji enstitüsünden Walter Russel'ı aramasını söyler misiniz?
- Russell, you are a graduate assistant.
Russel, sen hala yüksek lisans yapıyorsun.
- Hm. Thank you, Russell.
- Teşekkür ederim Russel.
Russell, look.
Bak Russel.
- So much for Dr Russell's theory.
Dr Russel'in teorisi güme gitti.
You should've seen me when I knocked Ginny Russell out of the ring.
Giny Russel'ı ringin dışına fırlattığım zaman beni görmeliydin.
- Good evening, Mrs. Russel. Did the...?
- İyi geceler, Bayan Russell.
That the mechanism of evolution is natural selection was the discovery of Charles Darwin and Alfred Russel Wallace.
Evrimin mekanizmasının doğal seçim olduğunu, Charles Darwin ve Alfred Russel Wallace keşfetti.
Russell James, be more careful!
Russel-James, daha dikkatli ol!
- Hey, Russel. How are you?
- Hey Russel, nasılsın?
- l'm Russel Price.
- Ben, Russel Price.
- He's got a real way with words.
- Russel'ın edebiyatı çok iyidir.
You know, I still only have one major weakness.
Russel biliyorsun, hala zayıf bir yönüm var.
Russel?
Russel?
Now, Russel, we have to be clever with Jazy.
Russel dinle, Jazy'ye karşı çok uyanık davranmalısın.
- Nobody is a spy any more. - Russel prefers pictures to words.
- Russel, resimleriyle konuşur.
- Russel?
- Russel?
- Russel who?
- Hangi Russel?
Listen, Russel. Let's grow up?
Russel, büyü artık.
Excuse me, Russel, but the war may be over.
Kusura bakma Russel, ama bu savaş bitebilir.
Russel, excuse me, but Miss Panama would like her picture taken with Tacho.
Russel, Bayan Panama, Tacho ile birlikte resim çektirmek istiyor.
Russel, please. I have my hands full.
Russel, lütfen. Benim derdim bana yeter.
- l came back to see Russel.
- Russel'ı görmek için.
This town looks like it's ready to go, Russel.
Burada durum bayağı kritik gibi.
- Did you hear from Russel?
- Russel'dan haber aldın mı?
Russel!
Russel!
.. Russel Price, un bien conocido foto-journalista que estaba viajando con Grazier.
Resimlerin, gazeteci Russel Price tarafından çekildiği öğrenildi.
IT'S RUSSELL. CAN I COME IN?
Russel, girebilir miyim?
HUSH UP, RUSSELL.
Sessiz ol Russel.
RUSSELL MAY NOT BE ABLE TO GET OATMEAL IN MONTE CARLO.
Russel Monte Carlo'da yulaf ezmesi bulamayabilir.
"HAPPY 49TH ANNIVERSARY TO MR. AND MRS. RUSSELL HUXTABLE."
Mutlu yıldönümleri Bay ve Bayan Russel Huxtable!
RUSSELL...
Russel...
OH, RUSSELL...
Oh, Russel!
HUSH, RUSSELL. LET THE BOY TALK.
Sus Russel, Bırak çocuk konuşsun.
RUSSELL.
Russel.
DR. FOSTER, I'M CLIFF'S FATHER, RUSSELL HUXTABLE
Dr. Foster, ben Cliff'in babası Russel Huxtable.
YOU KNOW, RUSSELL
Biliyor musun Russel,
WHEN YOU LEFT FOR THE CLUB, YOU WERE EXCITED.
Russel, kulübü bıraktığında heyecanlıydın.
YOU KNOW RUSSELL'S BAND.
Russel'ın grubunu biliyorsun ;
RUSSELL HASN'T LOST HIS TOUCH.
Russel yeteneğini kaybetmemiş.
AND SO IS RUSSELL.
Russel da öyle.
Father Russell got this for us.
Peder Russel burayı bize ayırdı.
Good night, Mrs. Russel.
- İyi geceler, Bayan Russell.
Yeah, Russel.
Evet.