English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sadako

Sadako translate Turkish

297 parallel translation
SADAKO SAWAMURA
SADAKO SAWAMURA
KYOKO IZUMI TOYO TAKAHASHI SADAKO SAWAMURA
KYOKO IZUMI - TOYO TAKAHASHI SADAKO SAWAMURA
You needn't do that. Get Sadako to do it for you.
Sadako hâlletsin.
Who's there? Who's out there?
Sadako, gelebilir miyim?
Sadako, Grandma wants you... Yes.
Daha fazla iş bitir ve makinayı satın al.
Is it true Sadako's not registered as your wife?
Doğru değil.
We've been like this for ten years.
Sadako'yu tanımandan daha uzun bir süre.
That wife of my son doesn't wear tabi, democracy or not.
- Sadako hâlâ aile nüfusuna kaydolmadı mı? - Hayır. Zamanı geldi de geçmiyor mu?
- Isn't Sadako registered yet?
Aile büyüğü olarak işler o kadar kolay değil.
- No. Isn't it about time?
Sadako, 20 Nisan'da Matsu-san'ın mezarını ziyarete gelmeyi unutma.
- He followed Sadako outside.
- Saçmalamıyorum. - Saçmalıyorsun.
I want nothing more than my share by law.
Gel bir dakika. Sadako, sen de.
You lived in this house, Sadako. Wouldn't it be easy for you to come back here?
Buraya taşınmak isterdim, ama sıfırdan yeni bir iş kurmak ve çocukların okul değişimleri uğraştırır.
Shall we do it, Sadako?
Müsaadenizle.
Oh, aren't you Sadako? Yes.
Anladım, peki annem ne diyor?
You opened the window for me.
Sadako, bu evde büyüdün.
All the neighbours are here.
Sadako musun sen?
Let's go now. Sadako. What's wrong?
O zamanlar bilseydim kaynanan öldürecek olsa bile sahibin olurdum.
Sadako.
Teşekkür ederim.
Riichi is the second son of Seizo and therefore an elder brother of Masaru, the third son. Can you find Sadako in the register?
Matsu İnazawa Anısına
Can you correct it to say Masaru is Sadako's child?
Vefat eden Seizo-san ve eşi Tadae teyzenin oğlu olarak kaydedilmiş.
But I'm scared when I think of taking it to court.
Orada Sadako adı yok mu? Göremiyorum.
Don't be. You should set the record straight now.
Ama, Sadako, Masaru'nun annesi.
Sadako! Thanks for the tea. I'm coming.
Kocan ne kadar kızarsa kızsın, çocuğunu kaptırma.
- Over there.
- Sadako!
About Sadako. You think I can't prove it?
Bu gece kutlayalım mı?
Sadako...
Sadako.
A student who's renting a room next door. - Sadako.
Sadako?
Sadako, you're spending too much on food.
Sadako, yemeğe çok para harcıyorsun. Masaru ile senin bedenleriniz zayıf.
- Sadako...
Sadako, seni seviyorum.
Sadako...
Bedenin zayıf senin.
Knit some more and get money for the machine. - Sadako.
Konuşun.
Gosh!
Sadako, babaannem çağırıyor.
Tell me...
Sadako'nun kütüğe karın olarak kaydolmadığı doğru mu?
I've known you much longer than Sadako has.
Haksız mıyım?
- Sadako!
Arkadaşlarmış gibi durmuyorlar. Kütüphaneden olmalı.
I knew that when I saw them.
- Sadako, tornavida getir.
Sadako, you must come to visit Matsu's grave on April 20.
Gerçekten anneannem miydi? Elbette.
And Sadako, you too.
Beni utandırdın.
You're a lucky guy, Riichi.
Taşınalım mı, Sadako?
- Sadako. - What's the matter?
Başardığımı düşünüp, dikkatsiz davrandım.
Thank you very much.
Sadako, erkek çocuk doğur.
Sadako?
Şimdi gidip, Riichi'ye bebekten bahsedeceğim.
Have I forgotten?
Sadako!
Why do I remember it now?
Sadako, gelebilir miyim?
Look, I know a lawyer.
Masaru'yu Sadako'nun çocuğu olarak değiştirebilir misiniz?
Listen, Sadako...
Ne bu?
Stop playing innocent.
Sadako...
It's not slander.
Sadako konusunda.
- Sadako. - Yes?
- Sadako.
- Sadako.
- Sadako.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]