Schon translate Turkish
120 parallel translation
Die sind jetzt schon tot.
Die sind jetzt schon tot. Tot?
Die anderen arbeiten schon seit Stunden und Sie liegen da und schlafen!
Güneş çıkalı saatler oldu.
Ich komm schon, ich komm schon.
Ich komm schon, ich komm schon. ( Geldim, geldim ).
- Danke schon.
- Teşekkür ederim.
Bitte schon.
Rica ederim.
Ja, danke schon, danke schon.
Teşekkür ederim. Daha sonra.
Danke schon :
Teşekkür ederiz.
"Schon besser"? Feel better?
"Daha iyi hissediyor musun?" İyi misin?
Kannst du bitte helfen? Danke schon.
Lütfen yardım eder misiniz?
Chief Editor Dr. Schön looks after you nicely but he can't guarantee our future
Baş editör Dr. Schön size iyi bakıyor ama geleceğimizi garanti edemez.
Dr. Schön is coming!
Dr. Schön geliyor!
The Minister of the Interior, Dr. von Zamikov, wishes to announce the marriage of his daughter Charlotte Marie Adelaide to Dr. Ludwig Schön
İçişleri Bakanı Dr. Von Zamikov, kızı Charlotte Marie Adelaide'ın Dr. Ludwig Schön ile evlendiğini duyurmak ister.
I warn you again : Dr. Schön's behaviour makes this marriage impossible
Dr. Schön'ün davranışları bu evliliği imkansız hale getiriyor.
Counsel for the Defence portrays the accused as a persecuted innocent I call her Pandora, because she brought evil upon Dr. Schön
Savunma makamı zanlıyı zulme uğramış bir masum gibi tanımlıyor. Ben ise ona Pandora diyorum çünkü Dr. Schön'ün üzerine kötülüğü sardı.
Alwa Schön
Alwa Schön
This is Alwa Schön.
Ben Alwa Schön.
Danke schön.
Teşekkür ederim.
Danke schön.
Harika bir iş çıkardı.
Schön, fein Fräulein, you like Gls, nicht wahr?
# Güzel, muhteşem bayan, savaştan değil de askerlerden mi hoşlanırsın?
Danke schön.
Danke schön.
Danke schön, Fritz.
Teşekkürler, Fritz.
Danke schön.
Teşekkürler.
Danke schön already!
Teşekkürler dedik ya.
- Danke schön.
Teşekkür ederim.
- You're welcome schön.
Rica ederim.
- Danke schön.
Teşekkür ederim, teşekkür ederim.
- Very good, Schwester Elizabeth. - Danke schön.
Çok iyi, Schwester Elizabeth.
"Thank you." Thank you. Danke schön.
"Teşekkür ederim." Teşekkür ederim.
Danke schön.
Danke schoen.
"Bitte schön, mein Führer."
- Bir şey değil liderimiz.
"Danke schön, baby."
Teşekkür ederim, bebek.
Schön...
Çok Güzel..
Danke schön!
Teşekkürler!
Schön!
Güzel!
- Danke schön.
- Teşekkür ederim.
- Bitte schön.
- Rica ederim.
- Bitte schön.
- Bitte schoen.
- Danke schön.
- Çok teşekkürler.
- Danke schön to you.
- Danke schön.
Danke schön.
- Teşekkür Ederim. - Bir şey değil.
Stairway to the second floor, first door on the right. Danke schön.
Merdivenlerden ikinci kata çıkın, sağdaki ilk kapı.
Danke schön, danke schön
Sadece geceleri ortaya çıkan ve kılık değiştirmede usta biri.
Danke schön, danke schön "Ich bin ganz" comfortable, old fruit.
Teşekkür ederim, teşekkür ederim çok rahatım dostum.
Bei mir bist du shon
# Bei mir bist du schön #
- Danke schön, my little dumplings.
- Danke schön, tombulcuklar.
- Dank e schön, my little dumplings.
- Danke schön, tombulcuklar.
That's how they got the title "Danke Schön."
İsmini de şöyle koydular "Danke Schön."
Danke Schön.
Danke Schön.
Guten Abend.
Guten Abend. Schön, dich zu sehen.
Schon, dich zu sehen.
Schön, dich zu sehen.
Schon, dich zu sehen.
Çok iyi.