Seeks translate Turkish
936 parallel translation
"You have saved me from an embarassing dispute and my husband from the bitter discovery that his wife seeks relief from the dead atmosphere of his house in night-spots and gambling-dens."
"Beni üzücü bir tartışmadan, kocamı da, " evinin sönük atmosferinden kurtulmak isteyen karısının gece kulüpleri ve... "... kumarhanelerde teselli aramasını acı içinde keşfinden kurtardınız. "
He seeks the hand of Kriemhild, your sister, in marriage.
Kız kardeşiniz Kriemhild ile evlenmek için izninizi istiyor.
He seeks to turn base metal into gold!
Öksüzlerin taşlarından altın yapmak ister!
The other seeks an expression of impulses... that bind him to some dim animal relation with the earth.
Diğeri ise kendisini doğaya bağlı hayvani hareketlere sürükleyen güdülerinin etkisi altındadır...
The innocent young person itself becomes a vampire and seeks to prey on its nearest and dearest.
Sonra, masum genç kurban da bir vampire dönüşüp en yakınlarını tuzağına düşürmeye çalışır.
Once the vampire has gained complete control over its victim, it seeks to drive the victim to suicide, thus delivering that soul to the Evil One.
Vampir, kurbanını tamamen kontrol etmeye başladığında ona sürekli, intihar etmesini telkin eder ki kurbanı, ruhunu Şeytan'a teslim etsin.
The military rebellion backed by Hitler and Mussolini seeks to bring back the privileges of the rich. But the workers and peasants of Spain will defeat Franco and his cronies.
Hitler ve Mussolini'den yardım alan generallerin ayaklanışı, büyük mülk sahiplerine imtiyazlarını geri vermek zorundaydı ama İspanya'nın işçi ve köylüleri Franco ve işbirlikçilerine üstün gelecektir.
The usual small ads like this... "Middle aged man young at heart... " seeks young blonde to read to him at night. "
Böyle sıradan küçük reklamlar "Yaşı geç ama kalbi genç bir adam geceleri ona kitap okuyacak sarışın bir bayan arıyor."
It is the voice of sin which seeks to... dissemble and disguise its true face.
Gerçek yüzünü örtme, gizleme çabasındaki günahın sesidir. - Evet!
He seeks for himself to evade the justice his conscience made him fear.
Adalet tarafından soruşturulmanın vicdani korkusuyla kaçtı.
Knowing the girl is of questionable reputation, he seeks her out to ask her to stay away from you and plead with her to change her ways.
Kızın pek de iyi olmayan ününü bildiğinden seni bulup, onun hakkında uyarmak istemiş kötü davranışları için de onu azarlamak niyetindeymiş.
He seeks information.
Bilgi topluyor.
Each seeks help from her neighbor... and they beg for God's mercy for the wretches who are in danger.
Herkes, tehlikede olan canlar için dua ediyor.
The parasite seeks power.
Asalak güç arar.
As the tender sapling thirsts for rain, as the eagle seeks the sky, as the wave hurtles toward the shore, my heart yearns for you.
Yağmura susayan körpe fidan gibi göğü arayan kartal gibi kıyıya vuran dalga gibi yüreğim hasretinizle yanıyor.
The shadow of Taeko Nasu darkens the house Kameda seeks.
Taeko Nasu'nun gölgesi Kameda'nın aradığı evi karartıyor.
Whoever seeks to own his life, shall lose it, says the Father here.
Peder, her kim ki hayatının peşinde koşadurursa, onu kaybedecektir diyor.
A good Mephistopheles who seeks no reward.
Ödül peşinde olmayan iyi bir Mefistofeles.
He seeks no earthly throne.
Dünyadaki tahtta taçta gözü yok.
Do you suppose it remembers Mark's attack and seeks revenge?
Mark'ın ona saldırdığını hatılayıp, intikam almak isteyeceğini sanır mısın?
Horemheb seeks to kill him by tearing down his temples.
Horemheb tapınakları yıkarak onları öldürmek istiyor.
As any young man must go who seeks knighthood.
Şövalye olmak için her genç erkeğin geçtiği yoldan geçecek.
Nor Sir Galahad, the pride of Christendom, who seeks the Holy Grail.
Nede sır Galahad sövalye olmak için nişanını terk etti.
He seeks your blessing.
Onu kutsamanızı istiyor.
So she seeks consolation from Priest Takuan.
O teselliyi Rahip Takuan'da arıyor.
Now she has the power she seeks, for Antipater dare not use his troops in war.
Artık aradığı güce erişti, çünkü Antipater kuvvetlerini savaşa sokmaya cesaret edemiyor.
For your mother is a religious woman and seeks to appease the gods.
Annen dindar bir kadın olduğu için, tanrıları yatıştırmak istemiş.
Even for him who seeks only to enjoy his hard-won riches.
Kendi halinde yaşayan insanlara bile rahat yok demek.
It is you he seeks.
Aradıkları sendin.
The heart that seeks God has more storms than any others.
Tanrı'yı arayan kalp diğerlerinden daha çok acı çeker.
To preach the truth in the face of falsehood! Woe to him who seeks to pour oil on the troubled waters... when God has brewed them into a gale. No, shipmates.
Doğruluk kisvesi altında sahtekârlık!
Nobody seeks his advice after 75 years.
75 yıl sonra kimse onun tavsiyesini aramıyor.
He seeks to unravel the mysteries of the Universe, to become conscious of himself.
O kendisini bilinçlendirmek için, evrenin gizemini çözmek istiyor.
An institution which seeks to rehabilitate men by keeping them shut up for years.
Erkekleri yıllarca bir yere kapatarak iyileştirmek isteyen bir kurum.
European seeks Chinese doctors lawyers, merchants and thieves.
Avrupalılar, Çin doktorlar avukatlar, tacirler ve hırsızlar.
That's not the answer your commander seeks!
Komutanının beklediği cevap bu değil!
Man always seeks, and finds.
İnsan her zaman arar ve bulur.
During the day he seeks our advice.
Gündüz bizim tavsiyemizi ister.
You know yes, one goes from one to the other. One seeks...
Bilirsin, diğeri beni kabul etmedi...
Pleasure he seeks to extend even when his hunger is satisfied.
Açlığı doyurulmuş olsa bile peşinde olduğu haz devam eder.
A girl who could be the one he seeks.
Bir ihtimal, aramakta olduğu kız.
As one seeks riches
Zenginliklerin peşinde olan biri...
So, he seeks contact, some help, perhaps a flash of understanding.
Yani, bir bağlantı, bir yardım, belki de bir aydınlanma anı arıyor.
... and the spaceship, our new Noah's Ark, tries to escape, while the rest of humanity seeks refuge on another planet.
... uzay gemimiz yani Nuh'un Gemisi sığınacak başka bi gezegen arayan insanları kurtarmaya çalışmaktadır.
Neville Chamberlain, The British premier seeks agreements with dictatorships to save peace.
İngiltere başbakanı Neville Chamberlain barışı sağlamak için diktatörlerle bir anlatma arayışı içindeydi.
But an invalid who does not have the spiritual greatness of a Cervantes seeks relief in the mutilations that he can inflict around him.
Cervantes'in ruhani yüceliğine sahip olamayan insanlar kendi acılarını yine acı çekerek rahatlatma arayışında içindeydi. Siz!
Apparently, the kidnapper seeks... to torment Mr. Gondo.
Açıkça görülüyor ki, alıkoyucu... Bay Gondo'ya eziyet etmek istemiş.
Who seeks entrance to Prince Prospero's castle?
Prens Prospero'nun şatosuna girmek isteyen kimdir?
It means one seeks to go beyond an idea to find its limit, its opposite and consequently to understand others.
Sınırları, ters düşenleri ve sonuç olarak da diğerlerini anlamak için bir düşüncenin ötesini araştırmak demektir.
World capitalism seeks to kill us all!
Dünya sermayesi hepimizi öldürmek istiyor.
Even when he seeks a far country.
O uzak bir ülkeyi istiyor olsa dahi!