English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Samir

Samir translate Turkish

662 parallel translation
- This is Mr Samir, your guide in Beirut. - Oh, good.
- Bu arkadaş Samir, Beyrut rehberiniz.
Samir!
Samir!
This is Samir.
Bu, Samir.
Samir's just gonna ask Harry a few questions.
Samir, Harry'ye birkaç soru soracak.
Now, Samir's absolutely first-class.
Samir kesinlikle birinci sınıftır.
Samir, I'll scalp you like a Sitting Bull!
Samir, Oturan Boğa gibi derini yüzerim!
Mr. Samir was asking for you.
Herkes geldi, Samir Bey sizi soruyordurdu.
His name is Samir Nazhde.
İsmi Samir Nazhde.
Samir Nazdhe, my name is Frank Haddad.
Samir Nazdhe... İsmim Frank Haddad.
We need a search warrant on Samir.
Samir için arama iznine ihtiyacımız var.
Samir.
Samir.
Hey, Danny, find me a judge who'll play ball with me this time and set up a polygraph for Samir.
Hey, bu sefer bana bu oyunu oynayabilecek birini bul. Ve Samir için poligraf ayarla.
Call I.N.S., check Samir's status, start deportation procedures.
INS'yi ara. Durumunu kontrol etsinler.
Samir has been a very important project of mine for some time.
Samir bir ara benim önemli projelerimden biri olmuştu.
Samir, look at me.
Samir, bana bak.
So what's the latest on Samir?
Samir'in son listesi nedir =
Samir in bed with them? That would be too much to wish for.
Bence bu kadarı biraz fazla.
Why was there no warning from Samir?
Neden Samir'den uyarı gelmedi?
Because he didn't know anything. Says Samir.
- Hiçbir şey bilmiyordu.
Samir is a go-between.
Samir iki taraflı oynuyor.
So you got nothing? I've got Samir.
- Yani bir şey bulamadınız.
Well, does Samir have any contact with them?
- Samir'i bulduk. Samir'in onlarla bağlantısı var mı?
I'm going to take your boy Samir downtown,
Adamın Samir'i merkeze götüreceğim.
We're putting Samir into play. Now?
Samir'i oyuna sürüyoruz.
You can put a stop to it, Samir.
Buna son verebilirsiniz.
Look, I've got a picture of the two of us, Samir.
İkimizin bir fotoğrafı var Samir.
Hey, nobody's going to burn you, okay, Samir?
Hey, kimse seni yakmayacak tamam mı?
Hey, hey, Samir, just calm down, okay?
Hey, Samir, sadece sakin ol tamam mı?
I'm going to go stash Samir someplace safe.
Samir'i güvenli bir yere götüreceğim.
Samir recruited them from among the sheik's followers, and I trained them in the north.
Samir onları şeyhin müritleri arasından çekip çıkarmıştı. Ben de onları kuzeyde eğitmiştim.
They were on the terrorist watch list, so you got them visas, you and Samir.
Terörist listesindeydiler. Sen de onlara vize temin ettin.
Samir's made contact, Frank.
Samir bağlantı kurdu, Frank.
Samir... the Koran preaches...
Samir... Kur'an öğreticisi.
Let her go, Samir.
- Onu bırak, Samir.
No! Samir, let her go, and you'll live.
Onu bırakırsan yaşarsın.
Samir... Hub, I'm here.
Hub, buradayım.
Samir...
Samir...
It was Samir.
Son hücre Samir'miş.
PEGG " Samir...
" Samir...
- Samir!
- Samir!
Samir, you're missing the point.
Samir, esas olayı atlıyorsun.
First, Mr. Samir Naga...
İlk olarak, Mr. Samir Naga...
You're gonna layoff Samir and Michael?
Samir and Michael'ın işine son mu vereceksiniz?
So you're going to fire Michael and Samir... and give me more money?
Yani Michael and Samir'i kovup... bana daha çok para mı vereceksiniz?
Samir and I are the best programmers they got.
Samir ve ben ellerindeki en iyi programcılarız.
But Samir does.
Ama Samir tanıyor.
Samir, this is America.
Samir, burası Amerika.
This thing is actually pretty fail-safe, Samir.
Aslında bu işte biraz başarısızlık olasılığı da var, Samir.
Samir?
Samir?
Michael, Samir, how you doin'?
Michael, Samir, naber?
I hereby sentence you, Michael Bolton... and Samir Naan... Nanadajibad... to a term of no less than four years... in a federal "pound me in the ass" prison.
Siz, Michael Bolton... ve Samir Naan--Nanadajibad'ı... 4 yıldan az olmamak üzere...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]