English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sapo

Sapo translate Turkish

60 parallel translation
While the crowd sang and danced in the plaza... I just stood in the shade of a tree... and watched them toss coins at the sapo.
Bu sırada insanlar meydanda dans edip şarkı söylüyordu.
It's the Swedish Intelligence, SAPO.
Bunlar İsveç istihbaratından.
- We have read your SAPO file.
- SAPO dosyanı okuduk.
SAPO, then?
SAPO mu?
Yes, it can be SAPO, but we don't know.
Evet, SAPO olabilir, ama bunu henüz bilmiyoruz.
It's the same with SAPO.
SAPO ile aynı.
- SAPO?
- SAPO?
I am furious at the state, Government, SAPO - - And all the other fucking assholes who put a 12-year-old girl in a psychiatric ward without reason and legally incapacitated her.
Devlete, hükümete ve SAPO'ya fena halde kızgınım bu pislikler 12 yaşında bir kızı zorla akıl hastanesine tıktılar tüm yasal haklarını elinden alıp ona yıllarca deli muamelesi yaptılar.
Swedish Defence Intelligence and Security Suleiman shot SAPO-agent. The other has disappeared without a trace.
İSVEÇ SAVUNMA İSTİHBARAT VE GÜVENLİK SERVİSİ Säpolu bir ajan vuruyor.
Must SAPO and have not been able to before cooperation.
Must ve SÄPO daha önce işbirliğinde bulunamadı.
Why SAPO wanted him to?
SÄPO neden onu arıyordu?
SAPO Director Ewa Tanguy decision to give Shootings - just a political statement has aroused strong reactions.
SÄPO müdürü Ewa Tanguy'un bugünkü yaptığı açıklamalarda vurulmadan daha çok politik içerikli açıklamasına tepkiler büyüyor.
SAPO Director Ewa Tanguy statement has provoked reactions abroad.
SÄPO müdürü Ewa Tanguy'nin açıklamaları yurt dışında sert tepkilere yol açtı.
SAPO rejects participation in the...
SÄPO tüm bağlantıları inkâr ediyor.
So can you look into someone named "El Sapo" for me?
"El Sapo" ismini araştırır mısın?
No, she asked me to look into this fence named El Sapo.
Hayır, bana El Sapo adındaki bir hırsızı araştırmamı söyledi.
Now nobody's willing to buy what he's selling except this El Sapo guy.
Bu yüzden bu El Sapo denen adam dışında kimse onun malını almak istemiyor.
Fuckin'El Sapo is "El Idiot."
El Sapo değil "El Angut", anasını satayım.
Robbery didn't know the name El Sapo because he's not a fence.
Hırsızlık masası El Sapo adını bilmiyordu çünkü o bir hırsız değil.
If Deb is with Briggs when El Sapo shows up, he might take her out as well.
El Sapo geldiğinde Deb, Briggs'in yanında olursa Deb'i de öldürebilir.
El Sapo isn't a fence. He's a hit man.
El Sapo hırsız falan değil, kiralık katil.
But if El Sapo comes, he's a hit man and -
Ama El Sapo gelirse, o bir seri katil ve- -
Can you look into someone named El Sapo for me?
"El Sapo" ismini araştırır mısın?
Went by the street name of El Sapo.
Sokaklardaki lakabı El Sapo'ymuş.
El Sapo was the hit man sent to kill Briggs.
El Sapo, Briggs'i öldürmesi için gönderilen kiralık katildi.
El Sapo's blood is confined to the inside of his car.
El Sapo'nun kanı tümüyle içeride kalmış.
El Sapo is dead.
El Sapo ölmüş.
El Sapo?
El Sapo mu?
El Sapo followed me to the storage unit... where Briggs kept his stash, you know.
El Sapo, Briggs'in zulasını sakladığı depoya kadar beni takip etmiş. Boğuştuk, malı aldı.
El Sapo's dead.
El Sapo öldü.
And if whoever killed El Sapo comes after you?
El Sapo'yu öldüren kişi senin peşine de düşerse peki?
If this finds El Sapo's killer, it'll keep Deb safe.
Bununla El Sapo'nun katilini bulursam Deb güvende olmuş olur.
She killed El Sapo.
El Sapo'yu o öldürmüş.
Is this about El Sapo?
El Sapo hakkında mı?
El Sapo and Briggs.
El Sapo ve Briggs.
And I was staking him out and overheard that he was gonna fence the stuff to El Sapo.
Onu izlerken, malı El Sapo'ya satacağına kulak misafiri oldum.
Um... he was supposed to meet El Sapo that same night.
O akşam El Sapo'yla buluşacaktı.
So what we think is the shooter approached the vehicle from behind... and then El Sapo drew his gun.
Ateş edenin, araca arkadan yaklaştığını düşünüyoruz. Sonrasında El Sapo silahına el attı ama ateş eden kişi- -
I know you killed El Sapo.
El Sapo'yu öldürdüğünü biliyorum.
We found a gun in El Sapo's glove box.
El Sapo'nun torpidosunda bir silah bulduk.
- You know what, El Sapo's not the first person I fucking shot, Dexter.
El Sapo vurduğum ilk kişi değil, Dexter.
- Who? Säpo?
Güvenlik Servisine mi?
- Säpoa have been informed.
- Säpo bilgilendirildi.
Säpon Ewa and I find out he their clients.
Säpo'dan Ewa'yla kime çalıştığını bulmak için çalışıyoruz.
Ewa Tanguy, Säpon terrorist offense - and safety expert.
Ewa Tanguy, Säpo'da terörizm ve emniyet uzmanı ; sorularımızı yanıtlayacak.
He ​ ​ is Säpon employed.
Säpo ona iş veriyor.
Säpon grasses.
Top Säpo'da.
Not Säpon.
Säpo'nun değil.
I want to talk with the person in charge Säpon!
Säpo'daki sorumlu kişiyle görüşmek istiyorum!
Do not say anything Säpolle SAS, before you check it.
Kontrol etmeden, SAS olayı hakkında Säpo'yla konuşma.
El Sapo.
El Sapo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]