English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Rye

Rye translate Turkish

703 parallel translation
Take Abyssinia. And I'll take a hot butterscotch sundae on rye.
Örneğin Habeşistan, ve ben de çavdar ekmekli karamela dondurması alırım.
One quart of scotch, one quart of rye.
Bir şişe skoç ve bir şişe Rye.
One quart of rye.
Bir şişe rye.
" Jingle bells, jingle bells coming through the rye
" Çanlar çalar, çanlar çalar, Sallanır çavdarlar,
You better not drink any more of that rye whiskey.
Daha fazla viski içmesen iyi olur.
It isn't the rye. lt's the same disease that's afflicting Boze.
Viskiden değil. Benimki de Boze'un hastalığı.
- Rye for me.
Bana çavdar viskisi.
- Rye.
Çavdar.
A drop of rye will set me up just fine.
Bir damla arpa beni kendime getirir.
Rye.
Çavdar.
- Ham and cheese on rye.
- Çavdar ekmeğinde peynir ve jambon.
- Rye highball.
- Çavdar viskisi.
Rye highball.
Çavdar viskisi.
- Light rye.
- Çavdarlı light.
Two ham sandwiches on rye bread.
Çavdar ekmeğine pastırmalı sandviç.
- Rye.
- Çavdar viskisi.
ED : Rye. JEFF :
- Çavdar viskisi.
It Was Hut-Sut Time On The Rilla-Rye.
"Hut-Sut Time On The Rilla-Rye" gibi bir şeydi.
Could you get me a sandwich and bring it in to me, a Swiss on rye?
Çavdarlı İsviçre peynirine sandviç alıp bana getirebilir misin?
That was a Swiss on rye you wanted, wasn't it?
İstediğin de çavdarlı İsviçre peyniriydi zaten, değil mi?
I'll get you the Swiss on rye.
Senin şu sandviçi getireyim.
- Two bottles of rye.
- İki şişe viski.
If that's your attitude, I'll have to drown my sorrows with a jigger of rye.
Bana karşı tavrın bu olacaksa, acımı, bir kadeh viski ile bastırmak zorunda kalacağım.
- One straight rye.
- Bir bardak sek viski.
Quarter rye, quick.
Çeyrek viski istiyorum, çabuk.
just a quarter rye.
Sadece çeyreklik viski.
I'm going to walk out with that quarter rye, one way or another.
Öyle ya da böyle, buradan o şişeyle çıkacağım.
It just happens I got a bottle of pretty good rye in my pocket.
Nasıl olduysa, cebimde bir şişe iyi cins çavdar viskisi var.
- Rye and water.
- Buzlu viski.
Rye and water and ginger ale plain.
Buzlu viski ve sade bir tonik.
- Rye and water.
- Viski ve su.
- White or rye?
- Beyaz et miydi, kırmızı mı?
Did you want white or rye?
Beyaz et mi demiştin, kırmızı mı?
Rye.
Kırmızı.
Ham on rye.
Bana bir jambon.
- Give me some rye, will you?
- Bana bir çavdar viskisi ver, olur mu?
Three shots of rye.
Üç çavdar viskisi.
- Rye is good enough for me.
- Çavdar viskisi bana yeter.
Best stuff in the West, Old Puma Rye.
Batıdaki en iyi içki Old Puma Rye.
Rye.
Rye.
Give me a rye.
Bir çavdar viskisi ver.
Would you like a ham and rye?
Salamlı çavdar sandviç ister misin?
Ed had been mixing his rye with his gin, and he...
Ed, viskiyi cinle karıştırmıştı, 0 yüzden...
- Hit me with a rye.
- Bana bir çavdarlı bira gönder.
Comin'through the rye, present and, uh, half accounted for.
Kafayı bulmuşum. Ayığım ama fazla güvenmeyin.
- Rye and soda.
- Viski soda.
Another rye, please.
Bir viski daha lütfen.
And I got a bottle of rye.
Bir şişe de viskim var.
- Corned beef, Swiss on rye. - Corned beef.
- Kepek ekmeğinde biftekli sandviç.
- What do you say, Scotch, rye, or beer?
- Ne olsun, İskoç, çavdar viskisi, bira?
- And two knockwurst on rye.
- Ve çavdarda iki sos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]