English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Seizure

Seizure translate Turkish

1,602 parallel translation
He had a seizure, while you were getting'dirty'!
Sen kirlenirken, oğlun nöbet geçiriyordu.
It's a seizure.
Nöbet geçiriyor.
Seizure?
Nöbet mi?
Basically, the government has authorized the seizure... and transfer of anyone they suspect of being involved... in terrorism to secret prisons outside of the U.S.
Hükümet CIA'e, terörizmle uzaktan veya yakından... ilgisi olabileceğinden şüphelenilen herkesi tutuklama ve... Amerika'nın dışındaki gizli hapishanelere transfer etme yetkisini verdi.
She wants another seizure because she hates herself and her disease.
Başka bir nöbet daha geçirmek istiyor çünkü hem kendisinden hem de hastalığından nefret ediyor.
I'm not refusing because I want a seizure.
Nöbet geçirmek istediğimi reddetmiyorum.
Quite a bad seizure.
- Ağır bir nöbet geçirdi.
That I could die having a seizure.
Nöbet geçirirken ölebilirdim.
To see if sex gives you a seizure.
Seks yaparken nöbet geçirip geçirmediğini görmek için.
Sometimes, the patient doesn't fully recover from a seizure.
Hasta bazen bunun gibi âni geçirdiği nöbetten tam anlamıyla kurtulamaz.
- He's having a seizure!
- Felç geçiriyor!
Following a tip-off, HKCED raided the Chong Fei Industrial Building today... and found No. 4 Heroin on the 8th floor... with an estimated street value of HK $ 47M... Hong Kong's 2nd largest drug seizure to date
Bugün HonKong Gümrük Müdürlüğü gizli bilgileri takip ederek... Chong Fei Endüstri Binasına baskın düzenledi. 8. katta piyasa değeri 47 Milyon HonKong Doları olan 4 numaralı eroinlerden buldu.
To convict of... offence under paragraph E clause 102... of the Criminal Code of RSFSR, namely murder in the first degree of the citizen of Republic of Vietnam Suan-Van-Hey with the intention of concealing the other offence... and in accordance with the clause 23 of the Criminal Code of RSFSR to sentence him to the exceptional measure of punishment, death penalty, and seizure of all property.
Ağır cezanın E paragrafı, 102. maddesi uyarınca 1. dereceden cinayet suçuyla Vietnam Cumhuriyeti vatandaşı Suan-Van-Hey'i diğer suçları örtbas etmek için öldürmekten ilgili kanunun 23. maddesi uyarınca ölüm cezasıyla cezalandırılmasına ve sanığın tüm mal varlığına el konulmasına suçlu Belov Alexey Nikolaevich'in
She might've had a seizure.
Muhtemelen nöbet geçiriyordu.
Hugh went into a seizure.
Hugh krize girmişti
She's having some kind of seizure.
Galiba kriz geçiriyor
- She could be going into a seizure.
- Nöbet geçirebilir.
- I was standing up to an unlawful seizure.
Kanunsuz bir harekete engel olmaya çalışıyordum.
My son's had a seizure!
Oğlum nöbet geçirdi!
You're not having a seizure.
- Nöbet geçirmiyorsunuz.
Patrick had a grand mal seizure, which makes no sense, since he's on an anti-convulsant medication.
Patrick "Grand Mal" bir nöbet geçirdi. ... antikonvülzan tedavi gördüğü için bu hiç mantıklı değil.
Except, hopefully, how a patient on anti-convulsant medication has a seizure.
Umarım, antikonvülzan ilaç kullanan bir hastanın nasıl nöbet geçirdiğini biliyorsunuzdur.
Anti-seizure meds don't prevent seizures, they just make them manageable.
Nöbete karşı kullanılan ilaçlar nöbet oluşmasını engellemezler.
But... a hemispherectomy would completely stop the right brain seizure activity and he would no longer need to take his anti-convulsant medication.
Ama... hemisferektomi sağ yarım küredeki nöbetleri tamamen durdurabilir ve bir daha antikonvülzan ilaç almak zorunda kalmaz.
We didn ´ t make it to the ferry mommy... because Lucy had a seizure
Anne, feribota binemedik çünkü Lucy bayıldı.
I got a seizure.
Nöbet geçiriyor.
You had a seizure.
Kan basıncın fırladı.
I don't want the seizure to be the last time I see him. Please.
Onu son gördüğüm anın, nöbet geçirişi olsun istemedim.
- And I had to fake a seizure so you could run out the back door with the prettier one?
- Daha güzel olanla arka kapıdan kaçabilesin diye kriz geçirme numarası yapmıştım.
So what, it was a coincidence that the drug Des slipped Milan has caused her seizure?
Yani Des'in Milan'a verdiği ilacın onu öldürmesi bir tesadüftü, öyle mi?
I once had a seamstress who faked a seizure so she could take her kids to see the wiggles.
Çocuklarını Wiggles konserine götürebilmek için nöbet geçiriyormuş gibi yapan bir terzi tanımışıtım. Victory, New York'a döneceğiz.
He's had a grand mal seizure.
Büyük, ciddi bir nöbet geçirdi.
And his breath, the perfume can dizzy, feel life in a seizure in which you react... to every touch and every sensation.
Nefesi yepyeni ve tazeleyicidir sizin için
You having a seizure?
Nöbet mi geçiriyorsun?
He just had some sort of seizure.
Bir çeşit komaya girdi.
He hasn't had any more seizure activity.
Tekrar nöbet geçirmedi.
Their husbands are afraid they will get seizure and die.
Kocaları nöbet geçirip ölürler diye çok korkuyor.
She made a reasonable assumption about our relationship and you had a seizure.
İlişkimiz hakkında gayet mantıklı bir varsayımda bulundu. Neredeyse nöbet geçirecektin.
Marie's had some sort of seizure.
Marie bir çeşit kriz geçirmiş.
She's having a seizure.
Acil durum arabasına ihtiyacımız var!
Hypothermia caused the seizure.
Hipotermi nöbete neden oldu.
He suffered a Grand Mal seizure.
Grand Mal sara nöbeti geçirdi.
Well, if I had to guess, I'd say you suffered some sort of mild seizure.
Şey, eğer tahmin etmem gerekirse, bir çeşit hafif kriz geçirdiğini söylerdim.
As you know, Mr. Burton was invaluable in the seizure of these funds.
Bay Burton'ın bu parayı ele geçirmedeki katkısı yadsınamaz.
So he probably had a seizure.
Muhtemelen nöbet geçirdin.
I didn't have a seizure.
Nöbet geçirmedim.
You saw the bus driver exhibiting the initial stages of a seizure and didn't bother telling him to pull over?
Otobüs şoförünün nöbet geçirdiğini gördün ve kenara çekmesini söyleme zahmetine katlanmadın mı?
Did you have a seizure?
- Nöbet geçirdin mi?
Oh, he's having a seizure.
Oh, nöbet geçiriyor.
My patient also has significant seizure problems.
Hastamda ciddi bir nöbet sorunu da var.
He's having a seizure!
Nöbet geçiriyor! Henry sakinleştirici.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]