Scenario translate Turkish
2,444 parallel translation
Jeremy and I decided we'd check and see... what the worst-case scenario might look like... just to put everyone's mind at ease.
Jeremy ile en kötü ihtimalin nasıl olabileceğini gösterip herkesi rahatlatmaya karar verdik.
Just write the scenario of the lesson, please.
Ama lütfen bir ders planı yaz.
The doctor didn't receive the scenario of the lesson.
Doktor ders planınızı almadı.
Hostage scenario is out the window.
Tutsak senaryosu ıskartaya çıktı.
What's the worst case scenario for you?
Sizin için en kötü senaryo nedir?
A whole romantic scenario.
Tüm o romantik senaryolar falan.
It is a worst-case scenario.
Bu olabilecek en kötü senaryo.
it's not typical to... it's not a typical scenario.
normal gelmedi tipik bişey değildi.
Likeliest scenario is that the project was either put on hold or abandoned.
Büyük ihtimalle proje ya bekletiliyordur ya da bırakılmıştır.
OK, the worst scenario just showed up and I don't like that.
Tamam, en kötü senaryo oluştu ve ben bunu beğenmedim.
My go-to worst case scenario.
Aklim en kotu senaryoda.
What do you think my role in this whole the end of the world as we know it scenario's gonna be?
Bu Dünya'nın Sonu Senaryosunda Sence Benim Rolüm Ne Olacak?
Worst-case scenario, simple mechanics.
En kötü ihtimalle, basit mekanik kanunu uygularız.
Scenario number one... you are to play Klaus.
Senaryo 1 sen Klaus'u oynayacaksın.
All right, let's try another scenario.
Tamam, başka bir senaryoyu deneyelim.
So best-case scenario, Bonnie gets us out of here,
Yani en kötü ihtimal Bonnie bizi buradan çıkarır.
That's not a best-case scenario.
Bu en iyi ihtimal değil.
That's not even a remotely acceptable scenario.
Bu kabul edilebilir bir ihtimal bile değil.
Started acting crazy. I-I may have said something about us being soul mates and, uh, intimated at a double wedding scenario.
Ruh eşi olduğumuzu söylemiş olabilirim ve çifte düğün senaryosundan bahsetmiş olabilirim.
Scenario number one...
Bir numaralı senaryo :
Scenario number two...
İki numaralı senaryo :
- Worst Case Scenario
"Felaket Senaryosu"
The facts don't fit the scenario.
- Deliller, hikâyeyle örtüşmüyor.
The entire scenario was created to convince you that you made a bad call.
Bütün senaryo, seni kötü bir karar verdiğine ikna etmek içindi.
In this scenario, you're Han Solo?
Bu hikayede sen Han Solo mu oluyorsun?
Okay, listen, I knew that the only way you would believe Steven was a bad dude was to literally walk in on him in the worst possible scenario... having sex with your roommate on your birthday cake.
Tamam, dinle. Steven'ın kötü biri olduğuna inanman için tek yolun mümkün olan en kötü senaryoyu gerçekleştirmek olduğunu biliyordum. Yani, ev arkadaşınla doğum günü pastan üzerinde seks yapması gibi yani.
So I created a scenario in which everyone's memories were erased, to demonstrate that you and Peter would never naturally associate with one another.
O yüzden Peter'la asla kendiliğinizden arkadaş olamayacağınızı göstermek için herkesin hafızasının silindiği bir senaryo yarattım.
Here's a scenario that's paid sexual dividends, particularly in the Asian markets, and I think, Jess, you can back me up on this.
Özellikle Asya pazarında. Ve sanırsam Jess, bana bu konuda arka çıkabilirsin.
And in my scenario, you get a mechanic's report that says you have to ground all your MW-85s, which would cost you millions and send your customers running to your competitors.
Ve benim senaryoma göre, teknisyenden uçağı yerde tutmanızı söyleyen bir rapor aldınız. Ki bu size milyonlara mâl olacaktı. Müşterilerinizi rakiplerinize yönlendirecekti.
Daniel, the story he told is exactly the kind of paranoid scenario that a schizophrenic would come up with.
Daniel, anlattığı hikâye tamamen bir paranoyak şizofrenin uydurabileceği türden.
We'll begin with those two avenues. In a worst-case scenario, we may have to fight against the US military... and Jet.
Onun için araştırmalara başlayacağız. ABD için çalışan Jet ile savaşmak zorunda kalabiliriz.
You retreated into a-a scenario where you save the day, you play the hero, win the affection of the wife you've feared losing, and the approval of the therapist who's expressed doubts in you.
Günü kurtardığınız kahramanı oynadığınız kaybetmekten korktuğunuz eşinizin ilgisini ve size olan şüphelerini belli eden terapistinizin onayını aldığınız bir senaryoya geri çekildiniz.
Well, exact same scenario.
- Alo. Tam olarak aynı senaryo.
Best case scenario, there's $ 30 million under your town.
En iyi ihtimalle kasabanızın altında 30 milyon dolar var.
So best-case scenario, I've just had a glimpse into his future?
Bu yüzden en iyi ihtimalle hastalığının ilerde nasıl kötüleşeceğini mi görmüş oldum?
We're exploring every possible scenario.
Olası her senaryoyu gözden geçiriyoruz.
Best case scenario, we run the job,
En iyi seneryo, herşey yolunda gider,
Did you finally realize how totally bizarre that whole scenario was?
Sonunda saçmalığı anladınız mı?
I never even considered that scenario.
Böyle bir şey aklımın ucundan bile geçmemişti.
This is a sad scenario.
Bu üzücü bir durum.
It's not a very likely scenario.
Bu senaryo pek olası değil.
So, you sell him on this scenario.
Ona şöyle bir senaryo yutturacaksın.
Worst-case scenario, he just doesn't get better,
En kötü ihtimalle hastanın durumu düzelmez.
No, worst-case scenario is you piss me off- -
Hayır, en kötü ihtimalle, bunu yaparak beni kızdırmış olursunuz.
And in this scenario, are your loving wife and kids holding the life support cord, or are they thumbing through your will?
Peki, bu senaryoda, acaba karın ve çocukların tedavine destek olmak için mi yoksa mirasını paylaşmak için mi uğraşıyor olacaktı?
I think stupid is our best-case scenario.
Bence aptalca bir şey en iyi ihtimal.
And you being stuck here is the only bad part of that scenario?
Ve de hikayenin en kötü kısmı senin burada sıkışmış olman mı olacak?
And guess who gets the gold in that scenario, bright guy.
Ve o zaman altını kim alacak tahmin et, zeki çocuk.
Every scenario I play out for you and me ends badly.
İkimizi oynattığım bütün senaryoların sonu kötü.
The scenario is high school wrestling match.
Fantezimiz liseler arası güreş müsabakası.
Who's "me" in this scenario?
Bu hikayedeki "ben" kim?