See that guy over there translate Turkish
112 parallel translation
See that guy over there?
Şu karşıdaki adamı görüyor musun?
You see that guy over there?
Şu adamı görüyor musun?
See that guy over there?
O adamı görüyor musunuz?
See that guy over there?
Şuradaki herifi görüyor musun?
See that guy over there, at the next table, that Italian?
Şu yan masadaki İtalyan'a baksana?
See that guy over there in the black coat?
Şuradaki siyah paltolu adamı görüyor musun?
See that guy over there?
Orada ki genci görüyor musunuz?
You see that guy over there?
Şuradaki adamları görüyor musun?
You see that guy over there?
Şuradaki adamı görüyor musun?
See that guy over there?
Oradaki adamı görüyor musun?
Do you see that guy over there?
Şuradaki adamı görüyor musunuz?
You see that guy over there?
Oradaki adamı görüyor musun?
See that guy over there?
Oradaki adamı görüyor musunuz?
See that guy over there at the bar?
Bardaki şu çocuğu görüyor musun?
Greg, you see that guy over there?
Greg, şuradaki adamı görüyor musun?
And see that guy over there?
Ve şuradaki adamı görüyor musun?
See that guy over there making pies?
Şurdaki turtaları yapan adamı görüyor musun?
" Hey, PS, you see that guy over there?
" Şuradaki adamı görüyor musun?
See that guy over there?
Şu çocuğu görüyor musun?
See that guy over there at the bar?
Şu bardaki adamı görüyor musun?
Hey, you see that guy over there?
Hey, şuradaki çocuğu gördün mü?
- See that guy over there?
- Oradaki adamı görüyor musun?
You see that guy over there at the nickel slots?
Nikel slotların oradaki adamı görüyor musun?
I thought you'd never come. Danny, you see that guy over there?
Danny, oradaki adamı görüyor musun?
See that guy over there in the red sweats?
Şuradaki adamı gördün mü? Kırmızı t-shirtlü?
See that guy over there?
Orda ki adamı gördün mü?
See that guy over there? He's a television producer.
Oradaki adamı görüyor musunuz?
( Excuse me, I'm sorry ) ( You see that guy over there... )
( Afedersiniz, pardon ) ( Şuradaki adamı görüyormusunuz... )
Hey, see that guy over there.
Şuradaki adama bak.
Listen, Dave, see that guy over there?
Burada mı yaşıyordu? Annie Francine kalabalıktan hoşlanmazdı.
See that guy over there? He'd like to buy you a round.
Şuradaki adam size birer içki ısmarlamak istiyor.
You see that guy over there?
Şuradaki adamı gördün mü?
- You see that guy over there?
- Şu adamı tanıyor musun?
[Kissing] - Dad, what are you doing? - See that guy over there dry-humping the door?
Birine onları çıkarması için para verebilirim, aynı seni dövmesi için Stelio'ya para verdiğim gibi.
Do you see that guy over there in the scuba suit?
Şuradaki dalış kıyafetli adamı görüyor musun?
You see that guy over there? That's- -
Şu adamı görüyor musun?
Hold on. See that guy over there?
Şu herifi gördün mü?
See that scary guy over there?
O ürkütücü adamı görüyor musun?
That guy over there, see him?
Şuradaki adam, onu görüyor musun?
See that guy over there?
Şu adamı görüyor musun?
See that guy in the red shirt over there?
Şu kırmızı gömlekliyi görüyor musun?
See that guy over there?
Şuradaki adamı görüyor musun?
See the guy visiting that patient over there?
Şuradaki hastayı ziyaret eden adamı görüyormusun?
you see that guy in a suit over there?
Oradaki takımlı adam var ya.
You see that big guy over there in the suit?
Şu siyah elbiseli adamı görüyor musun?
That guy over there, he's asking to see you.
Şuradaki adam seni görmek istiyor.
Do you see that, um... adorable little guy over there?
- Şuradaki... tapılası küçük adamı görüyor musun?
Hey, you see that guy over there?
Şu adamı gördünüz mü?
See that guy over there?
Bak, şuradaki adamı görüyor musun?
Hey, you see that guy over there?
Şuradaki adamı görüyor musun?
But, was there ever a guy that you continued to see after his army duty was over?
Askerden döndükten sonra, ilişkisi devam eden arkadaşın oldu mu hiç?