Say it one more time translate Turkish
105 parallel translation
I'll say it one more time.
Bir kez daha söyleyeceğim.
"Can you say it one more time?"
"Bir kez daha söyleyebilir misin?"
Say it one more time!
Bir daha söyle!
Say it one more time!
Bunu bir daha söyle!
If you say that I am like my mother one more time, if you say it one more time, I will leave.
Eğer bir kez daha annem gibi olduğumu söylersen,... bir kez daha, giderim.
# Come on, y'all, let's say it one more time
# Hadi, bir kere daha söyle
If you fucking say it one more time, I'm going to smash this table now!
Eğer bunu bir kez daha söylersen, bu masanın altını üstüne getiririm.
Now, I'm only going to say it one more time.
Son kez söylüyorum.
A mute. Let me say it one more time.
Bir kere daha söylememe izin verin.
I'll say it one more time, Cisely.
- Hayır dedim, bir daha söylemeyeceğim.
Say it one more time for me.
Benim için bir k ere daha de.
Say it one more time...
Bir kez daha söyle...
I'll say it one more time :
Sadece bir kez daha söyleyeceğim :
If that's what you want, then I will say it one more time, and maybe you will hear me.
Bu ne istediğinizi ise, o zaman bir kez daha diyecek, ve belki beni duyar.
I'll say it one more time, Dan.
Sana kaç kez söyledim Dan.
- Say it one more time now!
- Birkez daha söyle!
Say it one more time.
Birkere daha soyle.
Now, I said this once, and I am going to say it one more time.
Bir kere söylemiştim, ama bir kere daha söylüyorum.
Say it one more time.
Bir daha söyle.
If I say it one more time... If I say it one more time... Sprint to the bus.
Eğer bir daha söylersem...
- Say it one more time, that that's more than just a block of wood.
- Bunun normal bir tahta parçasından daha fazlası olduğunu tekrar söyle.
Say it one more time.
Bir kere daha söyle.
Say it one more time.
Bunu bir daha söyle.
Say it one more time.
- Bir kez daha söyle.
I'll say it one more time.
Bir kez daha söylüyorum.
Say it one more time for Mommy.
Bir kez daha "anne" de.
I'll say it one more time.
Tekrar söylüyorum Zorin.
Say it one more time.
Tekrar söyle dedim.
I'll say it one more time, please.
Bir daha söylüyorum : Lütfen!
Say it one more time.
Bir kere daha.
I'm going to say it one more time.
Size bir kez daha söyleyeceğim.
Say it- - say it one more time, please.
Söyle. Bir kez daha söyle lütfen.
Please, please, I'll say it one more time, please!
Lütfen! Lütfen. Bir daha söylüyorum :
Mr. Dunson, I'll say it just one more time!
Sadece bir kez daha tekrar edeceğim!
One more time he was ironic, therefore the debate was on the Norway, e the Norway is a series of disasters, of which, even so it could not to have had guilt, perhaps therefore they were inevitable, e I believe that it had been, it was directly responsible, while minister of the Navy.
Donanma kendi emrinde olduğu için yine de sorumlu sayılsa da, Norveç operasyonu ve neticesindeki hezimetten dolayı suçlanmaması görüşü hakimdi.
I say we rehearse it one more time.
Bir prova daha yapalım.
If you say'please'one more time, I'm going to let you have it.
Eğer bir kere daha Iütfen diyecek olursanız üzerinize ateş açacağım beyler.
Say it one more time.
- Tekrar et.
I'll say it one more time for the hearing impaired.
Tamam.Anlayasınız diye bir kez daha söylüyorum
Say it one, one more time, when you...
Şu neydi bir daha söylesene.
I'm gonna ask them to reconsider one more time and they're gonna say no and that'll be the end of it.
Bir kez daha düşünmelerini isteyeceğim ve hayır diyecekler ve hepsi bitecek.
So let's do it one more time but this time I'm not just gonna say the lines, I'm really gonna act them.
Bir kez daha tekrarlayalım ama bu sefer sadece replikleri söylemeyeceğim, gerçekten oynayacağım.
Say it one more time!
Seni Piç kurusu!
Could you say it one more time for camera?
Kameralar için bir kez daha söyler misiniz?
I swear to god, you say the word "list" one more time, I'm gonna pull your tongue right out of your mouth and stick it up your...!
Liste, liste, liste, Tanrı şahidim olsun ki bir daha "liste" dersen, dilini koparırım.
If I say it one more time...
Şimdi o götlerinizi otobüse sokun.
Say "is it" one more time, and I'll shoot you.
Bir kere daha "Öyle mi?" de Bende seni vurayım.
- Say it to me one more time.
Bir kere daha söylesene!
Say it again. Say, "Whisper to little Evan," one more time.
Tekrarla. "Küçük Evan'a kulak ver" de.
One more time just because it feels really nice to say :
Bir kez daha söylüyorum çünkü iyi geldi : Seni seviyorum.
Maybe they were just giving you the chance to see it one more time, or to say goodbye to all of us.
Belki de son bir kez görmen için sana bir şans veriyorlardı ya da hepimize veda etmen için.