English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Saliva

Saliva translate Turkish

745 parallel translation
Okay, you have antibodies to his saliva.
Tamam. Onun salyasına antikorların var.
- Infects even by saliva.
- Tükürükten bile bulaşır.
Hey, he needs a saliva test, huh?
Tükürük testi istiyor, öyle mi?
Held together with saliva.
Tükürükle tutturulmuş.
The judge will be asking for a saliva test.
Yargıç artık salya testi isteyecek.
I just hope they don't give me a saliva test.
Umarım tükürük testi de yapmazlar.
Why can I not swallow my sinful saliva?
Ağzımdaki tükürük bile daha acı.
And here, before saying'ten', swallow, make some saliva.
Ve burada,'on'demeden önce, yutkunarak, biraz tükürük oluşturun.
That's because I regularly feed on dragon's bladder... and saliva. I've been living a hermit's life here
Çünkü düzenli olarak Ejder idrarı ve salyası içiyorum... bu da yaşlanmamı engelliyor!
Saliva is good.
Salya iyidir.
In addition, traces of dried saliva were found on the cans, the boxes, and the victims.
Ayrıca kurumuş tükürük izleri bulundu, kutularda ve kurbanlarda.
Just get your saliva glands going.
Sadece tükürüklerini kullan.
My saliva- -
Salyalarım- -
Like a windswept branch, I became drunk without drinking, intoxicated by the liquor of his saliva. "
Rüzgârın kırdığı bir dal gibi, içmeden sarhoş oldum tükürüğünün tadından kendimi kaybettim.
Well, it's easy to be happy, you know, if your one concern in life is figuring out how much saliva to dribble.
Eğer hayatta tek ilgilendiğin şey, ne kadar tükürük saldığın ise mutlu olmak çok kolay.
" Food and Drug Administration announced today that saliva causes stomach cancer.
Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi, salyanın mide kanserine neden olduğunu açıkladı.
Unless I'm one of those guys with saliva dribbling out of his mouth... who wanders into a cafeteria with a shopping bag, screaming about socialism.
Yani ağzından tükürükler saçarak, kafelerde elinde bir alışveriş torbasıyla sosyalizm üzerine nutuklar çekmediğim sürece.
My saliva tastes funny, and I itch a lot.
Salyamın tadı bir acayip, bir de sürekli kaşınıyorum.
The disease spreads through the saliva of the victim... the saliva is very contagious.
Seyircilerimize ne tavsiye edersiniz? Hastalık, kurbanın salyasıyla bulaşıyor ve bu salya oldukça bulaşıcı.
Dirty laundry does not come clean with saliva.
Kirli çamaşır tükürükle temizlenmez.
Saliva's good for wounds, you know.
Biliyorsun, tükürük yaralar için iyidir.
By mixing their saliva with manioc root, an alcoholic drink is the result.
Salviyaları, manyok kökleriyle karıştırarak alkolik bir içecek elde ediyorlar.
The victim eventually chokes to death on his own saliva.
Sonunda da kurban kendi tükürüğünde boğularak ölür.
They plaster their forearms with saliva.
Önkollarını salyalarıyla kaplarlar.
Sweat... saliva... the fresh scent of thick hair.
Ter salya kalın saçın taze kokusu...
And this is your saliva line.
Bu da tükürük çizgin. Ne görüyorsun?
Yucca with fermented saliva.
Avize ağacı ve mayalanmış tükürük.
I don't have any more saliva.
Tükürüğüm kalmadı!
Has to kiss with so much saliva?
Bu kadar ıslak öpüşmek zorunda mısın?
It's nicer with saliva. For you.
Salyalarının akması ne kadar hoş.
- The saliva on the stamps tested...
- Pulların üzerindeki kan...
We had a different raw shrivelled French plums... its flavour was peculiar... there was a flow of saliva when you suck their stones...
... kuru erik. Bizim farklı bir buruş buruş Fransız eriği vardı... tuhaf bie lezzeti vardı onların taşlarını emdiğimizde tükürüğümüz akardı...
Didn't mean to step in your saliva, man.
Affedersiniz salyalarınızın üstüne bastım.
Like to test my saliva?
- Salyamı test etmek ister misin?
Blood AB positive, typed from saliva on glass from licking the suction cup.
Kan grubu AB pozitif, tükürük salgısı cam kesicide tespit edildi.
Why didn't he care that he left saliva on the glass?
Neden tükürük salgısı bıraktı?
And he's snarling with saliva dripping off his pointed teeth.
Ve sivri dişlerinden akan salyalarıyla öfkeli şekilde hırladı.
I'm told there's no trace of saliva on the clothes.
Kıyafetlerde salya izi olmadığını söyledim.
- Saliva?
- Salya?
If blood was in saliva, the answer would be yes?
Salyada kan olsaydı cevabınız yine evet mi olurdu?
Did you swear "I rely entirely on Dr Scott's evidence that there was no saliva present on the jump suit?"
Yeminli ifadenizde, "Dr. Scott'ın, tulumda salya bulunmadığına dair iddiasına tamamen güveniyorum." dediniz mi?
Yet Dr Scott states "There is no guarantee there is no saliva elsewhere."
Ama Dr. Scott "Başka bir yerde salya bulunmadığının garantisi yok" ta dedi.
There was no saliva present on the samples.
Mevcut örneklerde salya yoktu.
He said "There is no guarantee there is no saliva elsewhere."
"Başka bir yerde salya bulunmadığının garantisi yok" dedi.
It explains the lack of saliva on the jump suit, Mary.
Bu, tulumda neden salya olmadığını açıklar Mary.
There's none on the jump suit, so she's saying that the jacket is missing cos it had the saliva on it.
Tulumda hiçbir şey yoktu bu yüzden üstünde salya olan hırkanın kayıp olduğunu söylüyor.
NOW THEY FOUND THE VIRUS IS IN SALIVA, SO I SUPPOSE WE CAN'T EVEN KISS ANYMORE.
Tükürükte virüs buldular ya, herhalde artık öpüşemeyeceğiz de.
Well, saliva.
Yani, tükürük.
Today, they made me dance with Marty Newberger, the four-eyed saliva machine.
Biliyor musun Steve, bu olayın olmasına sevindim. Çok mükemmel bir zamanda oldu. Kışın mı?
Check your masks for frozen saliva.
Oksijen maskelerinizde donmuş tükürük olmasın.
Save your saliva.
Nefesini boşa harcama.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]