English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sandi

Sandi translate Turkish

97 parallel translation
Sandi, access the facility schematic, please.
Sandi, basit erişim şeması, lütfen.
After that, it's just you, me and Sandi.
Ondan sonra, sen, ben ve Sandi başbaşayız.
My estimate is Sandi will catch him in... 15 minutes.
Tahminim, Sandi onu 15 dakikada yakalayacak.
Sandi, how's the perimeter security?
Sandi, çevre güvenliği nasıl?
Deactivate the simulation, Sandi.
Tatbikatı sonlandır, Sandi.
I said it's over, Sandi.
Bitti dedim Sandi.
Sandi, release the door, please.
Sandi, kapıyı aç, lütfen.
Sandi, this is Dr. Ludlum.
Sandi, ben Dr Ludlum'um.
Sandi's initiated containment... a Stage One alert.
Sandi, birinci derece güvenlik uygulamasını aktifleştirdi.
Sandi's gone to Stage One alert.
Sandi, birinci derece güvenlik düzeyine geçiyor.
Sandi doesn't know it's a simulation anymore.
Sandi, bunun bir tatbikat olduğunu artık algılamıyor.
Um... if Sandi won't listen to voice command, what makes you think she's going to listen to a terminal?
Şey Sandi sesli komutu dinlemediğine göre bir terminali dinleyeceğini nasıl düşünüyorsun?
Sandi's not just executing commands anymore.
Sandi, hiçbir komutu uygulamıyor.
Looks like we'll have to find another way to Sandi's control room.
Görünüşe göre Sandi'nin kontrol odasına giden başka bir yol bulmalıyız.
Well, ol'Sandi sure has a mind of her own, doesn't she?
Sandi yapmak istediğinden emin, değil mi?
Sandi's trying to kick in the reserve generator.
Sandi ana jeneratöre direnmeyi deneyecek.
Sandi, we got you now.
Sandi, şimdi seni alt ettik.
Sandi's searching her memory for the control command to activate the generators.
Sandi hafızasında jeneratörleri çalıştırmak için kumanda kodlarını arıyor.
Sandi's calling it back.
Sandi onu geri çağırıyor.
Sandi sent it to the control room.
Sandi onu kontrol odasına gönderdi.
And that shoots down our only chance to override Sandi's program.
Ve Sandi, programını iptal etmek için tek şansımızı da yok ediyor.
Sandi thinks like you, right?
Sandi, senin gibi düşünüyor, doğru mu?
Sandi's locking the complex!
Sandi kompleksi kilitliyor.
I'm sorry, Colonel, but Sandi's overriding all EVAC commands.
Üzgünüm Albay,... ama Sandi tüm EVAC komutlarını geçersiz kıldı.
We'll never get anywhere while Sandi's still on line.
Sandi hala çalışır durumdayken hiçbir yere gidemeyiz.
The Dean of the School of Fine Arts thought you were already Rodin's pupil.
Güzel Sanatlar Fakültesi'nin Dekani seni Rodin'in ögrencisi sandi.
- You know, Sandi -
Aslında Sandi...
Sandi, are you in wardrobe?
Sandi, giysilerin tamam mı?
- Sandi?
Sandi?
Grandma thought you're my...
Büyükannem sandi ki, sen benim müstakbel...
Or so she thought.
Ya da öyle oldugunu sandi.
- What does he think we are, thieves?
- Ne sandi bizi, hirsiz mi?
And if that wasn't enough he thought it would be a good idea to burn Mickey's mum's caravan.
Eger bu da yetmezse onun annesinin karavanini yakmanin da iyi bir fikir oldugunu sandi.
My parents thought i was in love with the tv set.
- Evdekiler televizyona âsik oldugumu sandi. - Bütün gün seyrettigin için mi?
An ice-cream sundae.
Dondurmalı sandi.
Sandi Fortunato says it looks like a dick coming out of his head.
Sandi Fortunato kafasından çıkan bir alete benziyor diyor.
My name is Sandi.
Benim adım Sandi.
Oh, Sandi's the best.
[Leo] : Oh, Sandi, en iyisidir
Good morning, Sandi.
Günaydın Sandi.
Her dental records say she's Sandi jane willis.
Diş kayıtlarına bakılırsa adı Sandi Jane Willis.
Or... the imprint from your ring could prove that you killed Sandi willis.
Ya da yüzüğündeki desen Sandi Willis'i öldürdüğünü ispatlayabilir.
I believe that you hit Sandi in the head with that ring.
... o yüzükle Sandi'nin kafasına vurduğuna inanıyorum.
The difference, Dale, between Sandi and Julie, is Julie outwitted you and escaped.
Sandi'yle Julie arasında şöyle bir fark vardı : Julie senden kurnaz çıktı ve elinden kurtuldu.
That's Sandi willis.
Sandi Willis.
Is this Sandi's mom?
Sandi'nin annesiyle mi görüşüyorum?
Mrs. Willis, um... I was, I was there, and Sandi...
Bayan Willis, ben oradaydım.
How do you do?
Ve bu da Sandi,...
And this is Sandi, the computer that runs STRADA.
STRADA'yı yöneten bilgisayar.
Sandi, would you like to continue?
Sandi, devam etmek ister misin?
I'll just bet you it wasn't Sandi.
Bunun Sandi olmayacağına bahse girerim.
He thought it was the end of the world.
Dünyanin sonu geldi sandi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]